İzmir’in çağrısı

Melih Aşık; Çağrı yalnızca iktidara değil... İzmir’i biraz görmezden gelen CHP’ye de yönelikti...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hafta sonunda bir basın buluşmasıyla 14 yıllık icraatını anlattı. İzmir Belediyesi 14 yılda büyük atılımlar yaptı. Halkın yaşam kalitesi artırıldı.

Kırsal kesimde kooperatifleşme atılımlarıyla hem tarımı kalkındırdı hem kentte yaşayanlar bu ürünlerden yararlanma fırsatı buldu. Ulaşım ve çevre yatırımları büyük rakamlara ulaştı.

Kocaoğlu toplantıda bir çağrı yaptı:

- İstiyoruz ki  benim güzel ülkem, kafasını çevirip biraz da İzmir’e baksın.. Çatışmaların, kamplaşmaların arttığı şu dönemde  mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirlilerden feyz alsın Ankara. Yeni icada gerek yok! İzmir’de sonuçları test edilmiş  başarılı projeleri örnek alsın.

Çağrı yalnızca iktidara değil... İzmir’i biraz görmezden gelen CHP’ye de yönelikti...

İyilikler...

İYİ Parti’nin geçen hafta sonu yapılan kongresine Halk TV dışında televizyonlar kamera göndermedi. Kongreye gelenlerin Türkeş’in mezarını ziyaret etmesi engellendi.

Bunlar da İYİ Parti’nin ciddi bir güç haline geldiğine en azından rakiplerince öyle göründüğüne işaret değil mi?

Hani çeşitlilik iyiydi!

Lahana katladı!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar yaptığı basın toplantısında kimi ürünlerin tarladan çıkış fiyatlarıyla marketlerdeki satış fiyatlarını açıklıyor... Diyor ki:

- Bugün üreticide 25 kuruş olan lahana markette 1 lira 37 kuruşa, 40 kuruş olan patates 1 lira 83 kuruşa, 81 kuruş olan karnabahar 3 lira 45 kuruşa, 9 lira olan kuru kayısı 35 lira 80 kuruşa, 70 kuruş olan portakal 2 lira 72 kuruşa satılıyor...

Tüketiciye lahana 5.5 kat, patates 4.6 kat, karnabahar 4.3 kat, kuru kayısı 4 kat, portakal 3.9 kat fazlaya ulaşıyor. Manav fiyatları daha da yüksektir.

Ne var ki bir yandan üretici öte yandan tüketicinin soyulmasını sağlayan bu sistem her türlü denetimin dışındadır.

Üstelik ne iktidar ne muhalefet partilerinin bu alanı düzenlemeye, bu sömürüyü önlemeye niyeti vardır.

DERS

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un SDG VE PYD temsilcilerini Elize Sarayı’nda ağırlaması Türkiye’de tepki yarattı. İktidar sözcüleri Macron’a karşı ağır sözler sarf ettiler. Peki sözlerin etkisi olur mu? Yoksa üç günde unutulur mu? Gazeteci Müyesser Yıldız anımsatıyor:

- Geçen ocak ayında Macron’la imzaladığımız 25 Airbus ile Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemi anlaşmalarını iptal edebiliyor muyuz? En azından 5 bin 700 ton et alımından vazgeçebiliyor muyuz? İşte Fransa’ya hak ettiği dersi ve boyunun ölçüsünü o zaman veririz...

ÇİFTLİK

Çiftlik Bank’ta para batıran vatandaşlar enayilikle suçlanıyor.

SPK gibi kuruluşların bu enayi tuzaklarını denetlememesi bir yana...

Acaba vatandaş bu işte ne kadar kabahatli...

Isparta muhabirimiz Hasan Özbek bu vatandaşlardan biriyle konuşuyor.

Adam diyor ki:

- Ben bunların çiftlik açılışlarına gittim. Kaymakam, belediye başkanı, müftü açılışta hazır bulunuyordu. Çürük bir iş olsa devlet yöneticileri orada olmazdı diye düşündüm, üstelik birçok insan parasını yatırıyordu. Ben de bunlara kanıp yatırdım.

GÜNEŞ

Seher yeli çık dağlara,

Güneş topla benim için.

Haber ilet dört diyara,

Güneş topla benim için.

Umutların arasından,

Kirpiklerin karasından,

Döşte bıçak yarasından,

Güneş topla benim için.

Bu dizelerin de yazarı şair Ülkü Tamer dostumuzu (1937 - 2018) kaybettik. Anısına sonsuz saygıyla...