Demokrasi karakolda!

Muhalefet yasaya engelleme yapacağını önceden açıklamıştı.
Engellemeyi AKP grubu şiddet kullanarak aşmayı denedi. Kan aktı.
Yasa tasarısına karşı hukukçular günlerdir uyarılar yapıyor. Barolar yürüyüş yapıyor. Muhalefet partileri ise bu konuda mücadeleyi biraz eksik bıraktılar. Meclis’te engelleme evet ama daha önce yasanın neler getireceğini, demokrasiyi nasıl boğacağını, hukukçuların yaptığı gibi, kamuoyuna anlatmalı, bu konuda AKP’li seçmen dahil herkesin daha iyi bilgilenmesini sağlamalıydılar.
AKP yasayı bonzai ile daha iyi mücadeleye indirgedi! HDP ise yasanın Güneydoğu’yu zapturapt altına almaya yönelik olduğunu söylüyor.
Oysa yasa belli ki Gezi eylemleri türünden eylemleri önlemeye, demokratik gösterilere katılanları yargısız cezalandırmayı öngörüyor.
Bu tasarıya göre:
- Polis pankart taşıyan veya slogan atan kişiyi kelepçeleyip götürecek, 4 tam gün yargıç önüne çıkarabilecek.
- Vali soruşturmanın amiri olacak, iktidarın emriyle yasaklar koyacak...
- Silahını çekip cinayet işleyen polis artık yargılanmayacak...
Yasanın bir “Nazi Türkiyesi” yaratmayı amaçladığını söyleyenler haksız mı?

Gestapo lazım!

Türk basınında adeta bir tarih olan Bedii Faik, geçen yıl bir röportajda Menderes dönemiyle bu dönemin kıyaslamasını yapıyor ve bakınız ne diyordu:
- Menderes iktidarı yargıya asla dokunmamıştır. Polise dokunmamışlardır. Ben Dünya gazetesinde ‘Gestapo istiyoruz’ diye bir yazı yazdım. Namık Gedik’in olduğu dönemde uzun uzun yazdım. Bugün de yazıyor olsam aynı fikirleri yazarım. Bakınız Hitler’den sonra yakılan, yıkılan, berbat bir Almanya. İkiye bölünmüş bir Almanya. Ancak her iki Almanya’da, Alman geleneğindeki polise hürmet aynen devam etmekteydi. Bunu Almanya Gestapo’ya borçludur. Neden mi? Hitler her meselede Alman polisini kullansaydı, her meselede kirlenen Alman polisi nefret abidesi haline dönecekti. Hitler kendi polisini, Gestapo’yu kurdu. Yargıya dokunmadı ama kendi yargısını yarattı. Şimdi AKP de kendi polisini kurmuş olsa ve başka bir üniforma giydirse bu memlekete çok daha faydası dokunurdu...”
***
Bunların konuşulduğu bir noktaya gelmiş olmamız başlı başına hüzün vericidir.

LAYIK

Medeni Kanun’un kabulünün 89. yıldönümünü 17 Şubat’ta kutladık. Kuşadası’nda, Medeni Kanun’u Türkiye’ye kazandıran dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un heykeli açıldı.
Medeni Kanun, Türkiye’de kadın erkek eşitliğini sağlamış...
Kadını, erkeğin vesayetinden ve boyunduruğundan kurtarmıştır...
Medeni Kanun Cumhuriyet devriminin temellerinden biridir...
Ve bu kanunun 89. yılında... Cumhurbaşkanı, ‘kadın erkeğin emanetidir’ görüşüne karşı çıkan feministleri eleştirdi, İslami kaynaklara dayanarak kadının erkeğe emanet olduğunu tekrarladı.
Tartışmalar Laik düzen - İslami düzen tartışmalarıdır.
Cumhuriyet ve demokrasi laiklik varsa vardır.
Ne var ki muhalefet liderinin ağzından bir kez olsun laiklik sözü duyulmuyor.

“Bu şiddet nereden çıktı?” diye soruluyor.
13 yıldır ekilmekte olan nefret ve düşmanlık tohumlarından...
Gülhan Elmas

BASKET

Galatasaray’ın Basketbolden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Can Topsakal, koç Ergin Ataman’ın genç oyuncu Göktürk Ural’a tokat atmasını protesto için basketbol şubesi sorumluluğundan istifa etti. Topsakal:
“Basketbolcu çocuğumuza yapılanı kabul edemedim ve beklentilerim yönünde bir karar çıkmaması üzerine de şubedeki görevimi bıraktım” dedi.
Biz Sayın Can Topsakal’ı kutluyoruz... Bir genç sporcuya tokat atılması karşısında koç Ergin Ataman’a bir ihtar dahi veremeyen eyyamcı Galatasaray yönetimini ise ayıbıyla baş başa bırakıyoruz.

Melih Aşık - Milliyet