Yerel seçimler ve CHP
İmambakır Üküş; CHP’nin önemli bir “hastalığı” var. Bu hastalığın adı “ben aday değilsem gerisi tufan” hastalığıdır. Aday olmayanlar CHP’nin en büyük düşmanı haline geliyor ve seçimlerde CHP adayı kaybetsin diye AKP’den daha fazla çalışıyor…
Yerel yönetimler genel iktidara giden yolları açan veya kapayan yerlerdir…
AKP’ye de iktidar kapısını açan yerel yönetimler olmuştur…
Özellikle 1994’te kazanılan İstanbul ve Ankara belediye başkanlıkları AKP’nin bugünkü iktidarına giden yolları açmıştı…
Aynı şekilde CHP (SHP)ye de iktidar ortağı kapısını kapatan da İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarını kaybetmesi yol açmıştır…
***
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentleri geçmişte hep CHP kazanmıştır…
CHP’nin büyük kentlerde efsaneleşmiş belediye başkanları olmuştur…
Aytekin Kotil’ler, Ahmet İsvan’lar, Vedat Dalokay’lar, Ali Dinçer’ler bugün de isimleri yerel yönetimlerde bir efsane olarak dolaşıyor…
CHP’nin O günlerden bu günümüze çok büyük bir gerileme olduğu çok açık…
***
Artık CHP’nin efsaneleşmiş belediyeleri yok…
Artık CHP’nin efsaneleşmiş belediye başkanları yok…
Özellikle 1994’ten bu yana CHP yerel yönetimlerde ciddi bir ivme kaybetti…
1989’da kazandığı yerleri 1994’te kaybetti ama daha önemlisi 1994’ten 2009’a kadar da bu gerileme devam etti…
***
1989’da elde edilen büyük başarı aynı zamanda CHP (SHP) için büyük yenilginin yollarını açtı…
Hazırlıklı olmayan bir süreçte; hazırlıklı ve donanımlı olmayan kadrolarla elde edilen başarı aynı zamanda büyük yenilgiye yol açtı…
CHP(SHP) 1994’te başta İstanbul ve Ankara olmak üzere her yeri kaybetti…
Bu kayıplar yalnızca belediye başkanlıklarının kaybı olarak kalmadı Türkiye’nin kaybına dönüştü…
***
İstanbul ve Ankara’da seçimlerin kaybedilmesinin bir önemi nedeni de seçimlere çok parçalı girilmesiydi…
CHP, SHP ve DSP’nin ve merkez sağda ANAP ve DYP’nin bir arada olamayışları İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da İ. Melih Gökçek’in kazanmasının yolunu açtı…
İstanbul ve Anakara belediye başkanlıklarını kazanana Refah Partisine daha sonraları ise AKP’ye iktidara giden yolu açtı…
İstanbul ve Ankara yerel seçim sonuçları her zaman Türkiye’de iktidarı belirliyor; belirlemeye devam ediyor…
***
Önümüzde 1 yıl sonra yine yerel seçim var…
Bu yerel seçimler bugüne kadar ki yerel seçimlerden çok farklı bir atmosferde yapılacak…
Bu yerel seçimlerde yalnızca belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri seçmeyeceğiz…
Bu yerel seçimlerdeki sonuçlar 2019 Kasım’ındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını da belirleyecek…
***
Eğer başta CHP olmak üzere “Hayır Güçleri” İstanbul ve Ankara dahil büyük kentleri kazanamazsa 2019 Kasım’da başarının kapıları kapanır…
Eğer başta CHP olmak üzere “Hayır Güçleri” yerel seçimleri kazanma stratejilerini şimdiden oluşturamazsa seçimleri kazanmak bir hayale dönüşebilir…
Her şey başta CHP olmak üzere bütün “Hayır Güçleri”ne bağlı…
Ya bu büyük kentleri alacaklar, ya da 2019 Mart’ında Kasım seçimlerini de kaybedecekler…
***
AKP’nin “İktidar bloku” 1994’ten bu yana ilk kez İstanbul ve Ankara’da kaybetti…
16 Nisan referandumunda hem de MHP, BBP, HÜDAPAR, ve Barzanicilerin desteğine rağmen “Hayır” oyları İstanbul ve Ankara’da birinci oldu…
Yalnız İstanbul ve Ankara’da değil AKP’nin iktidar bloğu bütün büyük kentlerde kaybetti…
Bu durum 2019 yerel seçimleri için büyük bir “umut” yarattı…
***
İstanbul, Ankara, Balıkesir, Denizli, Manisa, Antalya, Mersin ve Adana’da “Hayır” oylarının önde olması CHP’lileri yanıltan sonuçlarda yaratabilir…
Birçok CHP yöneticisi ve aday adayı “Hayır” oyları üzerinden seçimleri “çantada keklik” yanılgısına düşebiliyor…
Evet; bu illerde “Hayır” oyları açık bir şekilde önde çıktı ama bu oylar CHP’nin oyları değil…
CHP hiçbir şekilde bu oylar üzerinden ham hayallere kapılmamalı…
***
“Hayır” oyları içinde AKP’li olan ama “tek adam rejimine hayır” diyen oylar var…
“Hayır” oyları içinde MHP’li olan bugün İYİ Parti’de yer alan oylar var…
“Hayır” oyları içinde HDP oyları var…
“Hayır” oyları sağda ve solda yer alan birçok farklı grup ve partinin oyları var…
***
Referandum bir seçim değildi…
Partileri ve kişileri ayıran ve birleştiren bir tek nokta bir tek konu vardı…
“Evet” diyenler bir tarafta “Hayır” diyenler bir tarafta yer aldı…
Ama yerel seçimlerde her parti kendi adayıyla seçime girecek ve her parti kazanmak için mücadele edecek…
***
Yerel seçimlerde “Evet” blokunun işi çok kolay…
Çünkü AKP ve MHP esas olarak birlikte hareket edecek…
Zaten Devlet Bahçeli “yerel seçimlerde milli mutabakata zarar verecek işler içinde olmayız” diyerek yerel seçimlerde AKP’nin kuyruğuna takılacağı işaretini vermiş durumda…
Artık MHP AKP’ye iltica etmiş durumda; MHP diye bir partiden bahsetmek mümkün değil…
***
Ama “Hayır Güçleri”nde durum aynı değil…
HDP de, İYİ PARTİ’de, Saadet Partisi de seçimlere var gücüyle asılacak…
Daha da önemlisi 16 Nisan referandum sürecinde çok aktif ve başarılı işler yapan STK’lar ve diğer solda veya sağda yer alan güçler aynı şekilde yerel seçimlerde de görev alacak mı?
Yerel seçimlerde “Hayır Bloku” bir arada olabilecek mi?
***
Yerel seçimlerde özellikle büyük kentleri kazanmak çok önemli…
Özellikle İstanbul ve Ankara seçimleri çok önemli…
AKP’nin iktidar olması İstanbul ve Ankara seçimleriyle olmuştu…
2019’da AKP’yi iktidardan indirmenin yolu da yine İstanbul ve Ankara’dan geçiyor…
***
İşte bu noktada büyük sorumluluk ve görev CHP’ye düşüyor…
CHP yerel seçimleri kazanma stratejisini bu gerçekler ışığında oluşturmalı…
CHP yerel seçimleri kazanma stratejisini yalnızca CHP ile sınırlamamalı…
CHP yerel seçim stratejisinin merkezine “Hayır Güçleri”ni birleştirmeyi koymalıdır…
***
CHP’nin önemli bir “hastalığı” var…
Ve bu “hastalık” özellikle yerel seçimlerde büyük kayıplara yol açıyor…
Bu hastalığın adı “ben aday değilsem gerisi tufan” hastalığıdır…
Aday olmayanlar CHP’nin en büyük düşmanı haline geliyor ve seçimlerde CHP adayı kaybetsin diye AKP’den daha fazla çalışıyor…
***
Şimdiden herkes aklını başına almalıdır…
Bu yerel seçimlerde yalnızca belediye başkanını seçmiyoruz…
Bu yerel seçim sonuçları 2019’un kapılarını açacak…
2019 Mart’ında kazanırsak ancak 2019 Kasım’ında kazanabiliriz…
***
İstanbul değişirse Türkiye değişir…
Ankara değişirse Türkiye değişir…
İstanbul’u, Ankara’yı kazanan Türkiye’yi kazanır…
İstanbul’u, Ankara’yı kaybeden Türkiye’yi kaybeder…
***
CHP bu bilinçte olmalı…
CHP bu sorumlulukta olmalı…
Kimin belediye başkanı olduğunun bir önemi yok…
Ama AKP’nin kaybetmesinin önemi paha biçilemez…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
Taslak Tüzüğe göre 'bir sandık çevresinde partiye hiç oy çıkmaması halinde, o sandık çevresinde kayıtlı tüm üyelerin silinmesine karar verilir.'
Peki bir oy çıkarsa ve o sandık çevresinde yüz üye varsa, bir kişi doksan dokuz kişiyi kurtarmış mı olacak?
Ayrıca Taslak Tüzükte yer alan ADAY YOKLAMASI yönteminde, partide belli görevlere seçilmiş olan delegeler oy kullanır denilmektedir.
Bu belli görevler nedir ve hangi irade neye göre belirleyecek bu delegeleri?
CHP DENİNCE AKLA ÜYELER GELMELİ
CHP: 8-9 Mart tarihinde toplanacak tüzük kurultayına üyelerin görüşü alınmadan gidiliyor. Elbette üyeyi yok saymanın bedeli olmalı. Bu bedeli ödeyeceklerin başında ilçe başkanları gelmelidir. Bu kurultayda; CHP denince akla üyenin geleceği yeni bir yapı kurulmalıdır.
CHP ye üye olmak spor kulübüne üye olmaktan çok daha kolaydır. Bu kolaylık CHP’ye avantaj getirme yerine daha çok dezavantaj getirmektedir. Bunun en belirgin örnekleri delege seçimlerinde, ön seçimlerde yaşanmaktadır.
Üye ödentisi ödemeyen, etkinliklere katılmayan, bilgi ve becerileri henüz bilinmeyen yeni üyelere, seçme ve seçilme sorumluluğu verilmesi, parti içi dengeleri bozmakta, deneyimli kadroların işbaşına gelmesini önlenmektedir.
Bu nedenle, Parti içinde aday üyelik ve asil üyelik adı ile iki tür üyelik sistemi kurulmalı, referans sahibi olanlar Partiye üye olabilmelidir. NİHAT EMEKSİZ
Hayır blokunun bir adayda birlesmesi uzlaşmayı gerektirir.Bunun icin yönetim hem tabanını ikna etmeli hemde diger partileri . Tabanıyla pek ilgilenmeyen bir siyaset anlayışının yıllardır olumsuzlugunu yaşıyoruz Chp de. Acaba genel merkez zoru başarabilecek mi. Izliyoruz.
1994 yılı Belediye seçiminde İstanbul'da merkez sağ iki parça, merkez sol üç parça olarak seçime girdi ve RTE aradan sıyrıldı.
Aynı hata 2019 yılında tekrarlanırsa yani HAYIR bloğu parçalı şekilde seçime girerse tarih tekerrür eder.
CHP İstanbul ve Ankara adayını HAYIR bloğunun mutabakatıyla (gizli ya da açık) belirlemelidir.