Bizim Başkan

Melih Aşık; Erdoğan ''Cemaat MOSSAD ile işbirliği yapıyormuş'' diyor. ''Ne istediler de vermedik'' dendiğine göre verilenler MOSSAD’a da gidiyormuş demek!

Gündemimiz başkanlık sistemi... Şimdi bunun ne tür bir sistem olacağı tartışılıyor.
Sanılır ki şu anda tasarlanan sistem ne ABD’deki ne Fransa’daki, ne benzer demokrasilerdeki sisteme benziyor.
Nasıl bir sistem tasarlandığı konusunda Erdoğan şu ipucunu veriyor:
“Parlamenter sistemde oy vermeyerek cezalandırdığınız bir parti koalisyon ortağı olarak karşınıza çıkabiliyor. Başkanlık sistemi bu gibi sakıncaları ortadan kaldırıyor.”
Anlaşılıyor ki bizim alaturka Başkanlık’ta koalisyon olmayacak, olursa da koalisyon hükümetinin sözü geçmeyecek, Başkan’ın görüşüne uymayan siyasi partilerin sesi kesilecek.
Erdoğan sık sık yargıdan yakınıyor. Örneğin Danıştay’ın kararlarını eleştiriyor. Anlaşılıyor ki yeni sistemde Başkan yargı kararlarıyla da bağlı olmayacak, hukukun üstünlüğü yerine Başkan’ın üstünlüğü sistem olarak karşımıza çıkacak.
Başkan bir nevi padişah olacak diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz...
Osmanlı’da Padişah’ın kararlarında izin almak zorunda olduğu bir şeyhülislam vardı. Zamanında ona kafa tutan sadrazam ve vezirler ortaya çıkardı. Bizim yeni sistemde Başkan’ın önünde bu tür sınırlamalar da olmayacak. Aslında her lider böyle bir ülke ister. Sanılır ki liderleri sınırlayan engeller olmazsa ülke daha kolay yönetilecek, iktidar daha uzun sürecek. Ama tersi olur.

Kaçıran kaçırana!

Yandaş basın ve yazarlar yaklaşık bir yıldır Fethullah Gülen’i “kaçırma” yarışına girdiler. Onlara göre ABD Fethullah Gülen’i ülkeden çıkaracak (nasıl emin olabiliyorlarsa) Gülen de kendisini Türkiye’ye iade etmeyecek bir ülkeye kapağı atacak. Bu ülke neresi?
Yandaş gazetelerin her biri Gülen’i başka bir ülkeye kaçırıyor.
Bunlar hangi gazeteler, yazarlar ve kaçırdıkları ülkeler hangileri derseniz... Buyurun.
SABAH: ABD’nin kendisini verme ihtimaline karşılık Türkiye ile iade anlaşması olmayan Kanada’ya kaçmayı planlıyor.
YENİ AKİT: İyice köşeye sıkışan Fethullah Gülen’in Pensilvanya’dan Yeni Zelanda’ya gitmeyi planladığı iddia ediliyor.
TAKVİM: Yeni Zelanda’nın olumsuz yanıt verme ihtimaline binaen aynı anda Kanada’ya sığınma talebinde bulunduğu iddia edildi.
Abdulkadir Selvi (YENİ ŞAFAK): Afrika’da bir ülke diye duyuyoruz. Bu ülke ananaslarıyla ünlü Uganda olabilir.
“En garantici!” yazar Abdurrahman Dilipak: “Kimine göre Güney Afrika, kimine göre Avustralya, kimine göre Yeni Zelanda, kimine göre Pekin, kimine göre Uganda...”
Bunlara baktıktan sonra gelin de Fethullah Gülen’i değil ama aklınızı kaçırmayın!

RANT

İktidarla içli dışlı rant avcıları kenti geziyor... Belki helikopterle havadan dolaşıyor... Nerede gözlerine iyi bir parça kestirirlerse derhal akbaba gibi üzerine iniyor... Gagayı vuruyorlar.
Son avları Emirgan Korusu’nun bitişiğinde 158 dönüm yeşil alan... Bu alanın TOKİ tarafından yapılaşmaya açılmak üzere satışa çıkarılacağı bildiriliyor. Tepkiler üzerine İBB bir açıklama yaptı ama Koru’nun yanı başındaki yeşil alanın AVM ve konut yapılacağına ilişkin soruyu cevaplamadı. Çevre Bakanlığı ise suskun...
Uygar ülkeler kentlerde halkın nefeslenmesi için alan açarken mevcut hükümet nerede yeşil alan bulursa betona dönüştürüyor. 99 ismi olan İstanbul’un bir adı da “Talihsiz Şehir” olmalı...

Erdoğan “Cemaat MOSSAD ile işbirliği yapıyormuş” diyor. “Ne istediler de vermedik” dendiğine göre verilenler MOSSAD’a da gidiyormuş demek!
***
Sapana 2, tabancaya 1 yıl hapis cezası geliyormuş!
Tabii ki şu şartla: sapan iktidara, tabanca muhaliflere yöneltilmiş ise?
Akif Kökçe

CHP

CHP milletvekili Faruk Loğoğlu tweet atmış... Syrİza’dan CHP’nin alacağı dersleri özetliyor:
1. Sol değerlerine sahip çık,
2. Ulusalcı ve laik ol,
3. Dik dur ama gerçekçi davran,
4. Tutarlı ol.
Çok yerinde dört tespit.
Peki CHP bugüne kadar ne yaptı?
Bunların tam tersini yaptı.
Syrİza’dan ders alır mı?
Kendi tarihinden ders çıkaramayan bir parti komşudan ders çıkarır mı?
Kim bilir?