Yılan hikâyesi
Murat Ağırel; Bu tren hattının zemin etüdünü yapan, projelendiren, hattı yapan firmalara dava açılıp hesap sorulacak mı? Ceza verilecek mi?
Türkçemizde “yılan hikâyesi” diye bir deyim var. Uzun süren, uzayıp giden ve bir türlü bir sonuca bağlanamayan işler için kullanılır genelde.
Aslında bu deyimle ilgili olarak ülkemizden çok fazla örnek vermek mümkün. Mesela deyimin tam karşılığı olan bir yatırım var: Ankara-Sivas Hızlı Tren Projesi.
5 Kasım 2008 tarihinde imzalanan sözleşmeyle proje, China Major Bridge-Cengiz-Mapa-Limak-Kolin Ortak Girişimi’ne verildi ve yapımına 2008 yılında başlandı. 65 milyar lira para harcandığı belirtilen iş tam bir yılan hikâyesine döndü.
TCDD internet sitesinde proje için şunlar yazıyor:
“Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı’nda 66 kilometre uzunluğunda 49 tünel, 27 kilometre uzunluğunda 49 viyadük bulunuyor. Projenin en uzun tüneli 5 bin 125 metre ile Akdağmadeni bölgesinde, en uzun demiryolu viyadüğü de 2 bin 222 metre ile Çerikli-Kırıkkale’de inşa edildi.
Türkiye’nin en yüksek ayağa sahip demiryolu viyadüğü 89 metre yükseklikle Elmadağ’da yapıldı. Hızlı tren hattında ilk defa yerli ray kullanıldı. 138 kilometre beton yol ile tünellerde ilk balastsız yol, yani beton yol uygulaması gerçekleştirildi. Ayrıca, proje kapsamında Sivas’ta yerli ve milli buz önleme ve buz çözme tesisi yapıldı.”
“Yerköy-Sivas Hızlı Tren Projesi ile 602 kilometre olan Ankara-Sivas kesimi 461 kilometreye, 12 saat olan seyahat süresi ise 2 saat 51 dakikaya inecektir” diye açıklanmıştı.
Açılışı 7 kez ertelendi. Zeminde çökmeler yaşandı ve açılış bir türlü gerçekleşemedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Açılışı 7 kez ertelenen Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattının maliyetinin 65 milyar liraya yaklaştığını ve rekor kırdığını belirtmiş ve toplam 393 kilometre uzunluğundaki hattın metresi bu maliyetle yaklaşık 165 bin liraya geliyor” demişti.
Açılışı 26 Nisan 2023 tarihinde seçimlerden hemen önce yapıldı. Daha önce de yazdım. Seçimlerde seçmenin gözünü boyamak için eksiklikler olmasına rağmen açılan çok fazla örnek var.
Bu gösteriş nedeniyle sonrasında hem fazladan maliyet çıkıyor biz ödüyoruz ve daha önemlisi canımız ile ödüyoruz.
OR-Gİ havalimanındaki pist çökmesini yazmıştım hatırlarsanız. Seçimlere yetiştirilmesi istendi. Tüm uyarılar gözardı edildi ve havaalanı açıldı. Pistlerde çökmeler başladı. Tadilata alındı. Pisti yapan firma, oluşan hasarı karşılamak zorundayken Türk milletinin sırtına yüklendi.
Şimdi büyük bir gösteriş ile açılan Ankara-Sivas hızlı tren hattının Yozgat kısmında heyelan nedeniyle rayların altı boşalmış. Yol kontrolü yapan kılavuz lokomotif heyelan ile raydan çıkmış. CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun sosyal medya hesabındaki paylaşımından öğrendik.
Daha önce 8 Temmuz 2018 tarihinde Çorlu tren katliamı yaşandı. Aynı nedenden, rayların altı boşaldığı için 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirdi, 328 kişi de yaralandı. Şayet yol kontrolü yapılmamış olsaydı aynı katliamın yaşanabileceğini düşünmek insanın nefesini kesiyor. Üstelik bu facianın hızlı giden bir trenle yaşandığını düşünmek acı veriyor.
Şimdi ne yapılacak sizce?
Bu tren hattının zemin etüdünü yapan, projelendiren, hattı yapan firmalara dava açılıp hesap sorulacak mı? Ceza verilecek mi?
Benim tahminim bırakın cezayı davayı, şimdi hasar gören hat için yeniden bir ihale düzenlenip hattın tadilatı yapılacak.
Yılan hikâyesi devam edecek.
İktidarın yıllardır yaptığı gibi projelerin kalitesi ve güvenilirliği ikinci hatta üçüncü plana itilecek. Yandaşlar kazanacak. Siyasiler projenin reklamından faydalanacak. Eğer bir faciada birileri ölür de çocuklar hayatını kaybederse kimse istifa etmeyecek.
Türkiye’nin özeti bu.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları