Bir avuç dolar!

Melih Aşık: Havanın, suyun, toprağın zehirlenmesi, 600 hektar ormanın yok olması, halkın yaşamının tehlikeye girmesi... Parayla ölçülmeyecek bu hayati çıkarlar 80 milyon dolara terk edilmiş görünüyor...

Çanakkale’de Kaz Dağları’nın uzantısı olan Kirazlı tepelerinde altın arayan Kanada şirketi Alamos’un yetkilileri Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı ziyaret ediyorlar. Sohbet sırasında altın üretiminde kullanılan siyanürün toprağı ve suyu zehirlememesi için çok sıkı tedbir alacaklarını söylüyorlar.
Başkan Ülgür Gökhan onlara soruyor:

- Küçük de olsa suya zehir karışması olasılığı yok mu?

- Küçük bir risk olabilir, diyorlar...

Ülgür Gökhan, o zaman halkın bu riske neden sokulduğunu soruyor. Cevap veremiyorlar...

Başkan’la bir telefon görüşmesi yaptık. Bize dediği:

- Çanakkale halkının içtiği su Atikhisar Barajı’ndan alınıyor. Atikhisar Barajı’nın suyu da Kirazlı tepelerinden geliyor. Altın üretimi sırasında kullanılacak olan siyanür veya topraktan çıkacak ağır metaller suyu zehirleyebilecektir. Kaldı ki fay hattı bölgenin 5 km ötesinden geçiyor. Bir depremde siyanür havuzlarının patlama ihtimali de büyüktür.

Sohbet sırasında şirket yetkilileri 6 yılda 800 milyon dolar değerinde altın üreteceklerini, bunun yüzde 10’unun yani 80 milyon dolarının (4.5 milyar lira) Türk devletine kalacağını açıklıyorlar. Havanın, suyun, toprağın zehirlenmesi, 600 hektar ormanın yok olması, halkın yaşamının tehlikeye girmesi... Parayla ölçülmeyecek bu hayati çıkarlar 80 milyon dolara terk edilmiş görünüyor...

GÖRÜNTÜ

Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’ye 5 maddelik çağrıda bulundu. İlk iki madde şöyle:

1- Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı olmamalı...

2- Güçler ayrılığı ilkesine uyulmalı...

AKP’nin bu tavsiyelere uymaya niyeti var mı? Yok...

CHP’nin anayasa değişikliği yapma gücü var mı? Yok...

Üstelik erken seçim talebimiz yok diye iktidarı rahatlattılar.

O zaman yukarıdaki çağrı ne işe mi yarayacak?

Muhalefet görüntüsü vermeye!

ŞEHİR

Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin uzun süre başkanlığını yürüten Dr. Tayfun Kahraman, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı görevine getirildi. Kahraman, Mimar Sinan Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak da çalışıyor.
Tayfun Kahraman İstanbul’u iyi tanıyan, sorunları bilen, mesleğinde ciddi bir isim.

Yüklendiği görev ise cidden ağır...

Yaklaşan deprem konusunda toplum olarak boş vermişlik içindeyiz.

Oysa çok ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor.

Deprem konusunda farkındalık yaratmalı...

Kahraman’a herkes yardımcı olmalı...

AYVA

Dostumuz geçen hafta Ayvalık’taymış. Kendisini gülümseten kimi hoşluklara tanık olmuş. Anlatıyor.

“Bir manavın önünden geçiyordum, gözüme iki çeşit biber tezgahı ve üzerindeki yazılar takıldı. Acı biberin üzerinde ‘Hayat gibi acı’ yazıyordu, tatlı biberin üzerinde ‘Senin gibi tatlı’... Ertesi akşam Alibey (Cunda) adasındaydım. Orada da bir meyhanenin önündeki panoda şu yazıyı gördüm:

“Alkol aldıktan sonra eski sevgiliye atılan mesajlardan müessesemiz sorumlu değildir.”

ÇIKIŞ

Fıkrayı yıllar önce yazmıştık...

Afganistan dağlarında dolaşan Amerikan askerleri kendilerinden 20 yıl önce Afganistan’ı işgal eden Rus askerlerine rastlamışlar. Saçları sakalları birbirine karışmış hatta beyazlaşmış Ruslara Amerikalılar sormuş:

- Siz hâlâ burada ne arıyorsunuz?

Cevap:

- Çıkış kapısını arıyoruz...

İşgal edilen ülkeden çıkmak girmekten çok daha zordur...

Nitekim ABD de hâlâ Afganistan ve Irak’tan çıkamadı.

Tartışma mevsimi

Üç çarpıcı olay birbirini izledi...

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu daha önce verdiği söz uyarınca, geçen dönemde Büyükşehir Belediyesi tarafından gereksiz yere kiralandığını ifade ettiği yüzlerce aracı Yenikapı miting alanında topladı..
.
İki... İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar nedeniyle 9 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Üç... İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, televizyon ekranında, “İstanbul’a kayyum atanacak mı?” sorusuna “Onu pazar günü açıklayacağım” cevabını verdi.

Böylece ağır dış siyaset gelişmelerine ağır iç siyaset tartışmaları eklenmiş bulunuyor. Sorunların sayısı arttıkça çözümleri de zorlaşıyor. Siyasi çekişmeler kamuoyundaki gerilimi artırıyor. Bu tartışmalardan akıl sağlığımızı yitirmeden çıkabilmeyi temenni ediyoruz.