loading
close
SON DAKİKALAR

Yerel Seçimlerde Ön seçim Şartı

İmambakır Üküş
Tarih: 08.08.2012
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş yazdı, ''CHP parti meclisi ilkesel olarak “ön seçim” kararını açıklamalıdır''…

CHP’de kurultay sonrası gözler “yerel seçimler”e çevrildi…

 

Hatta CHP’de “bazı”larının gerçek gündemi yerel seçimler…

 

Onların ne Türkiye’nin hızla sivil diktatörlüğü gitmesi gündeminde…

 

Onların ne AKP’nin “Cumhuriyet”le hesaplaşması gündemlerinde…

 

Onların gündeminde Türkiye’nin yaşadığı şiddet sarmalığının körüklediği “ayrışma” ve “kopuş”ta yok…

 

Onların “tek gündem”i var…

 

O’da belediye başkanlıkları, meclis üyelikleri…

 

***

 

Sol-sosyal demokrat partilerin “ölüm”ü yerel yönetimlerde oldu…

 

1989’da kazanılan yerel yönetim zaferi aynı zaman da sonun başlangıcı oldu…

 

Yaşanan başarısızlık ve beceriksizliğin faturası ağır oldu…

 

Tam 20 yıl sol-sosyal demokrat partiler belini doğrultamadı…

 

Bu çember ilk defa 2009 yerel seçimlerinde kırıldı…

CHP, 2009 yerel seçimlerde ilk defa 20 yıl sonra birçok il ve ilçe belediye başkanlığı kazandı…

 

CHP, ne yazık ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği günden bu yana geçen iki yılı iyi değerlendiremedi…

 

Özellikle yerel yöntemler konusunda başarılı bir programı hayata geçiremedi…

 

Bunda en etkili olan yan; bazı MYK üyelerinin tüm belediye başkanlarını neredeyse “düşman” ve “rakip” olarak görmesidir…

 

İstanbul, Ankara ve İzmir’in kendi kafalarınca “banko” gördükleri ilçelerini kendilerini veya istediklerini başkan seçtirmek için seçilmiş belediye başkanlarına karşı AKP’den fazla “yıpratma” ve “itibarsızlaştırma” kampanyası açtılar…

 

Bu öylesine bir hal aldı ki, ganimetten mal paylaşır gibi belediye başkanlarını kendi aralarında paylaşan MYK üyeliklerinin dedikoduları aldı başını yürüdü…

 

Kılıçdaroğlu ile belediye başkanları arasında “güven bunalımı” yaratıldı…

 

Belediye başkanlarına “Kılıçdaroğlu sizi istemiyor” denerek “kriz” derinleştirme istendi…

 

Yakın zamana kadar da bu “plan” az-çok işledi…

 

***

 

Gökhan Günaydın’ın yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olmasıyla, bu “kriz”in aşılması için ilk adımlar atıldı…

 

İlişkiler büyük ölçüde “onarıldı”, onarılmaya çalışıldı…

 

Gökhan Günaydın’a yönelik tepkilerin altında bu ilişkileri onarmaya çalışmasına tepkiler vardır…

 

Biri”lerinin “oyun” planı bozulmuş oldu…

 

Belediye başkanlıklarını ve meclis üyeliklerinin “dağıtım” işini elinde tutmak isteyenlerin hedefinde Gökhan Günaydın vardı…

 

İlginçtir, yerel yönetimlerle ilgili hiçbir program veya çalışması olmayan herkes “yerel yönetim” uzmanı CHP’de…

 

Milletvekili seçilmiş, halkın sorunlarını ve taleplerini mecliste savunması gereken insanlar, “nasıl olurda belediye başkanı seçilirim” derdine düşmüş durumda…

 

Her ne kadar milletvekillerinin ilçe belediye başkanlıklarına aday olamayacağı açıklansa da, hala meclis yerine gözü belediyede olan çok sayıda “vekil” var…

 

Partisini nasıl iktidara taşıyacağını düşüneceğine, gece-gündüz nasıl belediye başkanı olurum hesabını yapmaları hep beraber görüyoruz…

 

***

 

Yerel yönetimler halkın doğrudan yönetimlere katılma imkânı yaratan organlardır…

 

Halkla iç içe, birlikte yaşanılan iktidar alanlarıdır…

 

Halkın gündelik yaşamında yirmi dört saat yer alan etkileyen oluşumlardır…

 

Bu nedenle, kendi yerel parlamentosu olan belediye meclis ve yerel iktidar başkanını kendisi seçme olanağı yaratılmalıdır…

 

Kendisini kimin temsil edeceğine Ankara değil, yerellerde yaşayan halk karar vermelidir…

 

CHP ne zaman önseçim yapmışsa, bütün büyük şehirlerde seçimi kazanmıştır…

 

CHP, yerel seçimlerde İstanbul, İzmir ve Ankara’yı kazanmak istiyorsa önseçim yapmak zordur…

 

***

 

Önseçim kararı, herkesin “oyun”unu bozacaktır…

 

Sağda solda bu “işler” için “karargâh” kuranların oyunu önseçimle bozulur…

 

CHP parti meclisi ilkesel olarak “ön seçim” kararını açıklamalıdır…

 

Bütün üyelerin katılımıyla ön seçim olmalıdır…

 

Eğer şimdiden ilan edilir ve takvim açıklanırsa, üyelik yapısının yenilenmesinin yolu da açılır…

 

Hiçbir “yaptırım gücü” olmadığı için “üyelik” yapmak anlamsızdır fikri yıkılır, herkes “A” başkan veya meclis üyesi için partiye üye olur…

 

Eğer şimdi ilan edilirse altı ayda en az bir milyon yeni üye CHP’ye katılır…

 

Şimdiden “aidat” zorunluluğu açıklanır ve “aidat” ödeyen üye oy kullanır denirse, herkes “aidat”ını öder…

 

Partiye “ruh” ve “heyecan” gelir…

 

***

 

Bir yandan mevcut belediye başkanlıklarının çalışmasını denetlenerek ve yönlendirilerek; eksikleri giderilmelidir…

 

Bir yandan da ön seçim kararıyla örgütlere canlılık kazandırılmalıdır…

 

Başarının yolu, ön seçimden geçer…

 

İmambakır Üküş

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları