loading
close
SON DAKİKALAR

Hüzün günleri

Melih Aşık
Tarih: 24.01.2015

Melih Aşık; Ben Atatürkçüyüm. Ben, cumhuriyetçiyim. Ben, laikim. Ben, anti emperyalistim. Ben, tam bağımsız Türkiye’den yanayım. Ben, özgürlükçüyüm...

Ben Atatürkçüyüm... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben, laikim... Ben, anti emperyalistim... Ben, tam bağımsız Türkiye’den yanayım... Ben, özgürlükçüyüm...
Ben, insan hakları savunucusuyum... Ben, terör karşısındayım... Ben yobazların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım... Kendini böyle tanımlardı Uğur Mumcu...
Katledilişinin 22. yılında onu sevgi ve saygı ile anıyoruz...
Uğur’a yönelik cinayet Türk basınına vurulan hançerdir.
Katillerinin özellikle bulunmaması “Bu ülkede egemenlerin çıkarlarını sorgulayan gazetecilerin kim vurduya gidebileceği” mesajıdır.
Onun düşüncelerini kendi cümleleriyle yansıtmaya çalışalım:
“Türkiye çağdaş dünyanın parçası diye düşünüyorsak düşünce yasaklarını hepten ve kökten ortadan kaldırmalıyız.”
“Demokrasinin,özgür düşüncenin, hoşgörünün ve bilimselliğin tek bir anahtarı var: laiklik.”
“İnsanın insan tarafından sömürülmesine son vermek için kapitalist üretim biçimine son vermek gerekiyor.”
“Hukuk devleti yargı bağımsızlığına dayanır.”
“Bugün çağdaşlık konusunda elle tutulur ne kalmışsa hepsi Atatürk döneminin eseridir.”
Uğur hep doğru eleştiriler yaptı. Türkiye’nin “dün”ünde doğrular vardı.
Dünlerimizi unutmayalım, yoksa yarınları bulamayız...

CHP ve soykırım

Hrant Dink’i anma yürüyüşünde en önde “Yüzleşin, Hrant’la, Soykırımla” pankartı taşınmıştı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Şafak Pavey ve Sezgin Tanrıkulu ile İstanbul Milletvekili Umut Oran pankartın ucundan tutarak en önde yürüdüler. CHP Beyoğlu İlçe Başkan Yardımcısı Barış Tınay, Parti Meclisi’ne bir dilekçe vererek pankartı tutanların parti tüzüğüne aykırı hareket ettiklerini bildirdi ve Disiplin Kurulu’na sevklerini istedi. Parti Programı şöyle diyor:
“Sözde Ermeni Soykırımı iddiası ile ülkemizin haksız önyargılarla suçlanmasına karşı bugüne kadar Partimiz öncülüğünde sürdürülen kararlı duruşa sahip çıkmaya devam edecektir.
CHP, 1948’de BM Genel Kurulu’nda oybirliği ile kabul edilen Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi tarafından yapılan açık tanım çerçevesinde, konunun bağımsız tarihçiler tarafından, Türkiye, Ermenistan ve Rusya dâhil ilgili tüm ülke arşivlerine erişim olanakları kendilerine tanınarak, iddiaların gerçekçi ve doğru zeminde incelenmesi gerektiği görüşündedir.”
Barış Tınay haklıydı. Ancak şimdi kendisine istifa et baskısı yapılıyor. Parti ilkelerini savunmak suç mu oldu?

BİLİM

Hasan Başaran eski Sanayi, Bilim, Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün yeğeninin eşi...
Başkent Üniversitesi’nin 2 yıllık Bilgisayar Bölümü’ne devam etmiş.
Daha sonra kendisine bir sahte ODTÜ diploması ve kriptoloji lisansı çıkarmış.
Eniştesi Nihat Ergün’ün Sanayi bakanlığı sırasında ona bağlı TÜBİTAK’a girmiş. Temmuz 2012’de Kamu Sertifikasyon Merkezi bünyesinde işe başlayıp, 4 ay sonra Merkez’in başına getirilmiş.
Nihat Ergün, “Duyunca biz de şoke olduk, ama işe alınmasında katkım olmadı”, diyor. Aksini kim düşünebilir!
AKP şu sıralarda KPSS’nin kaldırılmasına çalışıyor. Eğer KPSS kalkarsa bu tür sahtekârlıklar olmayacak... Mesela bir lise mezunu, AKP’den torpili varsa, TÜBİTAK Başkanı bile olabilecek.

Süreç olumsuz sonuçlanırsa PKK özerkliğini ilan edecekmiş!
Olumlu sonuçlanırsa PKK özerkliği ilan etme zahmetine de katlanmayacak o işi AKP yapacak.
Akif Kökçe

BORÇ

Diyarbakır Belediyesi, elektrik borcunu ödemiyor... Dağıtım firması elektriği kesiyor. Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın emriyle belediye araçları ‘DEDAŞ’ın önüne hendek kazıyor. Şirketi felç ediyor. Demokratik özerklik bu mu? Çok demokratik doğrusu...

URFA

Şanlıurfa’nın Giyimli Köyü Ortaokulu’nda fen laboratuarı yok... Mikroskop, çiçek tablası, ispirto ocağı, sac ayağı, bitki ve hayvan hücresi modeli, iskelet modeli, dinamimetre, termometre, beher, erlen, deney tüpü, organ modelleri bulunmuyor...
Yardımlarınızı Giyimli Köyü Ortaokulu Harran - Urfa adresine gönderebilirsiniz...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları