loading
close
SON DAKİKALAR

Uras’ı anarken...

Melih Aşık
Tarih: 15.12.2018
Kaynak: Milliyet

Melih Aşık: Fabrikalar satıldı, AVM, rezidans, gökdelen oldu. Gelen para üretime değil, tüketime yatırıldı. Sonunda işte böyle, krizlerle baş başa kaldık.” Güngör Uras dostumuz ve bizler bunları çok yazdık, kulak asan olmadı...

Bu yıl 19 Ağustos’ta kaybettiğimiz değerli iktisatçı ve yazar Güngör Uras bugün Moda’da Tarihçi Kitabevi’nde anılıyor. Anma gününde iktisatçı dostu Ege Cansen, Uras’la ilgili anılarını anlatacak, ekonomik değerlendirmeler yapacak...

Bu hafta aynı zamanda “Yerli Malı Haftası”...

Cumhuriyet yıllarında başlatılan yerli malı seferberliği 1980’lerde liberal ekonomiye geçiyoruz masalları arasında terk edildi. Ne var ki küresel ekonomiye uyum sağlıyoruz derken sanayi ve tarım adına elimizde ne varsa satıp savurduk... Her şey tükenince, bu defa umutsuzca “yerli ve milli” edebiyatına döndük. Gelinen nokta neresidir?

Güngör Uras’ın “Sanayileşecektik, Büyüyecektik, N’oldu Bize” başlıklı kitabından okuyalım:

“Pet şişelerde ve damacanalarda satılan su bizim, şişe bizim... Ancak yabancı firmalar toplam 4.5 milyar TL’lik pet şişeli su pazarının yüzde 60’ına, damacanalı su pazarının yüzde 25’ine sahip oldular.

Gazlı içecek pazarı 3.4 milyar TL büyüklüğünde. Kolalı içeceklerin tamamını yabancılar üretiyor.

Pizza pazarı 1.5 milyar TL büyüklüğünde. Pazarın yüzde 80’i yabancı sermaye ortaklı - ilişkili şirketlerin.

Bitkisel yağ pazarında, margarinde yabancı payı yüzde 45, sıvı yağda yüzde 25 oranında. Sakız, çiklet pazarı 450 milyon TL büyüklüğünde. Yerli üretim tesisleri ile yerli markaların yüzde 90’ı yabancılara satıldı.

Netice... Suyu şişeye dolduramıyoruz. Gazoz satamıyoruz. Sakız yapamıyoruz. İneklerin sütünü yabancılar şişeleyerek, ayran yaparak bize satıyor...

İtalyanlar Niğde’den elmayı, Ordu’dan fındığı alıp, işlenmiş ürün olarak yine bize satıyorlar.”

Fabrikalar satıldı, AVM, rezidans, gökdelen oldu. Gelen para üretime değil, tüketime yatırıldı. Sonunda işte böyle, krizlerle baş başa kaldık.” Güngör Uras dostumuz ve bizler bunları çok yazdık, kulak asan olmadı...

NOVANORM

Diyabet hastalarının kullandığı “Novanorm” adlı bir ilaç vardır. Yemeklerden önce alınır, şeker düzeyinin düşük kalmasına yarar. Elzem bir ilaçtır. Ne var ki bu ilaç bir süredir piyasada bulunmuyor. Ayrıca muadilleri de piyasadan çekildi. Sağlık Bakanlığı ile ilaç şirketi arasında fiyat anlaşmazlığı varmış. Olabilir.

Ancak bu anlaşmazlık vatandaşı ilaçsız bırakarak mı çözülecek? Bakanlığın anında önlem alması gerekmez mi?

KADIKÖY

Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu telefon sohbetimizde diyor ki:

- Merak ediyorum, neden yerel seçim öncesi mevcut belediye başkanlarının başarı karnesi konuşulmuyor. Kim ne yapmış, kim neyi yapamamış? Hangi belediyenin ne kadar borcu var? Hangi belediye kaç proje gerçekleştirmiş? Halk kendi belediye başkanı hakkında ne düşünüyor? Bunlar bir kenara bırakıldı, isimler üzerinde yoğun bir tartışmadır gidiyor...

Liderler baş başa verip aday saptıyorlar...

Vatandaşın aday seçme hakkı yok. Adayı liderler seçecek, vatandaş da seçim günü gidip tıpış tıpış onlara oy verecek. Peki, liderlerin bu seçimde kriterleri nedir? En önde kendi gelecekleri!

TREN

Eleştirinin sevilmediği, eleştirinin ucu bana dokunacak diye tartışmanın gündeme sokulmadığı ülkelerde sorunların çözümü nasıl mümkün olur? Elbet mümkün olmaz. Sorunlar ancak ölenlerin ardından konuşulur, cenazelerin toprağa verilmesiyle unutulur.

Ne demişti uzun yıllar Türkiye’de yaşayan bir İsviçreli:

“İsviçre’de insanlar tesadüfen ölür. Türkiye’de insanlar tesadüfen yaşar.”

Ne demişti şair: “Bedava yaşıyoruz vallahi bedava...”

İnsanımız ve yöneticimiz dünyada en değerli şeyin “insan hayatı” olduğunu kavrayana dek bu böyle sürüp gidecek...

MİKRO

Alpay’ın mikrosu!

CHP Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır TBMM kürsüsünde Kalkınma Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşurken eski futbolcu Alpay Özalan sürekli laf atıyordu.

Ali Mahir Başarır sonunda dayanamadı, şöyle dedi:

Alpay kardeşim, sen sürekli kale arkasında ısınıyorsun, çık buraya konuş, çık...

Alpay Özalan:

- Çıkacağım, çıkacağım.

Ali Mahir Başarır:

- Ama ekonomiyi konuşuyoruz... Şimdi ben sana mikro desem aklına fırın gelir, makro desem market gelir. Çık kardeşim, buradan konuş.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları