Teslimatın sırrı!

Melih Aşık; Bir PKK’lı yakasında parti rozetiyle sizden oy istiyor. Hayır deme şansınız var mı?

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, geçenlerde yaptı açıklamayı. Dediğine göre son iki yılda tam 946 PKK’lı kendi ayaklarıyla gelerek devlete teslim olmuş. Özellikle son aylarda teslim olan PKK’lı sayısında adeta patlama yaşanıyormuş. Bakan Yılmaz durumu, “Türkiye’de hayatın normalleşmeye devam ettiğinin göstergesi” olarak izah etti.
Doğu’yu yakından izleyen bir dostumuz ise apayrı bir açıklamada bulundu. Dedi ki:
- Açılım gerekçesiyle uzunca süredir kırsalda PKK’ya karşı herhangi bir operasyon düzenlenmiyor. Teröristler, askeri birliklere saldırmadıkça dağlarda istedikleri gibi dolaşıyorlar. O zaman bu adamlar durup dururken niye teslim oluyorlar? Kendilerine rahat mı batıyor?
- Biz de onu soracaktık...
- Durum şudur... Teslim olanlar herhangi bir terör eylemine karışmamışlarsa, yapılan sorgulamanın ardından derhal serbest bırakılıyorlar. Pişmanlık ifade etmelerine bile gerek yok. Serbest bırakılanların hemen tamamı HDP’nin seçim ve propaganda çalışmasında görev alıyor. HDP’ye oy istiyorlar. Kendinizi Güneydoğu Anadolu’nun herhangi şehrinde ya da kırsalında yaşayan herhangi biri olarak düşünün. Bir PKK’lı yakasında parti rozetiyle sizden oy istiyor. Hayır deme şansınız var mı?

VALE
Hakkari Yüksekova Havaalanı bugün açılıyor. 2010’da temeli atılan havaalanın geç de olsa bitirilmesi bir başarıdır. Hakkari’de bir havaalanı bulunması da öyle. Emeği geçenleri kutlarız.
Gelelim açılış için Hakkari Valiliği’nin yayımladığı genelgeye...
Hakkari Valiliği, Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılacağı toplu açılış töreni ve mitinge katılmayı devlet memurlarına şart koştu. Yayımlanan genelgede şöyle denildi:
“Gelmeyenlerin hiçbir mazereti kabul edilmeyeceği gibi haklarında yasal işlem yapılacaktır...”
Buna ne mi denir? Memurları silah zoruyla mitinge götürmek denir.Gelmeyenlerin mazeretini kabul etmemek ise her türlü insan haklarının askıya alındığı anlamına gelir.

Piyaniste vurun...
Türkiye’nin dünya çapında sanatçısı Fazıl Say anlatıyor:
“Son 2 ayda (60 gün) verdiğim konserlerin dökümü; İspanya’da 8, ABD’de 2, Almanya’da 6, Avusturya’da 2, Çin’de 2, Macaristan’da 2, İsviçre’de 1, Kore’de 4, Türkiye’de 1, yani toplamda bu 60 günde 28 konser, hepsinin orkestralarla provaları var, hepsinin saatlerce süren uçak ve tren yolculuğu zamanları var.
Bu konserlerin hiçbirinde Türk devletinin en ufak bir payı yoktur. Hepsi uluslararası konser organizasyonları ile çalışmadır.
Bu konserlerin her biri ile ilgili çıkan güzel eleştirileri Google’da hemen bulabilirsiniz...
Memleketim ile ilgili şu anki durumum ise şöyle:
“Türkiye’de hakkımda her biri birbirinden saçma 4 mahkemem var.
Son 4 ayda eserlerim Türkiye’deki orkestraların programlarından çıkartıldı, yetmedi, kulis yapılıp Katar’daki bir konserim de programından da çıkartıldı.
Kendi ülkemde, hapislere atılmak, sanat camiasından devlet eliyle silinmek tehdidi sürekli tepemde... İktidar yöneticilerinin bu enerji kaybettiren tavrının önüne geçme gayretindeyim...

Liberal Demokrat Parti öneriyor: İlk yerli otomobilin markası “MERÇEREZ” olsun....
Cem Toker

OVA
Vatan Partisi 2 Haziran günü Hakkari Yüksekova’da miting yapmaya karar veriyor. Gerekli izni alıyor. Sonra ne mi oluyor? Yüksekova Kaymakamı, Vatan Partisi Hakkari Milletvekili adayı Namık Ereli’yi makamına çağırıyor. İlçedeki can güvenliğinden sorumlu Kaymakam, mitinge katılacak Vatan Partililerin can güvenliklerini sağlayamayacağını söyleyerek mitingden vazgeçilmesini istiyor. İstek tabii ki kabul edilmiyor.
Gelelim olayın yorumuna... Bir devlet yetkilisi yukarıdaki sözleri söylüyorsa.. Devlet orada yok demektir. Devletin olmadığı yerde devlet yetkilileri neden bulunur? Orada ne yaparlar? Soru budur.

Melih Aşık - Milliyet