Tarih:
06.08.2015
İtiraf meydanda!
Melih Aşık; CHP heyeti, AKP heyeti başkanı Ömer Çelik’in görüşmeler boyunca cep telefonuyla Ak Saray’dan sürekli talimatlar aldığını... Her talimatın arkasından birtakım uydurma bahanelerle işi yokuşa sürmeye, maraza çıkarmaya çalıştığını keşfetti.
Ülke yeniden terörün kucağına neden ve nasıl oturdu? Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bir televizyon kanalındaki konuşması her şeyi açıklıyor. Bakın ne diyor:“Örgütün (PKK’nın) elinden silah hiç düşmedi. Çözüm sürecini yeniden güçlenmek, silahlanmak, serhildana uygun ortam bulmak amacıyla sinsi sinsi kullandılar. Silahlı teröristler karakolun önünden geçip el sallıyorlardı. Asker hiçbir şey yapmıyordu. Meğer onlar alay ediyorlarmış.”
Sen, Balyoz, Ergenekon gibi tertiplerle TSK’yı felç et... Askeri istihbaratı ortadan kaldır... Oslo’daki görüşmelerde PKK temsilcilerine, “Şikâyetçi olduğunuz vali, kaymakam, emniyet müdürü varsa söyleyin, hemen gereğini yapalım” diyerek bölgeyi adeta terör örgütüne teslim et... Terör yandaşlarına büyük hoşgörü gösterirken terörle mücadele eden güvenlik güçlerini en küçük hatalarında en ağır şekilde cezalandır.... Bunlar yetmezmiş gibi askerin elinden operasyon yetkisini al, vali izin vermedikçe kıllarını kıpırdatamaz hale getir... Özetle, taşları bağlayıp itleri serbest bırak... Sonra da yukarıdaki sözleri söyle. Her şeyin farkında olduğunu ama görevini yapmadığını itiraf et. Başka ülkede olsa yer yerinden oynar. Dökülen kanların hesabı bu itirafı yapanlardan sorulur... Bizde hiçbir şey olmadı.
Fıstakşafi görüşme!
AKP ve CHP heyetleri arasında üç hafta süren istikşafi... Yani keşif amaçlı koalisyon görüşmeleri sona erdi. Peki, bu görüşmeler sırasında heyetler karşı tarafta neler, ne gibi şeyler keşfettiler? Tahminlerimiz;
? AKP heyeti, karşı tarafın “Memleketi hükümetsiz bırakmamak” ve “Eli taşın altına koymak” gibi büyük sözlerin arkasına kırmızı plaka ve rezidans hevesini gizlediğini... Bunun için yapamayacağı fedakârlık olmadığını keşfetti.
? CHP heyeti, AKP heyeti başkanı Ömer Çelik’in görüşmeler boyunca cep telefonuyla Ak Saray’dan sürekli talimatlar aldığını... Her talimatın arkasından birtakım uydurma bahanelerle işi yokuşa sürmeye, maraza çıkarmaya çalıştığını keşfetti.
? AKP heyeti, CHP heyet başkanı Haluk Koç’un içinde koç gibi bir Çiçero barındırdığını... Konu ne olursa olsun her söz aldığında hamasi nutuk atmaya çalışmaktan kendini alamadığını keşfetti.
? AKP heyeti CHP heyetinden Akif Hamzaçebi’nin koalisyon hükümetinde kendisini Maliye Bakanı olarak gördüğünü... Görüşmeler sırasında gizli gizli 2016 Mali Yılı Bütçesi’ni hazırlamaya çalıştığını keşfetti.
? Heyetlere çay kahve servisi yapan garson, duyduğu konuşmalardan bu görüşmelerden memleket hayrına hiçbir şey çıkmayacağını keşfetti. Ki bizce asıl ve en önemli keşif bu oldu.
ENERJİ
Çatalca sanayi bölgesinde üretim yapan bir fabrikanın yöneticisi arıyor...
- Bölgemizde elektrik kesintisinin olmadığı gün yok, diyor, bugün de 11’de elektrik kesildi, saat 13 oldu hala elektrik yok... Fabrika hareketsiz duruyor... Büyük zararlar doğuyor. Ve bu zararlar bizim hanemize yazılıyor.
- Sorunu ilgililere yansıtmadınız mı?
- Durumu Kaymakam ve Belediye’ye yansıttık. ÇASİAD (Çatalca Sanayici ve İşadamları Derneği) olarak pek çok girişimde bulunduk. Hiç kimse sorunla ilgilenmiyor. Daha doğrusu sorunla ilgilenmesi gerekenler ortada yok.
Enerji Bakanı Taner Yıldız ne diyor bu işlere?
Beyefendi bir açıklama yaparsa en azından bu kesintilerin sebebini öğrenmiş oluruz...
Davutoğlu “Evlatlarımızı feda etmeye hazırız” diyor.
Binlerce evlada, binlerce anaya yazık değil mi?
“Bir koltuk” feda etmek bu kadar mı zor!
Akif Kökçe
YÜZME
Yaz mevsimindeki boğulmalara değinirken çocuklarımıza okullarda yüzme dersi verilmemesini de sebeplerden biri saymıştık. Umut Gencer okurumuz not göndermiş:
“İşim dolayısıyla 3 yıl Hollanda’da yaşadım. Orada gördüm ki (tabii kanallar ülkesi olmasının da etkisiyle) çocuklara ilkokul 1. sınıftan itibaren yüzme dersleri veriliyor ve her aşama sonunda sertifika ile çocuklar ödüllendiriliyor. Bu derslerin son aşaması ise kışlık elbiseleri ile suda hayatta kalma dersi… Dolayısıyla olası bütün kötü durumlara çocuklar hazırlanmış oluyor.”
Batılı yüzmeyi ciddi bir spor ve ihtiyaç olarak ele alıyor. Biz ise hâlâ mayo ile denize girmenin günah olup olmadığını tartışıyoruz.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları