Bungun
Layra Mete; Bizi bölen duvarların yanında ufacık, cılız ve aciz kaldık. Ta ki, o duvardaki kan, ter ve ızdırap ben oluncaya kadar.
Yağmur sonrası nemli toprakta, uzaktan taşa benzeyen kum topağı gibi.
Artık eski dünyaya ait olan bağlar, topağı eline almaya çalıştığında parçalarına ayrılıyor. Parmaklarının arasından kayıp gidiyor ve suyun derinliklerinde gözden kayboluyor.
Eski dünyadan sadece düşmanlıklar alındı.
Öfke, kin ve nefretle harmanlanan ateşten çimentolar yapıldı.
Yeni dünyanın duvarları örüldü; kan, ter ve ızdırapla.
Bizi bölen duvarların yanında ufacık, cılız ve aciz kaldık.
Kendimizden, yakınımızdan ve uzağımızdan koparıldık; henüz konuşamadan, tanışamadan…
Düşüncelerimiz kısaldı, söylediklerimiz uzarken. Aynı şeyleri tekrarlar olduk bu duvarlara baktıkça.
Öfkemizi, kinimizi, nefretimizi başkalarının sözleriyle kustuk.
Ta ki, o duvardaki kan, ter ve ızdırap ben oluncaya kadar.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları