Tarih:
29.05.2015
Çılgın tünel!
Melih Aşık; Seçim yaklaştıkça çılgın projeler birbirini izliyor.
Seçim yaklaştıkça çılgın projeler birbirini izliyor.Milli otomobil, milli uçak, milli gemi projeleri tek tek açıklanıyor.
Şu sıralarda Gaziantep’te tüm sokaklar, yollar, kavşaklar böyle bir çılgın projenin reklamlarıyla bezenmiş durumda. Projeyi 2012 yılında Adalet Bakanı Sadullah Ergin açıklamıştı.
“Amanos dağları tünelle geçilecek, 30 km uzunluğundaki tünele 1 milyar lira harcanacak”tı...
2013 yılında tünelin ihalesi yapılmıştı. Tünel 500 günde yani geçen yılın sonunda tamamlanacaktı.
Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker dün açıklama yaptı:
“Bu tünelle ilgili şu ana kadar tek çivi çakılmamıştır.”
Ortada pek çok proje var ama uygulama yok... Bunlar seçimlik projeler... Maksat kulaklar şenlensin...
Eğitim suçu!
Milli eğitim müdürleri iktidar mitinglerini doldurmayı görev edindiler. Öğrenci ve öğretmenleri hatta bazan velileri iktidar mitinglerine gitmeye zorluyor, tehdit ediyorlar. Bunlar olağan mı?
Okul müdürü okurumuza kulak veriyoruz.
- Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tür durumları düzenleyen bir yönetmeliği vardır... Buna göre öğrenciler okul dışına topluca sadece eğitim ve öğretim amaçlı etkinlikler için çıkabilirler... Bu çıkış ders saatleri içinde olacak.. Öğretim yılı başında planlanmış olacak... Müdürün, ilçe veya il milli eğitim müdürünün onayı olacak... Ve de velinin yazılı izni mutlaka bulunacak... Okul dışına bu koşullarda çıkılabilir. Aksi takdirde bu emri verenler suç işlemiş olurlar.
İşçiler kazandı
Böylesi dünya işçi tarihinde bile az görülmüş olmalı... Renault fabrikasında işçiler önce Türk Metal sendikasını fabrikadan kovdular. Peşinden 12 günlük bir iş bırakma eylemiyle fabrika yönetimine isteklerini kabul ettirdiler. İşçiler patronun zam yapacağını ancak sendikanın buna engel olduğunu söylüyorlardı. Sendika aradan çekilince patronla anlaştılar. Haklı çıktılar. Bu sendikanın yetkili olduğu diğer işyerlerindeki işçiler ne düşünüyor acaba?
Sendikamız haklarımızı korur diye düşünen kalmış mıdır?
Davutoğlu “CHP’nin Merkez Türkiye Projesi’ni biz 11 yıl önce söylemiştik” diyor.
Hani “Onlar konuşur, AKP yapar”dı?
Akif Kökçe
KUL
CHP’nin hukukçu milletvekili Levent Gök’ün “helal oy” söylemini dinsel terminolojiye girdiği için eleştirmiştik.
Okurumuz Mehmet Loğ, bu tür söylemin CHP’de çoğaldığını, Genel Başkan’ın da uzun süredir konuşmalarında “kul hakkı” deyimini kullandığını belirterek şöyle devam ediyor:
- Bir çağdaşlık projesi olan Cumhuriyet, bireyleri “kul” olmaktan çıkarıp “vatandaş” yapan rejimin adıdır. Cumhuriyetin kurucu partisinin başkanı da söylemlerine özen göstermeli ve AKP’yi eleştirirken bile olsa “kul hakkı” değil “vatandaş hakkı”ndan söz etmelidir...
Ayrıca ‘Kul hakkı yiyorlar’ deyimi olayı da küçültüyor. Çünkü götürenler üç beş kuruşluk kul hakkını değil, deveyi havutuyla (semeriyle) götürüyor.
BASIN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçim kampanyasında gazetecileri de hedefte görüyor, sık sık eleştiriyor. Dün de CNN Türk Ana Haber spikeri Nevşin Mengü’yü hedef gösterdi.
Mengü tweet atmış... Cumhur-başkanı’nın peş peşe muhtar, taksici ve otobüs şoförleriyle görüşmesi hakkında “Muhtar, taksici, otobüs şoförü, kutsal üçlü” demiş... Bu arada anlaşılıyor ki tweet’leri tarayanlar da gazetecilerin geçtiği tweet’leri anında Erdoğan’a bildirmeyi ihmal etmiyorlar.
Biz Erdoğan’a Süleyman Demirel’in bir sözünü iletelim...
- Bir siyasetçi kafayı gazete ve gazetecilere takarsa öğlene kadar kendine gelemez, derdi Demirel...
Devleti elinde tutan kişilerin (haklı bile olsa) kaleminden başka silahı olmayan gazeteciyle uğraşması olumlu da karşılanmaz.
Melih Aşık-Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları