Şükran ve Minnet
Melih Aşık; Bazı okurlar benim yazarlık yaşımı merak etmiş. Bendeniz de ilk köşe yazımı 1972 yılında Yenigün gazetesinde yazmıştım. Demek ki yazarlık yaşım da 50’yi bulmuş.
Açık Pencere’nin 40’ıncı yılı nedeniyle bizi kutlayan, geçmiş günleri paylaşan, güzel yılları tekrar yaşatan değerli dostlara minnet ve teşekkürlerimi bildiriyorum.
Her birine teker teker yanıt veremediğim için üzgünüm.
Telefon açarak kutlama nezaketini gösterenlerden biri de Hürriyet’ten Doğan Hızlan idi. Sohbet arasında yazarlık yaşını sorduğumda:
- Benim ilk yazım 1954 yılında yayımlandı, dedi.
Demek ki yazarlıkta 68. yılını sürdürüyordu.
Bazı okurlar benim yazarlık yaşımı merak etmiş..
Bendeniz de ilk köşe yazımı 1972 yılında Yenigün gazetesinde yazmıştım. Demek ki yazarlık yaşım da 50’yi bulmuş.
Gençlere bu rakamlar büyük, yıllar uzun gibi gelebilir.
Ancak ileriden geriye bakınca yıllar dakikalar gibi görünüyor.
Geçmiş zaman geçti, gelecek zaman henüz gelmedi.
Şimdinin tadını çıkarın. Tabii ne yakın, ne uzak çevrenizi ihmal etmeden.
CADDE
Ankara Bahçelievler’deki ünlü 6. Cadde’nin adı geçen dönemdeki Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından gereksiz yere değiştirilmiş, 54. Cadde yapılmıştı.
Caddenin adı Büyükşehir Meclisi tarafından yine değiştirildi, caddeye kısa süre önce vefat eden Oğuzhan Asiltürk’ün adı verildi.
Bahçelievler Derneği bir açıklama yaparak kimseye sormadan ve haber vermeden yapılan bu değişikliğin her şeyden önce kentin ve ilçenin hafızasına saygısızlık olduğunu bildirdi. Çünkü adı Cumhuriyet yıllarından beri 6. Cadde idi.
Milli Selamet Partisi eski Ankara Milletvekili olan Oğuzhan Asiltürk’ün bu caddede hiçbir zaman ikamet etmediği de kaydedildi.
Oğuzhan Bey, son dönemde Cumhur İttifakı lehinde kulis yapmıştı.
İlginç olan... Yapılan oylamada Millet İttifakı’nı oluşturan CHP’li ve İyi Partili üyelerin de isim değişikliği lehinde oy kullanmalarıydı.
TİYATRO
Kadıköy’de küçük bir salonda oyun sergileyen Moda Sahnesi’ne geçen defa 7 bin, bu defa 20 bin lira elektrik faturası gelmiş. Tiyatro Yönetmeni Kemal Aydoğan bir seyircinin 300 liraya mal olduğunu, bilet fiyatının ise 30 lirayı geçmediğini anımsatıyor, elektrik zammının geri alınıp KDV’nin kaldırılmasını istiyor.
Günün birinde tiyatro, edebiyat, sanat, bilim olmazsa o ülkede uygarlığın gelişmeyeceğini iktidarlar anlayacak, o zaman tiyatrolara elektriği belki de camilere olduğu gibi bedava verecekler. Ama ne zaman, işte onu bilmiyoruz.
TİMUR
Müjdat Gezen “Kendine Yalan Söyleme” adlı kitabında bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatıyor.
Timur bir gün adamın birini huzuruna çağırtmış ve azarlayarak sormuş:
- Bana bak, sen ne hakla bana hakaret ediyorsun?
Adam şaşkın:
- Aman efendim, ben size hakaret falan etmedim.
Timur:
- Bir de yalan söylüyorsun, rüyamda gördüm, bana hakaret ettin.
Adam ne dese Timur’un öfkesini giderememiş. Sonunda:
- Götürün bu adamı halledin, demiş Timur.
Ahali dehşete kapılmış. Derhal bu tür meseleleri çözmekle ünlü Nasrettin Hoca’yı bulmuşlar. Ama Hoca:
- Benden bir şey beklemeyin, ben bir şey yapamam, demiş.
- Neden?
- Ben bu adamın rüyasına girmemeyi başaramam ki...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları