Atatürk uyarmıştı!

Melih Aşık: Üretmek ve ulusal bağımsızlığımız üzerinde titremek yerine başkalarının yardımıyla, hibesiyle, kredisiyle yaşayacağımızı sandığımızdan itibaren irtifa kaybetmeye başladık...

“Efendiler! Bugünkü uğraşmalarımızın gayesi istiklali tamdır... İstiklalimizin tamamiyeti ise ancak mali istiklal ile mümkündür. Bir de devletin maliyesi istiklalden mahrum olunca, o devletin bütün hayat kollarında istiklal mefluçtur.”

Ekonomik dışa bağımlıysa, hiçbir alanda bağımsız ülke gibi hareket edemezsiniz. Atatürk bunu söylüyor. Ne var ki ölümünden sonra bu ilkeler çok çabuk unutulmuştur...

***

Yıl 1957... Cumhurbaşkanı Celal Bayar konuşuyor:

“Memleketimizde Amerikalıların ilerleyişleri seyrini takibe çalışmaktayız. Öyle ümit ediyoruz ki 30 sene sonra mübarek memleket 50 milyon nüfusuyla bir küçük Amerika olacaktır.”

ABD’nin dostumuz olduğu... Ülkemizi kalkındırmak için cömert yardımlar yaptığı... Bakanlıklarımıza uzmanlar, okullarımıza süt ve peynir gönderdiği, bu dostluk sonucu ülkemizin Küçük Amerika olacağı en yüksek ağızlardan Türk halkına anlatılmıştır...

Zaman zaman soruluyor:

- Biz nerede hata yaptık...

Üretmek ve ulusal bağımsızlığımız üzerinde titremek yerine başkalarının yardımıyla, hibesiyle, kredisiyle yaşayacağımızı sandığımızdan itibaren irtifa kaybetmeye başladık...

ANGORA

Ankara’nın başkent oluşunun 95’inci yılı kutlanıyor.

Ankara 1 Ekim 1923 günü BMM’ye verilen yasa teklifinin onaylanmasıyla başkent olmuştu. Bu kararın bir anlamlı yönünü de o yıllarda Ankara’yı gezen İsviçreli gazeteci Paul Gentizonşöyle anlatıyor:

“Bu şehir Türklerin kendi kurdukları ilk başkent olacaktır. Çünkü Selçuk ve Osmanlı devletlerinin başkentleri hep yabancıların kurduğu şehirlerdi. Konya ‘iconium’ idi, Edirne ‘Adria’nın şehri’, İstanbul ise ‘Konstantin’in kurduğu’ başkentti. Şimdi Ankara Türklerin kurdukları ilk başkent oluyor.”

(Bilal Şimşir - Bir Başkentin Doğuşu - Bilgi Yayınevi)

MAZERET

Belediye başkan adayları ön seçimle belirlensin diyenlere Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği yanıt “evlere şenlik” idi:

“Ön seçime karşı değilim ama maalesef üye yapımız sağlıklı değil. Tüzük kurultayında üye yapısını değiştirmek istedim, karşı çıkıldı. Üyelerin yarısının partinin üyesi olduğundan haberi bile yok. Bu nedenle, adayın sadece üyeye sorularak belirlenmesi doğru sonuç vermiyor.”

Bu noktada Kemal Bey’e soru:

- Üye yapınız bu denli sağlıksız ise o üyelerin oylarıyla belirlenen kurultay üyelerinin, Parti Meclisi’nin, siz dahil tüm Genel Merkez yönetiminin sağlıklı olması mümkün müdür?