Hepsi oradaydı!

Melih Aşık; Bülent Arınç, kendisine “İstifa et” diyen Ankara’nın yaramaz çocuğu Melih Gökçek’i fena tokatladı.

Bülent Arınç, kendisine “İstifa et” diyen Ankara’nın yaramaz çocuğu Melih Gökçek’i fena tokatladı.
- Paralel yapıya Ankara’yı parsel parsel sattı, dedi...
- 8 Haziran’dan sonra hesabını sorarım, dedi...
Önemli bir şey daha söyledi. O biraz gözlerden kaçtı:
- Birileri arkadan kuklacılık yapmak istemişse benim kulaklarım iyi duyar. Bana bunu saldırtanları 8’inden sonra çıkarırım, dedi.
Kuklacılık yapan kim? Tahmin ediliyor...
Peki Gökçek Ankara’yı parsel parsel satarken Arınç ne yapmış? Neden müdahale etmemiş?
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Candan diyor ki:
- Kentsel rantın paylaşım sürecini Gökçek tek başına organize etmedi. Parselleri belirleyenler, parselleri ucuza kapatanlar, plan değişikliği teklif edenler, emsal artıranlar, plan değişikliğini onaylayanlar, pay alanlar, Gökçek’e soruşturma izni vermeyenler, göz yumanlar, bilip de konuşmayanlar, aday gösterenler hepsi sorumlu.
Atatürk Orman Çiftliği’nde, Çavundur’da, İmrahor’da, Lodumlu’da, Mühye’de, Beytepe’de, Alacaatlı’da, Pursaklar’da, Dikmen Vadisi’nde, Oran’da, ODTÜ’de imar ve rant soygununun sorumlusu bellidir.
Son soru: Satış sadece Ankara’da mıydı? Ya diğer AKP’li belediyeler?


Kriz mühendisi

Cumhurbaşkanı neden hükümete yönelik eleştirilerini, talep ve dayatmalarını kamuoyu önünde yaparak gerilimi artırma yoluna gidiyor... Kendi kararıyla partinin ve hükümetin başına atadığı Başbakan’ı, partinin, bürokrasinin, kamuoyunun önünde neden sürekli açığa düşürüyor?
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın T 24’teki tespitine katılıyoruz. Diyor ki:
“Benim kanaatim, belki de Cumhurbaşkanı, bu parlamenter sistemle olmaz, cumhurbaşkanı ile başbakan aynı partiden bile olsa işler yürümüyor hipotezini ispatlamaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanı toplumu Başkanlık Sistemi’ne razı etmek için bu gerilimlere yol veriyor.”
Seçmen bu siyaset karşısında ne tepki verecek?
AKP seçimde Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu bulabilecek mi? Diyelim ki buldu... Peki, AKP grubu acaba o zaman Başbakan ve bakanların yetkilerini kısıtlayan, Cumhurbaşkanını sonsuz yetkilerle donatan bir anayasa değişikliği yapar mı? Hükümet kendini hiçleştirir mi? Göreceğiz!

TAKSİM

Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı’nın ışıklarını dert etmiştik... Karlı günlerde trafo patladı bir türlü tamir edilemedi bahanesiyle anıt aydınlatılmıyordu. Neyse ki haftalar sonra ışıklar yandı. Anıt aydınlığa kavuştu.

KONUŞ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Denizli’de iki konuşma yaptığını, her iki konuşmanın en az 20 kanaldan canlı yayınlandığını gören Onur Öymen dedi ki:
“İlginçtir ben geçenlerde Denizli’de üniversiteden konuşma daveti aldım. Birkaç gün kala konuşma iptal edildi. Daha önce de Maltepe Üniversitesi’nden konuşma daveti almıştım, o da iptal edilmişti.”
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in bir üniversitede konuşma yapması bile engellenirken iktidar mensupları bütün kanallardan gümbür gümbür propaganda yapıyor.
Öymen gibi Cumhuriyetçi, laik, yurtsever kişilere televizyon açık oturumları da kapalı. Çünkü, ülkenin bölünmesine karşı çıkmak gibi kabahatleri var...

Erdoğan “Dert adamı söyletir” diyor. Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılananlar mahkemede kendilerini bu sözle savunmalı...
Akif Kökçe

SAKAL

Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptığı basın toplantısında;
“Erkeklere kravat takma ve takım elbise giyme mecburiyeti, saç sakal gibi dayatmalardan vazgeçilmelidir” dedi. Sendika kamuda kravat zorunluğu ve sakal yasağının kaldırılmasını istiyor.
İktidara yakın olan Eğitim Bir Sen, taleplerini kabul ettiren bir sendika olarak tanınıyor.

Melih Aşık - Milliyet