Tarih:
06.10.2016
FETÖ’ye hizmet!
Melih Aşık; FETÖ’ye hiddet adı altında çaktırmadan hizmet de edilebilirsiniz. Nasıl mı; aynen Mehmet Metiner’ın yaptığı gibi!
Erdoğan 15 Temmuz için “Bazıları bunu benim oyunum olarak gösteriyor” diyor.Batı’da kimi çevreler darbe girişimi sonrası yapılan antidemokratik uygulamalara bakarak bu görüşü savunuyor.
Böyle bir durumda yapılması gereken nedir?
Soruşturmaları hukuka ve insan haklarına bağlı kalarak yürütmek değil mi?
Oysa tam tersi yapılıyor.
Örneğin AKP milletvekili, üstelik de Meclis Cezaevleri Alt Komisyonu Başkanı Mehmet Metiner önce:
‘FETÖ’cü tutukluları ziyaret etmeyeceklerini, onlarla ilgili kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili inceleme yapmayacaklarını’ açıkladı.
Ardından bakın ne dedi:
“Darbe gecesi benim insanımı, kardeşimi yanı başımda öldürecek. Ben yakaladığım yüzbaşıya iki tokat attım diye kötü muamele yapmış sayılacağım, öyle mi? Gözünün altı niye morarmış diye soruyorlar, ben kafasını da patlatırım o anda. Orada savaş hukuku var.”
Bu laflardan sonra Batı’ya, “Bizde kötü muamele ve işkence yok, tek tük şikâyetleri de ciddiyetle inceliyoruz” diyecek hal kalır mı?
Karşınıza sadece Mehmet Metiner’in bu laflarını koysalar, ağzınızı açıp tek laf edemezsiniz. İadesini istediğiniz suçluları (ülkenizde adil yargı ve can güvenliği yok)diyerek iade etmezlerse de eleştiremezsiniz.
FETÖ’ye hiddet adı altında çaktırmadan hizmet de edilebilirsiniz. Nasıl mı; aynen Mehmet Metiner’ın yaptığı gibi!
Alaman geldi...
Alman Meclis üyeleri dün Alman askerleri ziyaret etmek üzere İncirlik’e geldi. Türkiye malumunuz bu tür ziyaretlere izin vermeyeceğini bildirmişti. Neden izin vermiyorduk?
Alman parlamentosu Ermeni soykırım yasasını kabul ettiği için.
Peki şimdi neden izin verdik? Alman parlamentosu soykırım yasasını geri mi aldı?
Elbette hayır. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli verilen iznin sebebini şöyle açıkladı:
- Başbakan Merkel bize bu kararın hukuki değil siyasi olduğunu anlattı...
Bu söz boykotu bitirmemiz için yeterli olmuş!
Lafta esip gürleyen, icraatta kolay taviz veren bir yönetim var bışımızda. Bütün mesele bu... Mülteciler konusu da öyle. 3 milyar euroyu vermiyorlar. Ama biz 3 milyon mülteciyi onlar adına pekala hapsediyoruz.
El Bab yolunda
Dış politikamız bir yandan da kara mizah...
Irak’ta Beşika bölgesinde asker bulundurma ve peşmerge eğitmeyi hakkımız sayıyor, bu konuda Irak hükümetiyle (ve İran’la) gırtlak gırtlağa gelmeyi göze alıyoruz... Ancak Türkiye’de oluk oluk kan akıtan PKK’nın Kandil’deki liderlerinin verilmesini istemiyor, “Siz yakalayıp veremiyorsanız bırakın biz gelip derdest edelim” diyemiyoruz.
SORU: Biz kimin çıkarı için savaşıyoruz?
SÜMELA
Sümela Manastırı Karadeniz yöresinin en büyük turistik ilgi odağı sayılabilir. Hem dinsel anlamı vardır, hem mimari, hem tarihi... Sümela Manastırı 22 Eylül 2015 tarihinde kaya düşmesi ileri sürülerek, 1 yıl süre ile ziyarete kapatıldı... Ancak bu bir yılda ne ihale, ne restorasyon yapıldı. Derken yeni bir açıklamayla Sümela’nın 3 yıl kapalı kalacağı bildirildi.
Trabzon CHP Milletvekili Haluk Pekşen, dün Başbakan’a sordu:
1. Karayolla-rında kaya düşmesine karşı çok kısa sürede etkili tedbirler alınırken, Sümela Manastırı’na ilişkin tedbir neden uzun sürüyor?
2. Sümela Manastırı’nda zaman zaman Ortodoksların ayin yapmasının kapatılmaya etkisi olmuş mudur?
Akla ister istemez bu sorular geliyor...
UTANÇ
Atatürk’ün kurduğu Türk Tarih Kurumu’nun Başkanı Prof. Refik Turan, bir gazeteye verdiği röportajda “Lozan’la Anadolu’ya sıkıştık” demiş...
Tarihçi Sinan Meydan not geçiyor:
“Recep Tayyip Erdoğan’a yaranmak için akademik kariyerini ayaklar altına alıp gerçekleri altüst edebilen bilim insanlarımız da var artık! Ülkem adına utanıyorum!”
MESKİ
Haber Mersin Yaşam gazetesinden...
Mersin Üniversitesi’nde okuyan kız öğrenci, Çiftlikköy Mahallesi’ndeki su kesintilerini şikâyet etmek için MESKİ yöneticisini arayıp “Bulaşık yıkayamıyoruz, başkalarının evinde banyo yapmak zorunda kalıyoruz” diye şikâyette bulunuyor... MESKİ yöneticisi “Kimin evinde banyo yapıyorsunuz” diye soruyor. Kız öğrenci bu sorunun ısrarla sorulması karşısında şikâyetçi oluyor. MESKİ yöneticisi ise “Art niyetli değildim. Komşularınızda su akıyor mu anlamında sordum. Beni yanlış anladı” diyor.
Ne memleket ama... Her yanı olay, her yanı haber...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları