Neler yiyoruz?

Melih Aşık: Peki, Meclis’in tam kadro onay vereceği böyle bir yasa neden bir türlü çıkmıyor? 80 milyon insanın sağlığı neden öncelikler arasında yer almıyor.

Tarım Bakanlığı’nın son yaptığı denetimlerde 229 firmaya ait 386 parti üründe taklit ve tağşiş (hile) yapıldığı tespit edilmiş. Gazlı içecekten bala, çaydan zeytinyağına, çikolatadan ete kadar birçok üründe tağşiş ortaya çıkarılmış.

Çıkarılmış da ne mi olmuş? Hiç...

Hile doğal olarak ancak numuneler incelendikten sonra tespit ediliyor. Vatandaş o zamana kadar bu ürünleri bir güzel tüketmiş oluyor.

Bakanlık hileli gıda üreten firmaları adıyla adresiyle internette teşhir ediyor. Ama faydası olmuyor! Çünkü vatandaş internete girip listeyi kâğıda döküp alışverişe bu listeyle çıkmıyor.

Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli mevcut yasadan şikâyet edenlerin başında geliyor. Bakan, hileli gıdaya verilen cezaların çok yetersiz olduğunu, en çok 20 bin lira para cezası verilebildiğini, kötü niyetli üreticinin bu cezayı ödeyip hileli üretime devam ettiğini söylüyor.

Gıda üreten iş yerleri yılda ortalama bir kez denetlenebiliyor. Merdiven altı üretim ise doğal olarak hiç denetlenmiyor. Bakan sık sık ‘hapis cezası ve iş yeri kapatmanın gerekli olduğunu’, bu konuda yeni bir yasa çıkarılması gerektiğini söylüyor.

Peki, Meclis’in tam kadro onay vereceği böyle bir yasa neden bir türlü çıkmıyor? 80 milyon insanın sağlığı neden öncelikler arasında yer almıyor. Gelin bu soruya yanıt bulun...

F-35

Yunanistan Başbakanı Mitçotakis’in ABD ziyaretinde ön anlaşma yapıldı. Yunanistan 3 milyar dolar vererek 24 F-35 uçağı satın alacak. Kime karşı bu silahlar? Tabii Türkiye’ye...
Zavallı komşu... Bir yandan ekonomik sıkıntılar içinde yuvarlanıyor. Bir yandan da Türkiye fobisi sonucu bize karşı silahlanmak için elde avuçta ne varsa silah şirketlerine yatırıyor. Neymiş, F-35 radara görünmeyen uçakmış...

Emin misiniz? Daha S-400’lerin karşısına çıkmadılar ki nereden biliyorsunuz? Bırakın şu korkuları, gelin barış konuşalım, birlikte çilingir sofrası kuralım, dostluğun tadına varalım dostlar...

Cenaze!

SGK, 2020 yılında ölen sigortalılara yapılacak yeni cenaze yardımı miktarını belirledi. Buna göre cenaze yardımları: Milletvekilleri için 16 bin 650. Emekli milletvekili için 8 bin 325. Devlet memurları için 2 bin 775. SGK ve Bağ Kur’lular için 800 lira. Milletvekilleri için öngörülen tazminat, devlet memurlarının altı katı, SGK ve Bağ Kur’luların yaklaşık 20 katı.

Demek ki... Canı kıymetli olanın cenazesi de kıymetli oluyor!

FÜZE

Ukrayna Havayolları’na ait yolcu uçağını içindeki 176 kişiyle birlikte füzeyle düşüren İran’dan büyük özür ve üzüntü mesajları geldi. Buna rağmen suçlamalar -haklı olarak- devam ediyor.

Amerikalı yazar Daniel Lazare hatırlatma yapıyor:

- Amerikan USS Vincennes kruvazörü, İran Havayolları’na ait, içinde 290 kişi bulunan uçağı Hürmüz Boğazı üzerinde füzeyle düşürmüş ancak kimse özür dilememişti. 1988 yılındaki bu olay tam tersine Başkan Reagan tarafından “olağan savunma” olarak nitelenmişti. İran hiç değilse özür diliyor!

Moto terörizm...

Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Çağdaş Yavuz, geçen yıl ölümle sonuçlanan 103 motosiklet kazasının 75’inin kurye olduğunu açıkladı. Korkunç bir rakam bu. Kuryeler hem ölüyor, hem çoğunlukla ters yollara girerek veya kaldırımlara çıkarak vatandaşları tehlikeye sokuyorlar. Neden bunlar? Çünkü iş yeri sahipleri paketleri yerlerine çabuk teslim etmeleri için kuryeleri hızlı gitmeye zorluyor. Peki, trafik suçu işleyen kuryeleri çalıştıran iş yeri sahiplerini cezalandırmak çok mu zor?

Ters yola veya kaldırıma giren kuryeleri sivil trafik polisleriyle enseleyip ceza yazmak mümkün değil mi?

Bu caydırıcı önlemleri uygulamak zor değil. Ne var ki ülkenin ve kentin yetkilileri kaldırımdan yürümez. Çakarlı araçlarla trafiğe takılmadan yol alırsa... Pek akla gelmiyor bu meseleler!

BÖBÜR

Bazı gazeteciler TV’de veya gazetelerinde:

“Ben demiştim, bunun böyle olacağını yazmıştım, dediğim çıktı” gibi cümleler kurmayı seviyor. Bu tür böbürlenmeler bir tek şekilde hoş görülebilir. Aynı gazeteciler yanıldıklarında da “Ben zamanında böyle demiştim ama yanılmışım” diye özeleştiri yapıyorlarsa...