Yerel seçimlerde ittifaklar ve CHP
İmambakır Üküş; CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun önünde tarihi bir sorumluluk var. Sorun, 31 Mart’ta kimin belediye başkanı olacağı sorunu değildir. Sorun, CHP’nin kaç belediye başkanlığı kazanacağı sorunu değildir. Sorun, CHP’nin bütün demokrasi güçleriyle birleşerek 2019 Mart’ında AKP’ye kaybettirmektir…
Yerel seçimlere çok az bir süre kaldı…
Kısa bir süre (7 ay) kalmasına rağmen hala “erken yerel seçim” olacak mı olmayacak mı belli değil?
Ancak zamanında da olsa “erken” de yapılsa yerel seçimler gündemde…
Bütün partiler yerel seçimlere ilişkin politikalarını arka arkaya açıklıyor…
***
CHP daha 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını tartışabilmiş değil…
Çünkü CHP’de 25 Haziran’dan itibaren gündem kurultay tartışmaları oldu…
CHP seçim sonuçlarını tartışmak yerine “o gitsin ben geleyim” gibi kısır bir çekişmenin içine girdi…
Daha önemli ve daha kötüsü ise bu süreç bir bütün olarak CHP’yi yıpratıcı ve itibarsızlaştırıcı bir şekilde yaşanması oldu…
***
24 Haziran seçimlerinin sonuçları CHP’ye oy veren veya AKP karşıtı blokta yer alan seçmende büyük bir hayal kırıklığı yarattı…
Herkes seçimlerin ikinci tura kalmasını beklerken tam tersi oldu…
Herkes AKP-MHP blokunun Meclis'te 301’i geçemeyeceğini beklerken tam tersi oldu…
Bir de buna 24 Haziran gecesi yaşananlar eklenince yaşanan hayal kırıklığı ve moral bozukluğu daha da arttı…
***
Özellikle 25 Haziran’dan itibaren CHP ve Kılıçdaroğlu karşıtı, bilinçli bir itibarsızlaştırma kampanyası başlatıldı…
Bu kampanyanın bir yanında AKP “derin devleti” bir diğer yanında CHP içindeki kimi çevreler vardı…
Amaç ve hedef yerel seçimlerde CHP’yi başarısız kılarak AKP’nin yolunu açmak…
Ne yazık ki CHP ve Kılıçdaroğlu’nun süreci kötü yönetmesi de bu sürece hizmet etti, ediyor…
***
24 Haziran seçimleriyle birlikte Türkiye seçimlerde “ittifakı” ilk defa gördü, ilk defa yaşadı…
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde partiler seçimlere ittifakla girdiler…
Yerel seçimlerde ittifakların resmi ve yasal yapılanmasının önü kapalı ama bu ittifakların olmasına engel değil…
Zaten yerel seçimlerde her bölgede “kendiliğinden” ve “doğal” ittifaklar yaşanıyor, yaşanacak…
***
AKP 24 Haziran’da önemli bir oranda oy kaybetti…
CHP’de yaşanan tartışmalar bu kayıpların üstünü örttü, tartışılmasını engelledi…
Ama gerçek somut ve net olarak ortada; AKP 24 Haziran’da %7,5 oranında oy kaybetti…
Yerel seçimlerde bu kayıp oranı daha da artacaktır…
***
AKP’nin yerel seçimlerde büyük güç kaybedeceğini ilk gören AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu…
16 Nisan referandumundan sonra başta İstanbul, Ankara, Bursa ve Balıkesir büyükşehir belediye başkanları olmak üzere çok sayıda belediye başkanı “zoraki” değişime ve istifaya zorlandı…
Eğer erken seçim gündeme gelmeseydi çok sayıda belediye başkanı bu “istifa” kervanına katılacaktı…
Erken seçim dolayısıyla bu “istifalar” olmadı ama önümüzdeki yerel seçimlerde AKP’de büyük değişim olacağı çok açık…
***
İstanbul değişirse Türkiye değişir…
İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder…
İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır…
Bunu en çok AKP; bunu en çok AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan biliyor…
***
Türkiye’nin siyasal kaderini 1994’deki yerel seçim sonuçları değiştirdi…
İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi Türkiye’nin kaybedilmesinin yolunu ve önünü açtı…
İstanbul ve Ankara belediye başkanlıkları AKP’yi bugünkü siyasal ve toplumsal güce kavuşturdu…
İstanbul ve Ankara’dan geldiler; İstanbul ve Ankara’dan gidecekler…
***
Türkiye’nin yeniden kazanılmasının yolu başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük şehirlerin belediye başkanlıklarını kazanmaktan geçer…
16 Nisan ve 24 Haziran seçim sonuçları bunun mümkün olduğunu ortaya koyuyor…
Yeter ki doğru politikalar ve doğru ittifaklar için gereken irade ortaya konulabilsin…
***
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun önünde tarihi bir sorumluluk var…
Sorun, 31 Mart’ta kimin belediye başkanı olacağı sorunu değildir…
Sorun, CHP’nin kaç belediye başkanlığı kazanacağı sorunu değildir…
Sorun, CHP’nin bütün demokrasi güçleriyle birleşerek 2019 Mart’ında AKP’ye kaybettirmektir…
***
AKP’nin yerel seçimlerde yenilgiye uğratılması mümkün…
Bunu mümkün kılan yalnızca AKP’nin 24 Haziran’da ki oy kayıpları değil…
AKP başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentleri betona mahkum etti…
Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentlerde AKP belediyeciliği iflas etmiş, çökmüş durumda…
***
CHP’nin yapması gereken 16 Nisan’da yapılanları yerel seçimlerde yapmaktır…
16 Nisan’da CHP kimseyle “resmi” bir ittifak yaptı mı?
Hayır…
Ama CHP 16 Nisan’da “Hayır” diyen bütün güçlerle birlikte oldu, birlikte mücadele etti…
***
Şimdi yapılması gerekende 16 Nisan’daki gibi “resmi” ittifak olmasa de yerelde olabilecek en geniş birliktelik için mücadele etmek olmalıdır…
Zaten yerel seçimlerin “doğal” bir gücü var…
Seçmen kendi bölgesinde “kazanacak aday” değerlendirmesi ışığında kolayca oy geçişi yapıyor…
2014 yerel seçimlerinde CHP ve MHP arasındaki oy geçişleri bunun önemli örneklerindendir…
***
MHP, 2014 yerel seçimlerinde Adana, Mersin ve Manisa’da büyükşehir seçimlerini kazandı…
Aynı şekilde birçok büyük ilde de örneğin Ankara’da Etimesgut, Aydında Nazilli’de MHP kazandı…
Adana’da, Mersin’de, Manisa’da, Etimesgut’ta ve Nazilli’de MHP üçüncü parti; CHP ise kiminde ikinci parti kimisinde ise birinci parti durumunda…
CHP seçmeni bu ve benzeri yerlerde çok çeşitli nedenlerle en çok da “AKP kaybetsin” diye MHP’li adaylara oy verdi, MHP buraları öyle kazandı…
***
Bugün için artık MHP AKP karşısında “kerhen” bile oy verilecek bir parti değildir…
Devlet Bahçeli MHP’yi AKP’ye kurban etti…
Yerel seçimlerde de bu kentleri AKP’ye kurban edeceği çok açık…
Ya MHP seçmeni AKP’ye oy verecek ya da CHP veya İYİ Partili adaylara oy verecek…
***
CHP’nin yerel seçimlerde kazanmasının “nesnel” koşulları var…
Sorun CHP’de “öznel” koşullarda; sorun CHP’de ki “anlayışta” …
CHP ve Kılıçdaroğlu yerelde seçmen eğilimlerini ve beklentilerini dikkate alırsa başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok büyük kentte seçimler kazanılabilir…
Yeter ki CHP ve Kılıçdaroğlu 24 Haziran seçim sonuçlarından doğru dersler çıkarsın; yeter ki “kazanacak aday” arayışına girsin…
***
2019 Mart’ta yerel seçimler yalnızca bir yerel seçim değil…
Yerel seçimlerin sonucu Türkiye için yeniden bir umut ışığı olacaktır…
Yerel seçimlerin sonuçlarıyla Türkiye de büyük bir moral bulacaktır…
Aksi, daha büyük yenilgi daha büyük yıkım olacaktır…
***
Bu nedenle CHP hızla kendisiyle yüzleşmeli ve ikna edici bir kampanya başlatmalı…
Ama daha önemlisi önce parti içiyle ve parti dışı seçmeniyle barışmalı…
Daha da önemlisi bütün demokrasi güçlerini yerelde bir araya getirebilmelidir…
CHP ve Kılıçdaroğlu bunu başarmak zorunda…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
ÖNSEÇİM İLE ADAYLAR BELİRLENMEZ İSE GÜLE GÜLE AVUCUNU YALAR CHP
Yüreklerdeki parti değil
İzmir’den Hayal Han ise “illüzyonu” şöyle anlatıyor: “
2014 yerel seçimlerinde CHP belediye başkan aday adaylarından biriydim İzmir-Aliağa’da. 9 aylık seçim çalışmasında CHP’nin iç yapısını daha yakından tanıma olanağı buldum. Sonuç ne derseniz? Kocaman bir hayal kırıklığı, gönül kırıklığı, kimselere laf ettirmediğim CHP’nin hiç de bizim yüreğimizdeki CHP olmadığı kanaati. Bu yapı, Türkiye’nin özlemini çektiği ‘sol’ iktidarı hayata geçirebilecek nitelikte, kararlılıkta ve yeterlilikte değil ne yazık ki… Kılıçdaroğlu genel başkan seçildiğinde çok derin anlamlar yüklemiştik. Ecevit’in 77’lerde yarattığı ‘sol’ rüzgârı yeniden Kılıçdaroğlu ile yakalayabiliriz umudu taşıdık. Oysa her davranışı ile büyük hayal kırıklığı yarattı bizlerde. Kesinlikle ‘Doğu’da olmayan, Batı’daki seçmenini de takmayan bir CHP’ var…”
Sayın ülküş
chp sakın hdp ile ittifak yapmasın,terör örgütünün siyasi uzantısı ile örtülü itifaklar chp ye hep seçim kaybettirmiştir.bir tane örneğini verin ki halktan gizlenmiş ancak geride gizli sinsi ittifak yapılmış ve başarı sağlanmış.chp seçmeninin buna itirazı olmuştur ve olacaktır.hdp den gelecek oyun fazlası chp den gidecektir ve de gitmiştir.bu partide esas sorunun üyelerin ne hikmetse her il ve ilçede yüzde onu geçmeyecek şekilde kontrol altında tutulmasıdır.üyelerle seçim yapılmamasıdır.seçimlerin video kayıtlarının alınmaması dır.eğer bu seferde kılıçtaroğlu pm de dediği gibi sandığa gitmeyeek chp liler direk akp ye oy versinler sözü kk nın içinde bulunduğu çöküntü ve çözülmeyi göstermektedir.atatürk çüyüm diyen bizler nasıl olurda halen tesev-soroz vakıf kurucusu olan ve istifa etmemiş bir görevliyi genel başkan olarak içimize sindirebilmekteyiz.hepimiz rozet atatürkçü olduğumuzu çok kez ispatladık.çözüm üyelerle ve her yerde önseçimle her tür adayın belirlenmesi ve seçim sonrası kurultay ama kemalist bir kurultay.sevgili ümit kocasakal ın dediği gibi kurtuluş kuruluşa dönmekten geçer.saygılar.
Çok doğru ve isabetli yorumlar aklımızı başımıza almalıyız
Tebrik ederim
CHP yönetimi aday belirlemesinde kiminle daha çok oy alırım, kimin halkta ve örgütte karşılığı var kriteri yerine, hangi aday bana il kongresini kazandırır ve kurultay delegelerini bana asker eder kriterini öncelerse ufukta facia var.