Fikir meydanı
Melih Aşık; Bu arada Sarraf’ın Boğaz’daki her iki kaçak yalısı hakkında iki yıldır yıkım kararı var. Ancak İBB ihale tamamlanmadığı gerekçesiyle yıkımı gerçekleştirmiyor.
İstanbul’da meydana gelebilecek depremle ilgili neler yapılmalı?
Yapılacak çok şey var tabii.
Okurumuz Enver Arslan şu hatırlatmada bulunuyor:
“ İstanbul’daki askeri kışlalar aynen muhafaza edilmeli, Bu kışlalarda, deprem için birlikler olmalı, bu kışlalar aynı zamanda deprem barınma alanı (ve boğaz savunması için kullanılacağından mutlaka korunmalı) olarak; çadır / konteyner kenti için altyapısı hazırlanmalı (tuvaletler/ banyolar/ kullanma ve içme suyu sistemleri), Kışlanın mutfağı büyütülmeli veya ayrı mutfak yapılmalı, sahra hastanesi kurulmalı, Kışladaki askerler hafif teçhizatlı olmalıdır. Bu askerler kurtarma, emniyete alma (saraylar, kamu binaları, önemli diğer yerler), tahliye, ilk yardım, gibi konularda yardımcı olmalıdır.
Bir başka okurumuz, Sezai Arsal yazıyor:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaklaşık iki yıl önce bir toplanma alanları haritası hazırladı. Bu haritalar muhtarlıklara dağıtıldı. Genelde çocuk parkları, okul bahçeleri gibi yerler toplanma alanı olarak işaretlenmişti. Ancak bizim için ayırılan toplanma alanına gidince gördük ki bir depremde üzerimize binalar yıkılabilir. Ayrıca en basitinden su ve tuvalet ihtiyacının nasıl giderileceği belli değildi. Bence toplanma ve geçici barınma alanları yeniden belirlenmeli, bu alanlara acil ihtiyacı karşılayacak donanımlar eklenmeli.”
Oyuncak
Beşiktaş ile Antalya arasında oynanan dostluk maçında tribünleri dolduran seyirciler sahaya binlerce oyuncak fırlattı. Bez bebekler, peluş ayılar, tavşanlar, sincaplar, daha neler neler… Deprem bölgesinin çocuklarına yönelik bu sevgi seli olağanüstü bir görsel şölen oluşturdu.
Aynı şekilde, Brüksel’de oynanan Belçika-Türkiye milli basket maçında tribünleri dolduran binlerce gurbetçimiz oyunun 4. dakika 16. saniyesinde sahaya yüzlerce siyah kaşkol ve bere attı. Bu da duygusal bir gösteri olarak göz yaşartıcıydı.
Bu şölenlere diyecek yok. Ancak sosyolog Alptekin Gündüz küçük bir ayrıntıya değiniyor: Acaba tozlu terli alanlara atılan bu oyuncak veya kaşkoller depremzedelerin eline geçmeden önce temizleniyor, dezenfekte ediliyor mu? Bu konuda bilgi aradık, bulamadık. Acaba bu armağanların depremzedelere belki daha az gösterişli ama daha temiz şekilde iletilmesi mümkün olamaz mı?
Jeolog
Alman Federal Demiryolları (Bundesbahn) Berlin ile Hannover arasında sefer yapan trene “Leopold Von Buch” adını vermiş.
Kimdir Von Buch?
Almanya’da 1774-1853 tarihleri arasında yaşamış bir bilim adamı. Bir jeolog. Bilime katkıları 200 yıl unutulmamış, bir tren hattına adı verilerek ünü gelecek nesillere aktarılmış.
Batı’da bilim adamları bu şekilde onurlandırılıyor.
Bizde durum farklı.
Bu satırlar yazılırken yer bilimci Prof. Ahmet Ercan’ın gözaltına alındığı haberini okuduk gazetelerde.
Depremlerle ilgili görüşlerini dinliyor, yararlanıyorduk.
Attığı bir tweet yüzünden ifadeye çağırılmış.
İfadesi sessizce alınabilecekken gözaltına alındığı devlet ajansından haber olarak geçildi, adı tüm ülkeye duyuruldu.
Neyse ki sonradan serbest bırakıldı. Farklı bir ülkede yaşıyoruz.
Sarraf
Kaçak yapılanmaya bir örnek daha.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis eski üyesi Hüseyin Sağ 2015 yılında Boğaz’daki kaçak katları nedeniyle Rıza Sarraf aleyhinde suç duyurusunda bulunmuş. Diyor ki:
“Her iki dava 8 yıldır devam ediyor. Anadolu Adliyesi’ne senede dört defa giderek davaları izliyorum. Duruşma başlıyor. Rıza Sarraf’ın adresinin bulunması için ABD’ye yazılan yazının cevabı gelmediği gerekçesiyle erteleniyor. Yakında zaman aşımı olacak. Galiba o bekleniyor. Sözcü gazetesi Rıza Sarraf’ın ABD kimliğini, adresini, şirketini yayınladı. Ama mahkeme bir türlü bulamıyor!”
Bu arada Sarraf’ın Boğaz’daki her iki kaçak yalısı hakkında iki yıldır yıkım kararı var. Ancak İBB ihale tamamlanmadığı gerekçesiyle yıkımı gerçekleştirmiyor.
Kaçaklar 8 yıldır yerinde duruyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları