Tarih:
26.03.2015
Anayasal kriz
Melih Aşık; Başbakan Davutoğlu, Arınç - Gökçek kapışması için 'Konu kapanmıştır', dedi...
Başbakan Davutoğlu, Arınç - Gökçek kapışması için “Konu kapanmıştır”, dedi...İyi de Başkent’in imar oyunlarıyla parsel parsel Cemaat mensuplarına satıldığı iddiası ne olacak?
Melih Gökçek, görevi kötüye kullanmak, zimmet ve muhtemelen rüşvet, Bülent Arınç ise suçu saklama ve şantaj eylemlerini gerçekleştirmiş durumda.
Bu dosya yargıya intikal etmeden kapanır mı?
Daha büyük sorun ise Saray ile hükümet arasındaki yetki kavgasında.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Denizli konuşması nedense tam algılanmadı.
Ne diyordu Erdoğan:
“Parlamenter sistem 10 Ağustos’ta bir daha geri dönüş olmamak üzere milletimiz tarafından bekleme odasına alındı. Bu bekleme ne kadar sürecek? Ya yeni anayasaya zemini kazandırana kadar ya da yeni bir sistem ikame edilene kadar. Bunun kararı da 7 Haziran seçimlerde verilecek.”
Bu sözleri Cumhurbaşkanı’nın eylemleriyle birleştirirseniz.. Manzara şu...
Erdoğan, kendisine Anayasa’da var olmayan yetkiler veriyor, başkanlık sistemine geçilmediği halde kendisini başkan olarak görüyor, hükümet ve Meclis’in statüsünü değiştiriyor, bir nevi anayasal darbe yapıyor... Hükümet Sözcüsü Arınç ara sıra “Hükümet görevdedir” hatırlatması yapıyor ama sonucu değiştiremiyor. Ortada yalnız hükümeti değil partileri ve tüm Meclis’i ilgilendiren bir sorun var.
Cahil nesil...
Yüksek öğretime geçiş sisteminin ilk basamağı olan YGS’nin sonuçları felaket...
Sınava giren 1 milyon 987 bin öğrenciden 575 bini 180 puan barajını aşamadı.
2010 yılında 180 puan barajını aşanların oranı yüzde 82 iken yüzde 64’e geriledi.
2010’da 11,4 olan temel matematik ortalaması bu yıl 5.2’ye, fen bilimleri 4.6’dan 3.9’a Türkçe 21.9’dan 15.8’e inerken, sosyal bilimler 10.7’de kaldı.
Son yıllarda eğitim adına hiçbir şey yapılmadı mı?
Yapılmaz olur mu? Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir yapılanları sıralıyor:
- Her okulda mescit açma zorunluluğunun getirilmesi, anaokulu dahil ortaokul ve liselerde başörtüsünün serbest bırakılması, AİHM’nin zorunlu din dersleri ile ilgili kararına rağmen seçmeli din derslerinin ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflar ve anaokullarında dayatılması, okulların imam hatibe dönüştürülmesinden istenen sonuç alınamaması üzerine normal okullar içinde imam hatip şubelerinin açılması, anasınıfı öğrencilerinin cami gezilerine götürülmesi, eğitimin “tek din, tek mezhep” anlayışına göre biçimlendirilmesi...vs...
Dindar nesil adı altında cahil nesil yetiştirildiğini tabloda açık seçik görebilirsiniz...
FİLM
AKP’nin seçim şarkılarını hazırlayan Özhan Eren’in yönetmenliğini yaptığı “Son mektup” filmi vizyona girdi. Başbakan Davutoğlu’nun galasına katıldığı filmde Atatürk adı bir kez geçiyormuş.
Atatürk’süz Çanakkale filmi gişe yapmaz.
Onun için büyük kuruluşlar filme katkıda bulunmuş...
Odatv’nin haberine göre bu kuruluşlar:
Ziraat Bankası, Halk Bankası, Avea, Türk Hava Yolları...
Bir dostumuz:
- Yine de şükür, dedi, Atatürk’ü filmde Anzak komutanı gibi göstermemişler!
Tarafsız Cumhurbaşkanı artık değil partiler arasında, parti içinde bile tarafsız değil!
***
Gökçek “Başbakan emir verdi, konuşmayacağım” diyor. Davutoğlu “Söyleyeceğin her şey mahkeme aleyhinde delil olarak kullanılır” dedi galiba...
Akif Kökçe
JAPON
İzmit Körfezi’nde yapımı süren asma köprüde “Catwalk” diye adlandırılan halat koptu.
Ölen ve yaralanan olmadı.
Buna rağmen halatın kopmasının sorumluluğunu üstlenen 51 yaşındaki Japon Mühendis Ryoichi Kishi intihar etti...
Bizde olsa ne olur? Malum... Soruşturma açılır, üç yıl sürer, üç yılın sonunda olay ya işçilerden birinin üzerine kalır ya aşırı rüzgâra falan bağlanırdı.
Japon neden intihar etti... Bu hata yalnızca onun kariyerini etkilemiyordu
Aynı zamanda dünyaya örnek olan Japon teknolojisine güvensizlik yaratacaktı.
İntiharın büyük sebebi bu ulusal sorumluluk duygusu olsa gerekti.
Japon’un neden intihar ettiğini Japonlar anlar. Bizde kaç kişi anlar?
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları