Yine, Yeniden Parti İçi Demokrasi Üzerine

CHP’de yaşanan birçok “ayrışma” ve “bölünme”nin temelinde de bu vardır…

CHP, tüzüğünü “demokratikleştirmek” için çifte kurultay yaptı…

Adına, “Demokrasi Şöleni” dedi…

Kurultay’dan sonra yapılan tüzük değişiklikleri için “devrim” niteliğinde değişiklikler yaptık dediler…

Hatta, tüm Türkiye’deki siyasi partilere örnek olacak değişimler yaptık dediler…

***

“Parti içi demokrasi” konusu “sol” siyasi parti ve örgütlerin her zaman ve her dönem en önemli sorunu ola gelmiştir…

Tarihsel süreçte ortaya çıkan ilk sol-sosyalist örgütlerden bugüne “örgüt” ve “örgüt içi demokrasi” konusu ortaya çıkan bölünmelerinde temelini oluşturmuştur…

İlk işçi sınıfı örgütlenmeleri olan Avrupa “sosyal demokrat” partililer ve üst örgütleri “Enternasyonel” de bu sorunlar etrafında ayrılıklar oluşturmuştur…

Rus sosyal demokrat işçi partisi (RSDİP) içinde ortaya çıkan “Bolşevik” ve “Menşevik” ayrışması da yine “örgüt” ve “üyelik” tarafından oluşmuştur…

***

CHP’de de uzun bir dönemdir tartışmalarda sorun hep, “parti içi demokrasi” sorunu olmuştur…

CHP’de yaşanan birçok “ayrışma” ve “bölünme”ninde temelinde de bu vardır…

Yakın dönemde yaşanan, başını Erdal İnönü ve Murat Karayalçın’ın çektiği sonrada SHP adına olan ayrışma da “CHP’de parti içi demokrasi” yok gerekçesine dayanmıştı…

Binlerce CHP üyesi CHP’den istifa ettirilmişti…

Yüzlerce CHP üyesi de bu süreçte ortaya çıkan gerilimle CHP’den ihraç edilmişlerdi…

***

CHP, Türkiye’nin en köklü partisidir…

Dolayısıyla, daha “kurumsal” bir yapının, geleneklerin oluşması gereken bir yapısıdır…

Ancak, bugün görünen ne kökleşmiş bir kurumsal yapı ne de geleneklerden bahsedebiliriz…

CHP, yapısal sorunlarını çözümden uzak bir görünüm arz etmektedir…

***

CHP’de yaşanan “ideolojik” ve “politik” savrulmaların çözümü ne de katkı sunacak olan “parti içi demokrasi”dir…

CHP’de yükselen “parti içi demokrasi” talebi, ne yazık ki parti içi “kısır” çekişmelerine kurban edilmiştir…

Yaşanan “çifte kurultay” parti içi demokrasi konusunda “kısmi” bir iyileştirme sağlasa da, olması gerektiğinden çok uzaktır…

Ayrıca, görüldü ki yaşanan “tüzüksel” iyileştirmeler de, pratikte anlamlı bir sonuç yaratmıyor…

Kongreler sürecinde görüldü ki, tüzükte ne yazıldığı değil, ne yapıldığı önemlidir…

Çarşaf liste uygulaması pratikte geçersiz hale getirilmişti…

Kadın ve gençlik “kota”larına birçok kongre de uyulmamıştır…

***

Tüzük değişiklikleri yetmiyor…

Aynı zamanda “zihniyet” değişiklikleri de gerekiyor…

“Demokrasi kültürü”den yoksun kadrolarla varılacak sonuç bu oluyor…

***

Ama her şeye rağmen bir “yol” açılmıştır…

Bizlere düşen bu yolu genişletmek ve büyütmektir…

Parti içi demokrasi için daha gidilecek çok yol var…

Bu nedenle, CHP’de bir “parti içi demokrasi” hareketine ihtiyaç var…

İmambakır Üküş