Tarih:
22.01.2017
ABD ile eş zamanlı
Demokratik terbiye, siyasi mertlik, centilmenlik, adil rekabet gibi kavramlar neden yok diye sormayınız... Cumhurbaşkanımızın geleceği için mutlaka kazanılması gereken bir yarıştır söz konusu olan. Gerisi teferruat.
Ne tuhaf bir rastlantı.. İki ülkenin kaderinde aynı anda ters yönde değişim yaşanıyor. Amerika’da 45. başkan olarak yemin eden Trump zafer konuşmasında:- Bugünkü törenin çok özel bir anlamı var. Sadece başkanlığı birinden diğerine devretmiyoruz. Hep küçük bir grup ülkeyi yönetti... Görevi Washington DC’den halka veriyoruz, diyor...
O böyle derken Ankara’da da anayasa değiştiriliyor, Millet Meclisi’nin sahip olduğu egemenlik tek başına cumhurbaşkanına devrediliyor...
Donald Trump ve yardımcısı Mike Pence mevcut anayasaya sadakat yemini ederken, Ankara’da zaten sadık kalınmayan bir anayasa rafa kaldırılıyor. Muhalefetin deyimiyle:
“Kurtuluş Savaşı’yla Saray’dan alınıp millete verilen yetki bu değişiklikle tekrar milletten alınıp Saray’a veriliyor”... Bizde sık sık değişiyor da ABD’de anayasa neden 200 yıldır değişmiyor? Çünkü orada işbaşına gelenler başarısızlığın suçunu anayasanın üzerine atmıyor. Atsalar da halk böyle mazeretlere kulak asmıyor.
Yeni anayasanın 2 veya 9 Nisan’da referanduma sunulması bekleniyor. Şimdiye dek halk yeni anayasanın ne getirip ne götürdüğünü pek anlamadı, dedik... Ancak Meclis sürecinde ortaya çıkan kavga gürültüden dışarı sızan birkaç cümle bile bu anayasanın bir tek adam yönetimi getirdiğini anlatmaya yetmiş olmalı. Halkın küçük çıkarlara göre değil gelecek vizyonuyla hareket etmesi “hayır”lı sonuçlar verebilir.
Gerisi teferruat
Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, malumu ilan etti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın referandum kampanyasında fiilen yer alacağını açıkladı. Devamında, “OHAL şartlarında yapılacak referandumun milli iradeyi etkilemeyeceğini” söyledi.
Bu iki açıklamadan çıkan sonuç son derece net. Çok büyük sürpriz olmazsa referandum OHAL koşullarında yapılacak. İlan edildiği günden bu güne OHAL’in nasıl muhalifleri sindirmek, susturmak, korkutmak için kullanıldığı hatırlanırsa referandum kampanyasında da büyük olasılıkla farklı bir durumla karşılaşılmayacak.
İş bununla da kalmayacak... Cumhurbaşkanı kampanyada fiilen yer alacağı için bu aynı zamanda devletin tüm organlarının, maddi ve manevi gücüyle kampanyada fiilen “evet” safında yer alması demek olacak. Valiler, kaymakamlar, her derece ve kademeden bürokratlar ile bilcümle kamu kurum ve kuruluşları... Hatta gereken hal ve şartlarda güvenlik güçleriyle yargı maddi - manevi bütün güçleriyle “evet” için çalışacak.
Özetle... Taraflardan biri, el bebek - gül bebek yarışırken diğerine bin bir türlü engel çıkarılacak... Kaybetmesi için ne gerekiyorsa o yapılacak.
Demokratik terbiye, siyasi mertlik, centilmenlik, adil rekabet gibi kavramlar neden yok diye sormayınız... Cumhurbaşkanımızın geleceği için mutlaka kazanılması gereken bir yarıştır söz konusu olan. Gerisi teferruat.
KART
Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, malumu ilan etti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın referandum kampanyasında fiilen yer alacağını açıkladı. Devamında, “OHAL şartlarında yapılacak referandumun milli iradeyi etkilemeyeceğini” söyledi.
Bu iki açıklamadan çıkan sonuç son derece net. Çok büyük sürpriz olmazsa referandum OHAL koşullarında yapılacak. İlan edildiği günden bu güne OHAL’in nasıl muhalifleri sindirmek, susturmak, korkutmak için kullanıldığı hatırlanırsa referandum kampanyasında da büyük olasılıkla farklı bir durumla karşılaşılmayacak.
İş bununla da kalmayacak... Cumhurbaşkanı kampanyada fiilen yer alacağı için bu aynı zamanda devletin tüm organlarının, maddi ve manevi gücüyle kampanyada fiilen “evet” safında yer alması demek olacak. Valiler, kaymakamlar, her derece ve kademeden bürokratlar ile bilcümle kamu kurum ve kuruluşları... Hatta gereken hal ve şartlarda güvenlik güçleriyle yargı maddi - manevi bütün güçleriyle “evet” için çalışacak.
Özetle... Taraflardan biri, el bebek - gül bebek yarışırken diğerine bin bir türlü engel çıkarılacak... Kaybetmesi için ne gerekiyorsa o yapılacak.
Demokratik terbiye, siyasi mertlik, centilmenlik, adil rekabet gibi kavramlar neden yok diye sormayınız... Cumhurbaşkanımızın geleceği için mutlaka kazanılması gereken bir yarıştır söz konusu olan. Gerisi teferruat.
Tarafsız cumhurbaşkanı referandumda AKP için çalışacakmış!
Bu nasıl referandum?
Kazanırsa cumhurbaşkanı, kaybederse yine cumhurbaşkanı olacak…
Akif Kökçe
EL BAB
ABD Başkanlık törenine katılmak üzere Washington’da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu gazetelere ABD yönetimini şikâyet ediyor:
“Hava üssümüzü kullanıyorlar ama hava desteği vermiyorlar.”
Bu sözler oyuna geldiğimizin açık ifadesidir...
ABD Türkiye’yi geçen yıl IŞİD’e karşı koalisyona katılmaya zorlamış, PYD/YPG’yi korumaya almış, Türkiye önce El Bab ardından Menbiç’e yürümeye niyetlenince ABD Kürtleri korumak için Türkiye’yi IŞİD’le karşı karşıya bırakmıştır. Üstelik Rakka kuşatmasını yavaşlatarak IŞİD’e destek veriyorlar. Bizim yanlış ve öngörüsüz politikalar El Bab’da şehit oluyor.
Koca Türkiye’nin IŞİD’le başa çıkamaz görüntüsü ve IŞİD militanlarının Türkiye’ye kaçışının getireceği yeni belalar cabası...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları