Tarih:
17.02.2015
Özgecan’ı öldüren!
Melih Aşık; Özgecan’ı kimin, daha doğrusu hangi zihniyetin öldürdüğü açıkça belli değil mi?
Yedi yaşındaki kız çocuğuyla evlenilebilir, diyenler... Annesinin dizi göründüğünde tahrik olanlar... Hamile kadınların sokağa çıkmasına karşı çıkanlar... Kadının kahkaha atmasını iffetsizlik sayanlar... Kadın cinayetlerini “namus cinayeti” kabul edip derhal “hafifletici nedenler” bularak ceza indirimine giden yargıçlar bir yana... Bir ülkenin cumhurbaşkanı, “Ben zaten kadın - erkek eşitliğine inanmıyorum“ diyorsa... O ülkenin Maliye Bakanı, ülkedeki işsizliğin büyüklüğünü “kadınların iş aramasına” bağlıyorsa... Orman Bakanı kendisinden iş isteyen kadına, “Evdeki işler yetmiyor mu?” diye sorabiliyorsa... Eski Sağlık Bakanı, “Tecavüze uğrayan doğursun. Gerekirse devlet bakar” şeklinde konuşabiliyorsa... Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur“ diyebiliyorsa... Bir başka bakan “Kız erkek öğrenci aynı evde kalmasın” diye saçmalayabiliyorsa...Yaratılan kültürel iklim kadını tamamen erkeğin yönetimine bırakıyor... Ona cinsel obje olarak bakılıyor. Bizim istediğimiz gibi giyinen ve yaşayan kadınlar iyi... bizim sözümüzü dinlemeyen kadınlar kötüdür... Onları cezalandırmak meşrudur gibi bir hava yaratılıyorsa...
Özgecan’ı kimin, daha doğrusu hangi zihniyetin öldürdüğü açıkça belli değil mi?
Polisiye manzara
Şanlıurfa’da 3 bin PKK yanlısı kişi, Abdullah Öcalan’ın ülkeye getirilişinin yıldönümü nedeniyle PKK flamalarıyla izinsiz gösteri yürüyüşü yapıyor.
Polis engel olmak ne kelime, göstericileri korurcasına yanlarında yürüyor.
Öte yanda yurdun çeşitli yörelerinde vatandaşlar Özgecan cinayetini protesto yürüyüşü yapıyor.
Veya laik eğitim için sokağa çıkıyor...
Polis gazla, suyla, şiddet gösterisiyle onları engellemeye çalışıyor.
Bir de iç güvenlik yasası var TBMM tezgâhında...
Avukat Turgut Kazan dün bir kez daha uyardı...
- Güvenlik paketiyle demokrasi iyice boğulacak, demokratik gösterilere katılan herkes tutuklanabilecektir.
- Polis dilediği kişiyi kelepçeleyip götürecek, 4 tam gün yargıç önüne çıkarmayabilecektir.
- Vali soruşturmanın amiri olacak, iktidarın emriyle yasaklar koyacak o yasaklara uymayanlar cezalandırılacaktır
-Ve silahını çekip cinayet işleyen polis tutuklanmayacak, yargılanmayacak... İç Güvenlik Yasası adı altında demokratik muhalefeti ezme hazırlığı yapılıyor... Tek adam rejiminin taşları döşeniyor...
Akıl
Cezaevlerinde yatan tutuklu ve hükümlüler cezaevlerinde görev yapan vaizlere zaman zaman dini sorular yöneltmişler. Diyanet İşleri Başkanlığı da o soruları ve verilen yanıtları kitap haline getirmiş.
Bir mahkûm, “Tecavüzcüden imam olur mu? Tecavüzcü imamın arkasında namaz kılınır mı” diye sormuş. Elcevap;
“(O kişinin) Dinden çıkmasını gerektirecek bir sözü veya davranışı söz konusu olmadıkça her Müslümanın arkasında namaz kılınır.”
Diyanet’in yorumu böyle... Sizin Diyanet hakkındaki yorumunuz nasıl?
İDAM
Avukat Cesim Parlak diyor ki: “Özgecan’ın katili, cinsel saldırı suçundan 15 yıl hapis, öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacak. Ancak bu ağır cezaların varlığı bu canavarı suç işlemekten alıkoymamıştır.”
İdamı geri getir-mek de canavarı caydırmaz. Kafaları değiştirmek lazım.
Amerika’da siyasiler ülkelerinde işlenen cinayetleri önlemekle...
Türkiye’dekiler cinayetlerin arkasından beddua etmekle görevli!
Akif Kökçe
CAM
Türkiye’nin dünya çapındaki kuruluşlarından Şişe Cam’ın Genel Müdürü Ahmet Kirman, Beştepe’deki yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın camlarıyla ilgili soru üzerine:
- Girişimde bulunduk ama yeni sarayın camlarını Amerikan firması Guardian’dan aldılar, yani, ithal ettiler, diyor...
Haberi Hürriyet’te Vahap Munyar yazdı. Bu arada biz yerli otomobil üretmenin peşinde değil miydik?
Erdoğan da bunu talep etmiyor muydu?
Kendi yaptığımız camı beğenmiyoruz, otomobili nasıl yapacağız da beğendireceğiz?
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları