YSK, İstanbul seçimlerini iptal edebilir mi?
İmambakır Üküş; 2732 kısıtlı seçmenin oy kullandığı iddia ediyor. Peki, bu 2732 kişinin oy kullandığına dair bir tek somut örneği var mı? Hayır; bir tek örneği bile yok. Ama YSK’ya bu 2732 kişi kısıtlı oy kullanmış mı kullanılmamış mı sen bir bakıver diyor…
31 Mart seçimlerinin üzerinden neredeyse bir ay geçti ama daha İstanbul seçim sonuçları kesinleşmedi…
İstanbul’da mazbata ancak 17 günde alınabildi…
Mazbata alınmasına ve İstanbul Büyükşehir’de devir teslim yapılmasına rağmen hala İstanbul için gözler YSK’da…
YSK, AKP’nin ve MHP’nin istemi doğrultusunda İstanbul seçimlerini iptal eder mi tedirginliği herkeste mevcut…
***
AKP ve MHP başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentlerdeki yenilgiyi kabullenemedi…
Günlerce hiçbir büyükşehre mazbatalar verilmedi…
Özellikle Ankara ve İstanbul için günlerce “felaket senaryoları” dillendirildi…
AKP ne yapar eder Ankara’yı ve İstanbul’u vermez algısı üzerinden bin bir senaryo havalarda uçuştu…
***
Önce büyük iftira ve karalama kampanyalarının hedefi olan Mansur Yavaş’a Ankara’da mazbatası verildi…
Sonra Antalya’da Muhittin Böcek’e, ardından da Mersin’de Vahap Seçer’e ve Adana’da Zeydan Karalar’a mazbatası verildi…
Bir tek İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na mazbatası verilmedi…
Bunun üzerine AKP, “YSK üzerinde baskı kurarak mazbatayı verdirmeyecek” algısı oluşturuldu…
***
Ancak YSK AKP’nin ve MHP’nin bütün itirazlarına ve baskısına rağmen Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını verdi…
Mazbata verilmesini engelleyen AKP ve MHP bu kez “olağanüstü itiraz” hakkını kullandı…
Özellikle Maltepe ve Büyükçekmece üzerinden büyük bir yalan rüzgarı estirdi…
Sanki CHP 31 Mart seçimlerinde “organize suç” işlemiş algısı yaratılmak istendi…
***
Hatırlarsınız…
Büyükçekmece’de büyük bir “seçmen sahteciliği” yapıldığı iddia edildi…
Polisler Büyükçekmece’yi abluka altına aldı…
Büyükçekmece’de insanların evleri polisler tarafından basıldı…
Büyükçekmece’de AKP polis eşliğinde “sahte seçmen” avına çıktı…
***
Peki, kamuoyunda günlerce tartışılan ve infial yaratan polis saldırılarına sahne olan Büyükçekmece AKP’nin “itiraz” dilekçesinde yer aldı mı?
AKP’nin ve MHP’nin “iptal” için başvurusunda Büyükçekmece bir cümle olsun bile dilekçede yer almıyor…
Büyükçekmece yalanı AKP’nin elinde patladı…
***
Maltepe için MHP’nin ve AKP’nin yaptığı itirazlar vardı…
Maltepe ilçe seçim sonuçları içinde sandıklar defalarca sayıldı…
Maltepe’de “organize işler” yapıldığı iddia edildi…
Ancak, seçim iptali için verilen dilekçede Büyükçekmece gibi Maltepe de bir satır bile yer almadı…
***
AKP’nin ve MHP’nin iptal gerekçeleri arasında Büyükçekmece ve Maltepe yok…
Peki ne var?
Kısıtlı seçmen, zihinsel engelli seçmen, tutuklu ve hükümlü seçmenle ilgili itirazlar var…
Bir de sadık kurullarının oluşumuyla ilgili itirazlar var…
***
Zaten YSK'nın aldığı ilk ve daha sonraki ara kararlarda bu konularda inceleme yapma kararı var…
Ancak bu konularda da AKP’nin ve MHP’nin elinde “maddi deliller” yok…
AKP ve MHP, YSK’ya bu konularda “maddi deliller” bulma görevi veriyor…
Halbuki YSK'nın hiçbir maddi delile ve somut bulgulara dayanmayan AKP’nin itirazını ilk günden reddetmesi gerekirdi…
***
Seçmen listeleri kesinleştikten sonra ölen 1229 kişi var…
AKP ve MHP bu kişilerin yerine oy kullanıldığını iddia ediyor ve bunu itiraza dayanak yapıyor…
Peki, somut bir tek isim verebiliyor mu?
Şu kişi ölmüş ama bakın yerine oy kullanılmış ve imza atılmış diyebiliyor mu?
***
Hayır…
AKP ve MHP, bu listeler kesinleştikten sonra ölen 1229 kişiden bir tek kişi örnek gösterebiliyor mu?
Hayır, AKP ve MHP bir tek somut örnek gösteremiyor…
Ama YSK’ya diyor ki sen bu 1229 kişiye bak bunlar oy kullanmış mı diye?
***
2732 kısıtlı seçmenin oy kullandığı iddia ediyor…
Peki, bu 2732 kişinin oy kullandığına dair bir tek somut örneği var mı?
Hayır, bir tek örneği bile yok…
Ama YSK’ya bu 2732 kişi kısıtlı oy kullanmış mı kullanılmamış mı sen bir bakıver diyor…
***
Ceza infaz kurumlarında yer alan 10.290 seçmen yerine oy kullanıldığını iddia ediyor AKP ve MHP…
Peki, bir tek somut örneği var mı?
Hayır yok…
Yine YSK’ya bu listelere bak belki oy kullanan olmuştur diyor…
***
Yine cezaevlerinde kısıtlı suçtan hükümlü 5287 kişinin yerlerine oy kullanıldığını iddia ediyor AKP ve MHP…
Peki, 5287 kişiden kimin yerine oy kullanılmış bir tek örnek verebiliyor mu?
Hayır, bir tek örnek dahi YSK’ya sunamıyor…
Yine YSK’ya sen bak belki bulursun diyor…
***
Zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olduğu iddia edilen 21.358 kişinin oy verme gününde hakkında mahkemece verilmiş bir kısıtlılık olup olmadığının araştırılmasını istiyor…
AKP ve MHP, zihinsel engeli dolayısıyla bu kişiler oy kullanamaz diyor…
Ancak yasa çok açık; hakkında kısıtlılık kararı olmayan zihinsel engelli de olsa her seçmen oy kullanabilir…
AKP ve MHP’nin elinde kısıtlılık olduğuna dair bir mahkeme kararı yok ama YSK’ya sen bir bakıver belki bulursun diyor…
***
AKP ve MHP'nin itiraz dilekçesinde KHK’lı seçmenler de vardı…
AKP ve MHP’ye göre KHK’lı oy kullanamaz…
Onlara bu ayrımcı yaklaşım için YSK KHK’lı seçilen belediye başkanlarına mazbata vermeyerek verdi…
Çok şükür ki YSK oy çokluğuyla bu ayrımcı ve hukuk dışı istemi reddetti…
***
AKP’nin ve MHP’nin en büyük umudu sandık kurullarında kamu görevlisi dışında insanların yer alması araştırılıyor…
AKP ve MHP sandık kurullarında kamu görevlileri dışında yer alan insanların olmasını seçimin iptali için yeterli olduğunu düşünüyor…
İşin ilginci bu talebini bir tek İstanbul’da ve bir tek büyükşehir için dile getiriyor…
***
Sandık kurullarının bu yapısı bir tek 31 Mart’ta söz konusu değil…
16 Nisan referandumunda da bu yapıdaki sandık kurulları görev yaptı…
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde de bu sandık kurulları görev yaptı…
Hatta birçok sandık kurullarında aynı insanlar görev aldı…
***
Eğer bu bir seçim iptali gerekçesi olacaksa bir tek büyükşehir seçimi değil bütün seçimlerin iptal edilmesi gerekir…
Aynı sandık kurulları muhtarlık için de, ilçe belediye başkanlığı için de, belediye meclisi seçimi için de görev yaptı…
Seçmen aynı kurullardaki sandıklarda tek zarfta tercihini kullandı…
Bu durumda muhtarlık seçimleri de, ilçe belediye başkanlığı seçimleri de, belediye meclis üyelikleri seçimleri de iptal edilmeli…
***
Eğer bu gerekçeyle seçim iptal edilecekse bütün Türkiye’deki seçimlerin iptal edilmesi gerekir…
Çünkü bütün Türkiye’de benzer binlerce on binlerce sandık var…
Aynı gerekçelerle oralarda da seçimler iptal edilmeli…
Bütün Türkiye’de seçim yenilenmesine gidilmeli…
***
Bütün Türkiye’de seçimleri iptal etmek yeterli olur mu?
Olmaz, olamaz…
O zaman benzer sandık kurullarının görev yaptığı 16 Nisan referandumu da iptal edilmeli…
O zaman 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimleri de iptal edilmeli…
***
Benzer sandık kurullarıyla ilgili İYİ Parti'nin Bursa Mustafakemalpaşa ilçesindeki başvurusunu YSK reddetti…
YSK’nın red gerekçesi sandık kurullarının kurulumuyla, yapısıyla ilgili itirazın 2 Mart’ta sona ermesidir…
İstanbul’da 2 Mart’ta ne AKP’nin ne MHP’nin sandık kurullarıyla ilgili hiçbir itirazı yok…
YSK’nın benzer onlarca emsal kararları varken hala YSK’nın işi yokuşa sürmesinin bir anlamı yok…
***
Ayrıca seçim kurullarındaki görevlendirilmeleri yasaya göre YSK yapıyor…
YSK ilgili kurumlara sandıkta görev alacaklarla ilgili talepte bulunur…
Yasa gereği bütün kurumlar YSK’nın talebini yerine getirmek zorundadır…
Bankalardan veya başka kurumlarda görevlendirmeyi bugüne kadar defalarca YSK yapmıştır…
***
Yasalar çok açık…
YSK’nın bugüne kadar aldığı kararlar çok açık…
Bırakın bugüne kadar olanları, 31 Mart’ta emsal teşkil edecek kararları var…
YSK, hiçbir baskıya boyun eğmeden AKP’nin ve MHP’nin itirazlarını reddetmelidir…
***
AKP’nin ve MHP’nin itiraz dilekçesindeki bilgiler Adalet Bakanlığında ve İçişleri Bakanlığında var…
Kimin kısıtlı, kimin zihinsel engelli, kimin hükümlü, kimin tutuklu olduğu da bu bakanlıklarda var…
Adalet ve İçişleri bakanlıkları kendisinde olan bu “özel” bilgileri bir partiye sunamaz…
Adalet bakanlığı ve İçişleri bakanlığı açıkça suç işliyor…
***
Seçmen listelerinin hazırlanması, seçmen bilgilerinin korunması, seçim kurullarının oluşumu Adalet ve İçişleri bakanlıklarının sorumluluğunda…
YSK, bu sorumluluğu yerine getiren bir kurum…
Eğer “organize” bir “suç” işlenmişse bunda YSK da, Adalet Bakanlığı da, İçişleri Bakanlığı da sorumludur…
YSK, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı istifa etmeli ve hepsi “organize suç” işlemekten tutuklanmalıdır…
***
YSK hiçbir baskıya boyun eğmemeli…
YSK hukuka ve kendi kararlarına sahip çıkmalı…
AKP ve MHP’nin itirazını redDetmelidir…
Aksi seçmen iradesini gasp etmektir; seçmen iradesine darbedir…
İmamBakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
Hazmedememek, helede çantada keklik görülenin dışındaki durumu kabul edememek. Çok kötü bir komplekstir. Birde bu kompleksin yarattığı usulsüzlükleri , olmaması gereken çirkinlikleride..! unutmamak lazım. Sn üküş’ selam sevgilerimle