İdlib’in yarını!
Melih Aşık: Bu cihatçıları ne Suriye ne bir başka ülke kabul etmeyeceğine göre Türkiye bunları ne yapacak?
Türkiye ve Rusya, Soçi’de, İdlib’deki durumu geçici olarak sakinleştiren bir anlaşma imzaladılar. Buna göre... Sınırlarda 15-20 km’lik silahsız tampon bölge kurulacak, yabancı cihatçılar ağır silahlarını bırakacak ve tampon bölgeyi terk edecekler.
Ancak daha Soçi’nin mürekkebi kurumadan HTŞ liderleri silahları teslim etmeyeceklerini açıkladılar.
Bizim basit bir sorumuz var.
Hadi diyelim HTŞ ve diğer azılı teröristleri yola getirdik, silah bıraktırdık.
Aradan zaman (diyelim bir yıl) geçti.
Bu cihatçıları ne Suriye ne bir başka ülke kabul etmeyeceğine göre Türkiye bunları ne yapacak? İdlib bizim kontrolümüzde özerk bölge olacak, orada barınacaklar, diyenler var. Suriye ve Rusya buna izin verir mi?
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün verdiği demeçte, Suriye’nin bütünlüğüne yönelik ana tehdidin “ABD’nin kontrolündeki Fırat Nehri’nin doğu kıyısından” yükseldiğini belirtti. Türkiye için de esas mesele İdlib değil malum, Fırat’ın doğusu.. Ve Rusya bu konuda çok net bir açılım yapıyor... İran Rusya’yı destekliyor. Eğer Şam ile yakınlaşırsak, ABD’yi hep birlikte Suriye’den çıkarmamız ve Fırat’ın doğusunda ABD destekli bir PYD devletçiği kurulmasını önlememiz mümkün olacak. Fırsat önümüzde duruyor.
Yüce gönüller!
İrlanda’da geçen ay düzenlenen 2018 Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Sümeyye Boyacı’ya Eskişehir Belediye Başkanlığı 5 altın vermiş. Meclis’teki parti gurupları da 1’er Cumhuriyet altını vermişler. Sümeyye malum, doğuştan iki kolu olmayan ama sırtüstünde Avrupa şampiyonu olan bir sporcumuz, bir azim ve irade abidesi...
Bu olayda bizi en çok 29 kişilik AKP grubunun verdiği 1 Cumhuriyet altını etkiledi. Bir altın 1600 lira. 29’a bölerseniz, üye başına yaklaşık 50 lira yapıyor. AKP’li üyeler bu şampiyon için büyük fedakârlıkta bulunmuş... Tebrikler...
BABA
Sosyal medyada öğretmenlere çok önemli bir hatırlatma yer alıyor.
Sıkça rastlanır. Öğretmenler ilk günlerde çocukları teker teker ayağa kaldırır... Babalarının ne iş yaptığını sorar:
- Benim babam kuyumcu.
- Benim babam apartman görevlisi.
- Benim babam işsiz.
Daha ilk günden sınıfta baba mesleğinden dolayı statü farkı oluşur. Kimi çocuklar varlıklı olanların bakışları altında ezilir.
Bu uyarıyı sosyal medyada bir veli yapmış. Aslında öğretmenlere Milli Eğitim bu uyarıyı çoktan yapmalıydı...
BEBEK
Twitter’da izliyoruz... Eskişehir’de babasının maça getirdiği 1.5-2 yaşındaki kız çocuğu gürültüden ve taraftarların hareketlerinden korkarak ağlamaya başlıyor. Bunun üzerine bütün tribün onu sakinleştirmek için hep bir ağızdan çocuk şarkısı söylüyor:
“Mini mini bir kuş donmuştu, pencereme konmuştu...”
Olayın duygulandırıcı yanı bu... İkinci yanı... Maçlarda görüyoruz... İnsanlar 1 yaşına bile gelmemiş bebekleri marifet gibi maça getiriyor, onları kalabalığın, gürültünün itiş kakışın içine sokuyor. 1-2 yaşındaki çocuk futbol maçından ne anlar?
Spor Bakanlığı bir karar almalı... Bir asgari yaş saptamalı... Mesela 4-5 yaşın altındaki çocuklar kalabalık maçlarda tribüne sokulmamalı... Çocukları korumak hepimizin görevidir...
ALAMAN
Almanya Federal Güvenlik Konseyi, aralarında Suudi Arabistan’ın da olduğu Ortadoğu ülkelerine silah ihracatına onay verdi. Federal Güvenlik Konseyi’nde Almanya Başbakanı Angela Merkel’in yanı sıra bazı bakanlar yer alıyor. Suudi Arabistan Yemen’i günübirlik bombalıyor. Çoluk çocuk demeden halkı katlediyor. Almanya da bu suça ortak oluyor. Medeni ülke böyle oluyor!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları