Tarih:
28.02.2012
Artık yeni CHP...
Melih Aşık; "Yeni CHP’ye iyi yolculuklar"
Tek yerine çifte kurultay olacak...Bizimki birinci gün, sizinki ikinci gün...
Bize büyük salon, size küçük salon..
Bize müzik, dans, şenlik, eğlence...
Size ölü evi sessizliği...
Bize yandaşlarla doldurulmuş tribünler..
Size seyircisiz salon...
Daha demokrat, daha katılımcı, daha çoğunlukçu tüzük, yukarıda ölçülerini verdiğimiz pek de demokrat, katılımcı, çoğunlukçu olmayan bir kurultayda yapıldı...
Daha demokrat, daha katılımcı, daha çoğunlukçu tüzük, yukarıda ölçülerini verdiğimiz pek de demokrat, katılımcı, çoğunlukçu olmayan bir kurultayda yapıldı...
Neden? Korkudan...
* * *
Bütün bu tatsız görüntülere hiç gerek yoktu. Muhaliflerin olağanüstü kurultay için gerekli beşte bir imzayı toplayabilecekleri tahmin edilebilir...
* * *
Bütün bu tatsız görüntülere hiç gerek yoktu. Muhaliflerin olağanüstü kurultay için gerekli beşte bir imzayı toplayabilecekleri tahmin edilebilir...
Ve onlar imzayı tamamlamadan genel merkez kendi kurultay tarihini açıklayarak muhaliflerin önünü kesebilir... Demokrasi adına bunca tatsız görüntü yaşanmayabilirdi...
Genel Merkez bu kadarını göremedi.
* * *
Mersin Milletvekili İsa Gök divan heyetinin önüne gelmiş bir dilekçe vermek istiyor. Divan Başkanı’nın yapacağı şu: “Sayın Gök dilekçenizi alıp işleme koyuyorum, konuşma talebinizi de sıra konuşmalara geldiğinde değerlendireceğim...”
* * *
Mersin Milletvekili İsa Gök divan heyetinin önüne gelmiş bir dilekçe vermek istiyor. Divan Başkanı’nın yapacağı şu: “Sayın Gök dilekçenizi alıp işleme koyuyorum, konuşma talebinizi de sıra konuşmalara geldiğinde değerlendireceğim...”
Divan Başkanı dilekçeyi almayarak bu olayı krize dönüştürdü. İsa Gök ısrarını Kılıçdaroğlu konuşurken de sürdürünce yaka paça dışarı atıldı.
Aynı İsa Gök ikinci gün konuştu.
Ne oldu?
Hiç...
Ne vardı o kadar korkacak...
* * *
Bu kurultayın delegeleri Deniz Baykal - Önder Sav döneminin delegeleriydi.
* * *
Bu kurultayın delegeleri Deniz Baykal - Önder Sav döneminin delegeleriydi.
Bundan sonraki kurultaylar Kemal Kılıçdaroğlu’nun delegeleriyle yapılacak.
Böylece Kemal Bey’in önümüzdeki bir kurultayla devrilme ihtimali çok azaldı...
İpler artık tamamen elinde.
Yeni CHP’ye iyi yolculuklar...
Gençler grup halinde, yetişkinler ikişer ikişer, ihtiyarlar ise teker teker yürürler...
İsveç özdeyişi
Erdoğan’ın yaşgününde eve “kanun, tambur, ud taşıyan çalgıcılar” çağrılmış.
İyi, iyi! Bundan sonra kimse “Erdoğan kanunu tanımıyor” diyemeyecek...
Gülhan Elmas
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Özel yetkili mahkemeye ihtiyaç var” demiş.
Şeeeyyy...
Son muhalif de tutuklanıp Silivri’ye atılıncaya kadar mı?
Fahrettin Fidan
İçişleri Bakanı Şahin’den enteresan bir teklif:
“Dilenci çocuğa devlet el koysun.”
Yargı dahil pek çok şeyi özelleştiren Başbakan’ın böyle bir devletleştirmeye sıcak bakması mümkün mü...
Haldun Ertem
Başkan’ın afişleri
Melih Gökçek, Ankara’nın dört bir yanına astığı bilboardlarda Başbakan’a teşekkür ediyor. Mesaj şöyle:
“Başbakanımız teşekkürler. Ankara size minnettar, metrolarımıza, fuar alanımıza, kentsel dönüşüm projelerimize sahip çıktığınız için...”
Okurumuz Metin Altay, “Oysa Melih Gökçek şöyle afişler asmalıydı Ankara’nın dört bir yanına” diyor ve asılması gereken afişi sevabına yazıyor:
“18 yılda metroyu bitiremedim; o beni bitirmeden, hükümete devrettim, kabul ettikleri için sayın Başbakana teşekkür eder Ankara’dan özür dilerim.”
Hal ve gidiş...
Son tüzük değişikliklerinden sonra CHP’de artık pek çok şey eskisi gibi olmayacak. Örneğin Genel Başkan ya da Genel Merkez’le ilişkileri iyi tutup kontenjandan milletvekili seçilebilmek artık büyük ölçüde zorlaştı. Çünkü Genel Merkez’in kullanabileceği kontenjan yüzde 10’la sınırlandırıldı.
Bunun yansımaları ne olur? Milletvekili dostumuz anlatıyor:
“Son seçimde önseçimle gelen birkaçı hariç, milletvekillerimizin tamamına yakını Genel Merkez tarafından belirlendi. Kabul etmek gerekir ki bu arkadaşlarımızın önemli bir bölümünün örgütle, tabanla hatta partiyle pek bir ilgileri yoktu. Önümüzdeki seçimde TBMM’ye girmek isteyen milletvekilleri ve milletvekili adayları bugünden itibaren örgütle ve tabanla sıkı bir ilişkiye girmek zorundalar. Eğer bunu yapamıyorlarsa bu defa yeni seçimlere kadar yan gelip yatacaklardır.”
* * *
Yeni tüzükte yüzde 10 gençlik kotası, yüzde 33 kadın kotası gibi olumlu değişiklikler var. Ancak bunların uygulamada pek geçerliği olmuyor. Kadınlar yerel ve genel seçimlerde listelerin alt sıralarına yerleştirildiği için seçilemiyor, dolayısıyla kota dolmuyor. Şu anda zaten yüzde 25 kadın kotası var. Ama TBMM’de kadın oranı yüzde 15... O yüzden kotanın artması çok anlamlı değil. Yüzde 10 gençlik kotası da, eğer gençler (30 yaşın altındakiler) seçilecek yerlere konulmazsa işe yaramayabilir... Önemli olan kadın ve gençlere listelerde iyi yer ayırmak...
Hocalı yürüyüşü
Ermenilerin Hocalı katliamını kınamak için düzenlenen yürüyüşte fanatik, ırkçı pankartlar taşınması ve yer yer Hrant Dink cinayetini olumlayan sloganlar atılması yüz kızartıcıdır... Bu ırkçı ve fanatik tavırları sergileyenler kaç kişidir, o gün yürüyen toplulukta kaç kişiyi temsil ediyor bilmiyoruz. Bir davanın haklılığı böyle anlatılmaz, onu biliyoruz.
Yeni görevler...
Sabancı Üniversitesi eski Rektörü Prof. Tosun Terzioğlu Vatan Gazetesinde Mine Şenocaklı’nın sorularını yanıtlarken kız çocuklarının ilkokulda türban takmasını onaylıyor ve şöyle diyor:
“İlkokulda da başörtüsünün sorun olmaması gerekir...”
Rahmetli Erbakan “Rektörler bir gün türbanlı kızlara selam duracak” derdi.
Bu zat Erbakan’dan da ilerici çıktı.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları