Tarih:
28.03.2012
Onur Savunması
Bir Genelkurmay başkanının terörist suçlamasıyla yargılanması bırakın kendisini ve mensubu olduğu orduyu...
Bir Genelkurmay başkanının terörist suçlamasıyla yargılanması bırakın kendisini ve mensubu olduğu orduyu... Vatandaşı olduğu ülke açısından da zuldür...Dışardan böyle bir ülkeye bakanlar ne düşünür.
İktidar bir generali Genelkurmay başkanı olarak atıyor... Onunla iki yıl çalışıyor... Orduyu onunla yönetiyor, güvenliği onunla sağlıyor...
Bu Genelkurmay başkanı emekli olduktan bir buçuk yıl sonra darbe yapmakla, terör örgütü yönetmekle suçlanıyor ve hapse atılıyor...
Üstelik darbeyi emrindeki orduyla değil üç dört internet sitesiyle yapmaya kalkışmış...
Bunu gören - duyan ne düşünür?
Ülkenin bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı yanlış kişiyi göreve atamış...
Üstelik iki yıl boyunca onun darbe ve terör faaliyetlerinin de farkına varmamışlar...
Bu kadar aymaz bir ülke yönetimi olabilir mi? Ülkeyi yönetenler bu kadar büyük hatalar yapmışsa, aynı hataları yapmaya devam etmezler mi? Böyle bir ülkeye ve onu yönetenlere güvenilebilir mi?
Dışardan böyle görünen manzara anlaşılan ülkeyi yönetenleri pek ilgilendirmiyor.
Ancak İlker Başbuğ kendi konumunu etkili sözcüklerle savundu dün. Yargılanması gereken yerin Yüce Divan olduğunu belirterek dedi ki:
“Bu nedenlerle, huzurunuzda savunma yapmaya zorlanmayı, işgal etmiş olduğum makama ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı çok ağır haksızlık olarak görüyorum. Bu inançla, bugün burada savunma yapmayacağım ve hiçbir soruya da cevap vermeyeceğim. Bu davranış, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne ve kendime karşı olan saygımın ve taşıdığım sorumluluğun gereğidir...”
İlker Başbuğ’un bir ara salona bakarak:
“Nerede o eski Genelkurmay başkanları...” şeklindeki sitemi de tarihe geçecek bir dramdır.
Predatörlerimiz...
Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı’yla görüşmesinde insansız hava araçları “predatör”ler de ele alınmış... ABD 2 uçaktan fazlasını veriyormuş. Ya da verecekmiş. ABD’den yazan uzman okurumuz, predatörlerin Türkiye’de kullanım biçimini anlatıyor:
“Predatör’lerin kalkış ve inişleri Türkiye’den değil Nevada’daki Amerikan hava üssünden yönetilmektedir. Uçak kalktıktan sonra Türk uzmanın kontrolüne geçer ama ABD’deki uzman istediği zaman kontrolü alabilir, istediği zaman füzenin düğmesine basabilir. Uçağın havadan gönderdiği bilgileri hem Türk hem Amerikalı askeri uzman görmektedir.
Predatörler İncirlik Üssü’nden kalkmakta, işin ilginç yanı başka hava üslerinden (mesela Diyarbakır veya Eskişehir’den) kalkmasına izin verilmemektedir. ABD sattığı uçağın kontrolünü, muhtemelen İran veya Suriye’nin eline geçmemesi gerekçesiyle elinde bulundurmaktadır.
Predatörlerin uydu haberleşmesi ABD uydusundan yapıldığı için uydunun sahibi istediği her şeyi teknik olarak görebilmektedir
Onun içindir ki Çin, İran, Rusya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler uzaya askeri haberleşme uyduları göndermişlerdir. Türkiye’nin ise askeri haberleşmesi kısmen Turksat kısmen de ABD askeri uyduları üzerinden olmaktadır. ABD ile askeri uydu paylaşımını yapan Türkiye dışında bir ülke yoktur...”
Bir veya iki uçağın bedelini ödediğimiz anlaşılıyor... Ancak buna rağmen uçakların kontrolü bizde değil. Bu durum sorun yaratabilir. Bir başka haberde göklerin kısa sürede heron, predatör gibi uçaklarla dolabilceği bildiriliyor. Sebep mi? Yakında insansız uçakların iç güvenlikte de kullanılması düşünülüyormuş...
ÇGD
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin önceki akşam Ankara’da yapılan “2011 Yılın Gazetecileri Ödül Töreni”nde ödüllerini almak üzere sahneye gelen arkadaşlarımız duygularını birer, ikişer cümleyle ifade ediyorlar. Genelde dile getirilen görüş, gazeteciliğin ülkemizde her geçen gün biraz daha tehlikeli meslek haline dönüşmekte olduğu... Buna ilaveten hapiste yatan meslektaşların bir an önce özgürlüklerine kavuşması dileği... Ödül alanlardan biri de Sabah gazetesinin deneyimli foto muhabiri Ali Ekeyılmaz. O da mikrofonu eline alıyor, şunları söylüyor.
“Sevgili arkadaşlar, benden önceki arkadaşlarım gibi ben de çok şeyler söylemek, çok şeyler konşmak istiyorum. Ama bakmakla yükümlü olduğum çocuklarım var. O nedenle izin verirseniz hiç konuşmayayım.”
En büyük alkışı alan konuşmalardan biri bu oluyor.
Soru: Çoğu Türk siyasetçisinin ulaşabileceği en yüksek mertebe nedir?
Yanıt: ABD başkanlarının yüksek takdirine mazhar olmak...
Haldun Ertem
İDO
İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ilginç bir fiyat sistemine başladı. Daha doğrusu havayollarındaki sistemi denize taşıdı. Biletlerin bir taban fiyatı var. Bu fiyat hareket saati yaklaştıkça artıyor.
Örneğin Yenikapı - Yalova arası eğer iki hafta önceden bilet alırsanız 17 lira...
Bir gün önce sorduk... Gişedeki memur 26 lira fiyat verdi...
İstanbul - İzmir arası biletin taban fiyatı 22 lira... Biz bir gün sonrasına bilet sorduk... 40 liraydı...
Saçma bir uygulama...
Yalova’dan Kartal’a gelen bir dostumuz aktardı...
İskelede karaborsa başlamış.. Seyyar satıcılar biletleri kapatıyor, geminin kalkışına yakın fiyatlar artınca son gelen yolculara ve araç sahiplerine ucuzuna okutuyorlarmış...
Onur Öymen,
“AKP Suriye
sınavında sınıfta kaldı” demiş.
Soruları çalamadığı için olmasnı...
Fahrettin Fidan
Gazetelerde haber: “Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Güney Koreli bir firmaya yerli otonun motorunu üretme çağrısında bulundu.”
Acaba diyoruz...
Yerli otodan önce yerli motor yapmayı denesek daha mantıklı olmaz mı?
Elif Eral
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları