loading
close
SON DAKİKALAR

Sezaryen mevzuu

Melih Aşık
Tarih: 27.05.2012

Başbakan hafta sonunda sezaryen ve kürtaja savaş açtı...

Başbakan hafta sonunda sezaryen ve kürtaja savaş açtı...
Hatta kürtajı Uludere ile bir tuttu... Kürtaj konusunun tartışılmasını tıp adamlarına bırakmak daha iyi olur...
Sezaryen’e gelince...
Geçenlerde bu sütunda yazdık, sezaryende dünya birincisiyiz...
Nedense Sağlık Bakanlığı bu konu tartışıldığında harekete geçmemişti.
Dün Başbakan’ın işareti üzerine hastanelere sezaryen konusunda dikkatli olun çağrısı yapıldı.
Bir süre önce Norveç’ten örnek vermiş, orada yaşayan Mustafa Sargın’ın şu mektubunu yayımlamıştık:
“Hamileliğini öğrendiğimizde eşim Türkiye’deki akrabalarından ve arkadaşlarından hep sezaryen tavsiyesi aldı. Ayrıca onu yeme, bunu yeme, uçağa binme vs tavsiyeleri...
Burada Norveç’te ise tam tersi uygulanıyordu... Öncelikle sezaryenin hem anne hem bebek için tehlikeleri özel olarak bana ve eşime anlatıldı. Zorunlu bir durum olmadığı takdirde sezaryen burada söz konusu değil. Ayrıca sezaryenin çocukta astım ve birtakım rahatsızlıklara yol açabileceği bize izah edildi. Doğum öncesi anne ile birlikte babayı da eğitiyorlar.
Türkiye’de sezaryenin isteğe bağlı olduğunu söylediğimizde buralı doktorlar çok şaşırdılar.
Ayrıca anne küflü yiyecekler hariç istediğini yiyebilir, normal hayatına devam edebilirdi.
Bir diğer ilginç nokta... Hamile anneler Türkiye’de hemen her hafta ultrasona giriyor. Burada ise hamilelik boyunca bir kez girip çıkıyor.
Ülkemizdeki özel hastanelerin çokluğu bence sezaryende dünya birincisi olmamızın en büyük sebebidir. Sezaryen herkese normal doğummuş gibi anlatılıyor, oysa bu bir ameliyat...”



“En az 3 çocuk yapın” diyen Erdoğan şimdi de “Kürtajı cinayet olarak görüyorum” diyor.
Erdoğan çocukların doğumu öncesiyle uğraşacağına sonrasındaki beslenme, eğitim, işsizlik vb.
sorunlarıyla uğraşsa ya...
Gülhan Elmas


Türkiye’de neslinin tükeneceğinden korkulan Kelaynak kuşlarının sayısı artmaya başlamış.
Erdoğan’ın “En az üç çocuk” tavsiyesinden onlar da etkilenmiş olmalılar...
Haldun Ertem


Memurun kaderini Hakem Kurulu tayin edecekmiş.
Tayin ettikten sonra memur kesiminden inşallah
statlardaki o malum slogan yükselmez!
Fahrettin Fidan

CHP’nin fethi...
CHP’nin genç milletvekili (1981 doğumlu) Faik Tunay, İstanbul’un Fethi olarak kutlanan 29 Mayıs gününün resmi tatil ve milli bayram olarak kutlanması için bir kanun teklifi verdi.
Oysa CHP yıllardır 29 Mayıs törenlerine eleştirel bakıyordu...
Yaşadığımız kentle ilgili her yıl dünyaya “bizim değildi zorla aldık” mesajı vermek ne mantıkla ne barışçılıkla bağdaşmıyor çünkü.
Bir başka CHP’li genç, Engin Balım, teklifi veren Tunay’a sitem ediyor:
- 19 Mayıs’ın kutlanmasına getirilen yasaklara karşı çıksanız daha uygun olmaz mıydı?
19 Mayıs’ta törenlerin ve Atatürk anıtlarına çelenk konulmasının yasaklanması aslında sadece Tunay’ı değil partinin diğer üyelerini pek rahatsız etmişe benzemiyor. O konuda ses seda çıkmıyor.

Beyoğlu...
Beşiktaş’ta önceki akşam yağmur tufanından kaçanlar Barbaros vapur iskelesine sığınıyor... Ama boşuna.. Çünkü iskelenin tavanından aşağı da duş süzgeci gibi yağmur süzülüyor.. Nedir bu rezalet? İskele memuru soranlara cevap yetiştiriyor:
- Geçenlerde fırtınadan çatının kaplaması uçtu, yağmur olduğu gibi içeri giriyor.
Fırtınadan bu yana haftalar geçti. Büyükşehir Belediyesi bir iskelenin 90 metrekarelik çatısını yaptıramadı mı? Başkan’ın evinin çatısı uçsa ertesi gün yaptırır... Yandaki Başbakanlık ofisinin çatısı uçsa yine böyle haftalarca beklenecek miydi?
Karaköy iskelesi 4 yıl önce battı. Sözde bir yıl içinde yenisi yapılacaktı. Yolcular hâlâ yüzer dubadan vapura binip iniyor. 4 yıldır yeni bir iskele yapılamadı...
Beyoğlu İstiklal Caddesi 2005 yılında neredeyse 1 yıl kapalı kaldı.. Cadde baştan sona yenilendi... Aradan 6 yıl geçti... Cadde yine delik deşik... Şimdi yeniden onarım başladı... Ustalar çalışıyor.
Aklımıza tarihi Efes kentinin ana caddesi geliyor... 2 bin yıl önce yapılmış ana caddenin taşları, gezenler görür, yerli yerinde duruyor.
Makedonya’nın başkenti Üsküp’e yolunuz düşerse eski çarşıdaki yollara bakınız... Sarımtırak iri taşlardan yapılmış yollar hâlâ sapasağlam... Osmanlı’dan bu yana, neredeyse 400 yıldır aynı taşlar...
Bu arada Beyoğlu’nda lokanta ve kahvelerin masaları yine caddeye çıkarılacakmış. Bölge çok ıssızlaştı. Biraz masa çıkarılsın tabii... Ama yollar tıkanmasın... O yollarda yürüyenlere de saygı gösterilsin... Esnaf biraz akıllanmış mıdır, bu defa yayalara saygılı bir masa düzeni kurar mı... Bakalım göreceğiz...

Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları