loading
close
SON DAKİKALAR

İki ihtimal

Melih Aşık
Tarih: 17.12.2022
Kaynak: Melih Aşık - Milliyet

Melih Aşık; Demokrasilerde halk desteği en etkileyici güçtür. Ekrem İmamoğlu’nun, hakkında mahkeme kararının çıkacağı gün henüz karar açıklanmadan halkı Saraçhanebaşı’nda buluşmaya çağırması da elbette böyle bir güç arayışıydı.

Ekrem İmamoğlu hakkındaki karar sonrasındaki tartışmalar iki ihtimal ekseninde yoğunlaşıyor.

1 - Mahkemenin kararı Ekrem İmamoğlu’nun yıldızını parlatmış, mağduriyet duygusu cumhurbaşkanlığı adaylığında önünü açmıştır. Cumhurbaşkanlığı yarışından kopması beklenen İmamoğlu, bu mağduriyet yaratan kararla, tam tersine, diğer adayların bile önüne geçmiştir. Mahkeme kararı bu yüzden kimi AKP’liler tarafından da eleştirilmektedir. Sonuçta bu kararla 6’lı Masa ve İmamoğlu kazanmıştır.

2 - CHP Siyasi Danışmanı İbrahim Uslu ve siyaset bilimci Prof. Efe Çaman gibi kimi isimler dâhil birçok kişi böyle düşünmüyor. Onlar özetle diyorlar ki:

- Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün bunları hesap etmiştir. Erdoğan için tepkilerden daha önemli olan İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı yarışından ve İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan uzaklaşması, bu süreçte aynı zamanda 6’lı Masa’nın karışmasıdır. Nitekim  6’lı Masa içinde özellikle CHP ile İyi Parti arasında yeni çekişmeler başlamıştır. Süreç AKP’nin istediği yönde ilerlemektedir.

Peki, acaba 6’lı Masa İmamoğlu’nu aday yapar mı?

Zor. Diyelim muhalefet İmamoğlu’nu aday ilan etti. Fakat seçimlere bir ay kala İmamoğlu’nun yasağı üst mahkemede onandı.

Bu durumda İmamoğlu’nun adaylığı düşeceği için muhalefet adaysız kalır.

Muhalefet bu riski göze alamaz.

Bu arada muhalefet cephesinde Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin umutlu tahminler aldı yürüdü. Bir dostumuz anımsatıyor:

- Sanırız bütün bu umutlu tahminler seçimin normal koşullarda yapılacağı, hukuk ve adaletin tam işleyeceği varsayımına dayanıyor.

Acaba ortam öyle sakin olacak mı?

Bugünkü manzara nasıl bir geleceğe işaret ediyor?

İZZETTİN VAPURU

Demokrasilerde halk desteği en etkileyici güçtür. Ekrem İmamoğlu’nun, hakkında mahkeme kararının çıkacağı gün henüz karar açıklanmadan halkı Saraçhanebaşı’nda buluşmaya çağırması da elbette böyle bir güç arayışıydı.

Olay bizi tarihin arka sayfalarına. Ta 1877 yılına götürdü.

Anayasa yapımında ve 2. Abdülhamit’in tahta çıkmasında başrolü oynayan Mithat Paşa, kısa süre içinde padişahla anlaşmazlığa düşer. 30 Ocak 1877 günü Saray’a sert bir muhtıra verir. 5 Şubat günü de Saray’a çağrılarak elinden sadrazam mührü alınır ve aynı gün ailesiyle vedalaşmasına bile izin verilmeden İzzettin vapuru ile Avrupa’ya sürgüne gönderilir. O günü Mithat Paşa’nın oğlu Ali Haydar Mithat Bey (1872-1946) anılarında şöyle anlatır:

Mithat Paşa’yı memleket haricine götürecek olan İzzettin vapurunun süvarisine, kapalı bir zarf içinde hususi emirler verilmişti. Vapur, ilk önce Çekmece limanında yirmi dört saat kalacak, sonra alacağı yeni bir emir üzerine hareket edecekti. Bunun sebebi, halkta bir isyan hareketi görüldüğü takdirde, Paşa tekrar  getirilecekti. Nümayiş olmadığı takdirde, süvari zarfı açacak ve burada bulacağı talimat dairesinde yolcusunu Avrupa’nın en yakın bir limanına götürüp bırakacaktı.”

O gün bir avuç terakkiperver küçük bir nümayiş yapmaya yeltenir ama asker gücüyle dağıtılarak elebaşıları sürgüne yollanır. Halk tepkisinin zayıf kalması üzerine vapura hareket emri verilir.

Bakalım Saraçhane mitingi rakip tarafta ne gibi bir etki ve sonuç yaratacak?

TÜTENGİL

Küçük bir ilan yayımlandı 7 Aralık’ta Cumhuriyet gazetesinde.

Şöyle ki:

“7 Aralık 1979’da İçlevent’te uğradığı silahlı saldırı sonucunda aramızdan ayrılan, katilleri ve azmettiricileri yargılanıp cezalandırılmayan babamız Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil’i ölüm yıl dönümünde anmak için bugün saat 10.30’da yine mezarı başındayız.

İmza: Kaya Tütengil, Deniz Tütengil Mazlum.

***

12 Eylül öncesi başlayan seri cinayetlerin ilkiydi Tütengil cinayeti. Aradan 43 yıl geçti. Katilin veya katillerin kimliği oldukça net şekilde ortaya çıktı. İsim açıklandı. Ama o gün bugün ne yargılandılar ne cezalandırıldılar. Böyle örnekler birden fazla. Ölen ölüyor, yetmiyor, geride kalanlara suçlulara karşı bir şey yapamamanın ızdırabı kalıyor.

ŞİLİ

Devlet Başkanı Gabriel Boric, 3 Kasım Perşembe günü Başkanlık Sarayı’na bisikletle geldi.

Başkan Boric’in yanında tek bir koruma olmadan göreve bisikletle geldiği videobanttan izlenebiliyor.

Boric, mart ayında iklim değişikliği ve çevre düzenlemeleri konusunda güçlü bir pozisyon alma sözü vererek göreve başlamıştı.

Başkan’ın sağladığı benzin tasarrufu halkı da memnun etmiş.

ROMA

Bu topraklardan yani Doğu Roma’dan kaynaklanan Roma hukukundan bir ilke:

“İnjuriam ipse facias ubi non vindices.”

Yani:

“Haksızlığa karşı çıkmazsan, kendin haksızlık etmiş olursun.”

SÖZ

“Dikkat ediyorum da her şeyin alında yazılı olduğunu, bunun asla değiştirilemeyeceğini ileri sürenler bile, yolda karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakıyorlar.”

S. Hawking

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları