NATO’da ilk
Melih Aşık; ABD’nin Türkiye’ye karşı düşmanca hareket ettiği görüşü bütün görüntülere rağmen kabul edilememişti. Son gelişmeler bu konuda açık fikir veriyor.
ABD çarpıcı bir kararla, Güney Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunu bir yıllığına kaldırıyor.
Rumların çevrede tehdit olarak değerlendirdiği Türkiye’den başka hiçbir ülke yoktur. En sık tekrarladığı talep ise Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesidir. ABD’nin silah ambargosunu kaldırması bizatihi Türk ordusuna karşı bir harekettir. NATO tarihinde rastlanmayan bir olayla karşı karşıyayız. ABD, NATO üyesi olmayan bir devletçiği NATO üyesi bir ülkeye karşı silahlandırıyor.
ABD yakın zamana kadar Yunanistan ile Türkiye arasında bir denge gözetirdi. Örneğin, silah satışlarında Türkiye’nin lehine 10’a 7 dengesine özen gösterirdi. Bu denge politikası tersine dönmüş durumda.
ABD’nin Türkiye’ye karşı düşmanca hareket ettiği görüşü bütün görüntülere rağmen kabul edilememişti. Son gelişmeler bu konuda açık fikir veriyor.
Yunanistan’da üsler kuran, Girit’teki S-300’lerin kullanılmasına yeşil ışık yakan, Türkiye’ye vermediği F-35’leri Yunanistan’a veren ABD’nin taraflardan birini diğerine karşı silahla desteklediği artık genel kanaattir.
ABD’nin zaman zaman dile getirdiği bir projesi var; İsrail ve Güney Kıbrıs’ı NATO üyesi yapmak. Bu arada Türkiye’yi bezdirerek NATO’dan çekilmeye zorlamak. Özetle, Türkiye’yi gözden çıkarmış gibi davranıyorlar.
JAPONYA
Bundan 132 yıl önce Sultan 2. Abdülhamid’in emriyle Japonya’ya giden Ertuğrul fırkateyni dönüşte fırtınaya yakalanıp battı. Tam 587 şehit verdik.
Bu şehitlerimiz için İstanbul Beşiktaş’taki Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önünde 16 Eylül’de tören yapıldı. Ertuğrul fırkateyni, 2. Abdülhamid’den Japon İmparatoru Meiji’ye hediye götürmüştü. Üç ay sonra Japon Deniz Kuvvetleri’nin tayfun uyarısına rağmen, Yokohama Limanı’ndan ayrıldı. Kuşimoto açıklarında tayfuna yakalanan fırkateyn, 16 Eylül 1890’da kayalara çarparak battı. Kazadan sadece 69 denizci kurtuldu.
Kazanın yaşandığı Kuşimoto’da 1891’de şehitler için dikilen anıt önünde her yıl anma törenleri yapılıyor.
Türk-Japon dostluğu bu kazayla başlar. Pek bilinmez ama... Japonya’nın benzer ülkelerden farklı olarak Türk vatandaşlarına vize uygulamaması bu acı anılar üzerine kurulu dostluğa bağlanır.
MEHSA
İran’ın Ahlak Polisi saçını kurallara göre örtmediği gerekçesiyle sokakta çevirdiği Mehsa Emini (22) adlı genç kadını tokatladı, direnmesi üzerine karakola götürdü, gördüğü işkence sonucu genç kadının oradan ancak cesedi çıktı.
Olay bütün dünyada tepkiyle karşılandı.
Alanya’daki İranlılar da bu katliamı ve İran rejimini protesto ettiler.
Nerede mi?
Atatürk anıtının önünde.
“VURURUM AMA...”
Eski Başbakan Adnan Menderes’in ölüm yıl dönümü olan 17 Eylül’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından da mezarı başında törenle anılması dikkati çekti. Kılıçdaroğlu daha sonra da Turgut Özal’ın mezarını ziyaret ederek kabrine çiçek koydu.
Menderes ve Özal’a siyasi partiler özellikle seçim öncelerinde sahip çıkıyorlar. CHP’nin gösterdiği ilginin ise farklı bir anlamı var. Çünkü 50-60 arasında demokrasi bir CHP-DP kavgası şeklinde sürmüş, CHP’nin uğradığı saldırılar akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. Örnek... 1959 yılında İsmet İnönü Uşak’a geldiğinde Vali İlhan Engin her türlü toplantıyı yasaklamış, İnönü’nün her hareketine engel olmaya başlamıştır. Uşak gezisi İnönü’nün kafasının taşla yarılmasına kadar varmıştır. Ancak daha öncesi de vardır.
İnönü, toplantılar yasaklanınca, Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal’e Yunan General Trikopis’in kılıcını takdim ettiği evi ziyaret etmek istemiş, Vali Engin, Emniyet Müdürü Adnan Çakmak’ın mahkeme ifadesine göre ona, “İnönü’yü bırakmayacaksınız, icap ederse vuracaksınız” diye emir vermiştir. Yine mahkeme ifadelerine göre, sonrası şöyledir:
“Vali, Adnan Çakmak’ın emri yerine getirmediğini görünce şoförü Nurettin Erkal’a:
- Sen İnönü’yü vurur musun?
- Vururum ama silahım yok.
Vali bunun üzerine şoförün yanında oturan jandarma erinin silahını alır, şoföre verir. Şoför kalabalığa karışınca jandarma eri gizlice komutanı Binbaşı Ali Kurmay’ı bulur, durumu anlatır. Ali Kurmay, kalabalık arasında şoförü bularak tabancayı elinden alır. Büyük bir olay önlenir.”
Vali İlhan Engin sonradan bu iddiayı reddetmiştir. Ancak tanık ifadeleri zapta geçmiştir.
Sözün kısası: Başbakan Menderes’in asılarak idamı ne kadar büyük yanlış ve dram ise o döneme demokrasi adını vermek de o kadar yanlıştı.
(KİTAP: Turan Akıncı, Demokrat Parti, s. 311)
HAKEM
Türkiye’de en zor meslek hangisidir?
Bendenizin kesin cevabı:
Futbol hakemliği.
*Tribünde 50 bin taraftar sizden ikram ve kıyakçılık bekler.
Çünkü umutlar sizin penaltı yaratma gücünüze bağlanmıştır.
*Rakip takım yenilirse, kuşkunuz olmasın, kabahati hemen sizin üzerinize atacaktır.
*Kulüp başkanları ve antrenörler kendi başarısızlıklarını üzerinize yıkacaktır.
*Futbol yorumcuları futboldan anladıklarını ispat için üzerinize saldıracaktır.
*22 futbolcu sarı kart göstermeniz için kendini en ufak tekmede ağır yaralı gibi yere atarken, siz kart gösterince zıpkın gibi ayağa kalkarak oyuna devam edecektir.
*Herkes yalan söyleyecek ama sonunda hep bir ağızdan sizi sahtekâr ya da beceriksiz ilan ederek topa tutacaktır.
*Hakem, kendisinden adalet beklenen ama adil olursa kimseye yaranamayan talihsiz bir vatan evladıdır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları