Hedef Ankara
Melih Aşık; Öyle görünüyor ki, CHP bugünden yerel seçimin yapılacağı 31 Mart’a kadar enerjisini (istifa et - etmiyorum) tartışmalarıyla harcayacak. Yerel seçime odaklanması pek mümkün olmayacak.
CHP’li Bolu Belediye Başkan Tanju Özcan dün Anıtpark’tan başlayarak Ankara’ya doğru “Adalet ve Değişim” yürüyüşüne başladı. Sosyal medya mesajları ve genel başkana muhalefeti nedeniyle disipline sevk edilen Tanju Özcan, kendisi için adalet, partisi için değişim istiyor. Özcan, yürüyüşten vazgeçme şartını söyle açıklıyor:
- Sayın Genel Başkan, “Görevimden istifa ediyorum, olağanüstü kurultay çağrısı yapıyorum, kurultayda aday olmayacağım” dediği takdirde ben bu yürüyüşten vazgeçerim. Yoksa vazgeçmem.
Kemal Kılıçdaroğlu’na istifa baskısı hem parti içinde hem ona oy veren kesimlerde artarak sürüyor. Kemal Bey ise istifa etmemekte kararlı. Öyle görünüyor ki, CHP bugünden yerel seçimin yapılacağı 31 Mart’a kadar enerjisini (istifa et - etmiyorum) tartışmalarıyla harcayacak. Yerel seçime odaklanması pek mümkün olmayacak.
PATLAMA
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020 tarihinde meydana gelen patlamada yedi kişi yaşamını yitirdi, 127 kişi yaralandı. Aradan üç yıl geçti. Dava şu anda temyiz aşamasında. Dosya kapsamında tutuklu tek isim ise fabrika sahiplerinden Yaşar Coşkun.
Cumhuriyet’teki habere göre, patlamada yaşamını yitiren bir işçinin babası:
“Oğlumu kaybedeli 6 bayram geçti. Biz her bayramı mezarlıklarda geçiriyoruz” diyor ve ekliyor: “Bu davada suçlu yalnızca şirket sahipleri değil. Fabrikaya 2005 yılında usulsüz ruhsat verilmiş. Ayrıca denetlemelerin usulsüz yapıldığı, önceden haber verildiği söyleniyor.”
Ateşle ve barutla şaka olmaz. Böyle bir fabrikaya ruhsat verme ve denetleme aşamasında devletin iki kat titiz olması gerekirdi.
YÜKSELİŞ
Bulunduğu yerden daha yükseğe çıkma hevesi her zaman her meslekte var olmuştur.
Eski Vali ve Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay bir ruh ve sinir hastalıkları hekimiydi. Gökay tıp fakültesini bitirince ünlü ruh hekimi Mazhar Osman’a asistan olmuştu. Fahrettin Kerim’in sürekli yükselme merakı Mazhar Osman’ı endişelendirir, etrafına şöyle dermiş:
- Bu çocuk çok hırslı. Önce doçent olmak ister. Doçent olunca, profesör olmak ister. Profesör olunca, belediye başkanı olmak ister. Belediye başkanı olunca, vali olmak ister. Vali olunca, başbakan olmak ister. Başbakan olunca, cumhurbaşkanı olmak ister.
- Peki sonra?
- Cumhurbaşkanı olunca da Allah olmak ister.
- Sonra?
- Sonra da alır tedavi için bana getirirler.
Neyse ki Fahrettin Kerim vali ve belediye başkanı olunca durmuş, daha öteye gitmemiş.
Yoksa sonu iyi olmayabilirdi!
KABOTAJ
1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nı mümkün olan en sönük şekilde kutladık!
Nedir kabotaj hakkı: “Bir egemen devletin kendi limanları, kara suları ve iç sularında sadece kendi bayrağını taşıyan, kendi uyruğundaki gerçek kişilere veya kamuya ait gemilere, limanlara, tersanelere sağlanan ticaret ve hizmet hakkıdır.”
Devletler bu hakka sıkı sıkıya sahip çıkarlar.
E. Amiral Cem Gürdeniz örnek veriyor: “Neoliberal kapitalizmin ve küreselleşmenin gardiyanı ABD’de Jones Act (Jones Kanunu) olarak bilinen kabotaj kanunu uyarınca, ABD limanları arasında deniz taşımacılığının Amerikan bayraklı olsa dahi yabancı tersanelerde yapılmış gemilerle icrasına bile izin vermez. Her şeyiyle Amerikalı olması gerekir.”
Bu hak tek başına fayda sağlamıyor. Bir ülkenin aynı zamanda denizlerini ve limanlarını halkına kazanç sağlayacak şekilde kullanması gerekiyor. Biz işte onu beceremiyoruz.
BASKET
19 yaş altı Basketbol Milli Takımımız Macaristan’da yapılan dünya şampiyonasında Amerikan Milli Takımı’nı da yenerek üçüncü oldu ve şeref kürsüsüne çıkmayı başardı.
Gençlerimiz geçen yıl da U18 Milli Takımı olarak Avrupa ikincisi olmuştu.
Yıldız ve genç takımlarımız geçmişte de benzer başarılara imza attı. Ne var ki gençler büyüyünce aynı başarıyı gösteremiyor. Büyük takımlarda ithal yabancıların arasında kayboluyor. A Milli Takım vasata bile ulaşamıyor.
Gençleri başarısı üzerine, TRT derhal Basket Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’na bağlanıp, altyapılardaki başarısına mikrofon tuttu. Ama bir soruyu sormadı:
- Bu kadar yetenekli ve gayretli gençlerimiz varken A Milli Takım neden başarı gösteremiyor? Neden bu çocuklar büyüyünce ezilip gidiyor? Neden A Takımı başarısız?
Aynı sorun atletizm ve diğer sporlarda da var. Federasyonların başarısı büyükler kategorisinde elde edilecek başarılarla da ölçülür.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları