loading
close
SON DAKİKALAR

Durum muhasebesi

Melih Aşık
Tarih: 18.06.2014

Melih Aşık; Aday, Kılıçdaroğlu’na Kemal Derviş tarafından bir hafta önce tanıştırılmıştır. Peki o haftalardır süren arayış turları neyin aldatmacasıydı?

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde amaç her şeyden önce Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasını önlemektir. CHP veya MHP’li bir adayın yüzde 51 oy alması mümkün değildir. O yüzden iki partiyle de bağlantısı olmayan ama herkes tarafından saygı görecek bir aday; Ekmeleddin İhsanoğlu seçilmiştir...”
Siyasete pratik gözle bakan CHP’liler böyle diyor...
İyi de... Daha ilk demecinde kavgacı bir kampanyaya girmeyeceğini söyleyen Ekmeleddin Bey’in Erdoğan’ı alt edip seçimi kazanacağının garantisi nedir?
İki... Diyelim ki Ekmeleddin Bey Erdoğan’ı yendi, cumhurbaşkanı oldu...
Tayyip Erdoğan tekrar başbakanlığa döndü...
Bunun bugünkü muhalefete faydası ne olur?
Bakınız ne diyor Ekmeleddin Bey geçen yıl aralık ayında (6 ay önce) İslam Konferansı Örgütü’ nün genel sekreterliği görevini devrederken:
“Kendimi İslam dünyasının meselelerine adadım, bundan sonra da var gücüyle İslam dünyası için çalışacağım. Zihnen ve bedenen daima bu gerçekle meşgul oldum. Bunun dışındaki meseleler ikincil planda kaldı.”
Ekmeleddin İhsanoğlu kuşkusuz kendi alanında saygın, muhterem biridir. Ama görülüyor ki başka bir dünyanın adamı. Yıllardır İslamcı siyaset dünyasıyla ilişkide olmuş bir kişi... AKP’nin anti-laik dayatmalarına Çankaya’da dur diyebilecek mi? Yoksa eski dostu Erdoğan’a beş dakikada teslim mi olacak? Kim biliyor?
Milliyet’in dünkü haberine göre Ekmeleddin Bey Kemal Kılıçdaroğlu’na Kemal Derviş tarafından bir hafta önce tanıştırılmıştır. Peki o haftalardır süren arayış turları neyin aldatmacasıydı?

Basın yasağı...

Başbakan Erdoğan, Musul’da yaşananlar ile ilgili “Şu süreci yazmadan, çizmeden, fazla da konuşmadan takip etmenizi istiyoruz” demişti... Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi dün şu kararı açıkladı:
“Musul Başkonsolosluğu’nda bulunan ve IŞİD terör örgütü tarafından bilinmeyen bir yere götürülen Türk vatandaşlarının güvenliklerinin sağlanması için, soruşturma tamamlanıncaya kadar her türlü yazılı, görsel basın ve internette CMK 157 ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 3 ve Anayasa’nın 26/2 maddesi gereğince yayın yasağı konulmasına karar verilmiştir.”
Avukat Turgut Kazan diyor ki:
- Ceza Mahkemeleri kanunu 157. maddesine göre soruşturma gizlidir. Soruşturma dosyasında yer alan belge ve işlemlerle ilgili bir şey yazarsan soruşturmanın gizliliğine girer. Ama herkesin konuştuğu, tartışıtığı, bildiği konuları yazmak, yorum yapmak yasağa girmez... Kaldı ki soruşturma dosyasında ne olup ne olmadığını da bilmiyoruz...
Mahkeme kararı biraz aceleye gelmiş anlaşılan... Bir yerinde de “devletin zafiyetini ortaya koyacak şekilde yayınlar yapılması nedeniyle” deniliyor... Anlaşılan esas rahatsızlık yayınların devletin zafiyetini ortaya çıkarmasında.
Gazetecilik kuruluşları, böyle yasakları hukukçularına yorumlatıp çerçevesini meslektaşlara iletmeli... Basın dünyası ucu bucağı belirsiz sansüre, yasaklara ve korkulara teslim edilmemeli...

METİH

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını içlerine sindiremeyen çok sayıda milletvekili CHP’nin dünkü grup toplantısına katılmadı. Salonu gençler doldurmuştu.
Kemal Bey, konuşmasının sonlarını adayı İhsanoğlu’nun tanıtımına ayırmıştı. “Kimdir Ekmeleddin İhsanoğlu?” sorusuyla başladığı bu bölümde yanıtı yine kendisi verdi.
Özetle, öylesine değerli, öylesine değerli bir insandı ki, olur da bu kadar olurdu yani! Ulusal ve uluslararası düzeyde yapmadık görev, imza atmadık başarı, fahri doktor unvanı almadık üniversite bırakmamıştı. Bunları uzun uzun anlatırken dikkati çeken şey, Kemal Bey’in elindeki bilgi notundan gözünü ayırmamasıydı. Kelimesi kelimesine okudu...

Başbakanlık’ta görev yapacak polisleri seçmek için polis okullarında yapılan mülakatta sorulan sorular:
“Hayatında hiç hırsızlık yaptın mı?
Başbakan için ölür müsün?, Efgan Ala için ölür müsün?, cumaya gidiyor musun?, Kız arkadaşın var mı?, Kız arkadaşınla hiç yattın mı?”

TRAJİK

Moda’da dün bir tedarikçi araç Finansbank’ın önünde park ettiği yerden geri geri çıkarken yaşlı bir kadına çarptı ve öldürdü. Kazayı görmedik ama tahmin zor değil. Yurdumuz şoförü geri basarken, arkasına bakmıyor. Araç ileri gitsin geri gitsin. Araç sesi duyduğu anda son sürat yol üzerinden kaçmak vatandaşın görevi sayılıyor.
İstatistiklere göre ülkemizde trafik kazalarında her gün ortalama 8 kişi ölüyor.
Ve bu kadar ölüm kimsenin umurunda değil...
Bugün 8 kişi daha ölecek... Biliyor ama önleyemiyoruz...
Çünkü hayat ucuz... Akıl kıt...

* Diktatörler özgürlükleri halk için değil, kendileri için isterler.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları