loading
close
SON DAKİKALAR

'Reform (Dönüşüm) Programı' Safsatası!

Necdet Pamir
Tarih: 08.11.2014

Necdet Pamir; ''Başbakan'' Davutoğlu, ''Reform Programı''nın ilk 9 maddesini açıkladı! Aslında halka diyorlar ki: ''Sizde bu ense varken, biz daha çok tokat atarız.''

“Başbakan” Davutoğlu, “Reform Programı”nın ilk 9 maddesini açıkladı! Aslında halka diyorlar ki: “Sizde bu ense varken, biz daha çok tokat atarız”. 

İlk madde: İthalata olan bağımlılığı azaltacaklarmış. Hadi canım siz de! Yıllardır, ithalatın en önemli kalemi, enerji ithalatı… Hem toplam ithalata, hem de enerji ithalatına baktığınızda, anlatılan masal cascavlak ortaya çıkıyor.
2002 yılında toplam ithalat faturamız 51,5 milyar dolar; 2013’te olmuş 251,6 milyar dolar! Azaltmak şöyle dursun; yaklaşık 5 kat arttırmışlar. Maşallah! Yaptıkları, yapacaklarının teminatıydı ya! Hadi hesap edin bakalım, bu “performans”la daha kaç kat artacak? Hiç sıkılma yok… 

İthalatın bu denli patlamasının temel nedeni neydi? “Enerji ithalatı!” Enerji tüketimindeki dışa bağımlılık, 2002’de % 67’ydi; 2013’te % 72’ye çıkmış! 1990’da % 52’ydi… Yani, AKP döneminde azalmamış; % 5 artmış dışa bağımlılık! Yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıydı ya; 2023’e kadar, bakalım daha ne kadar artacak? Azaltacaklarmış!
2002 yılında enerji ithalat faturamız 9,2 milyar dolar. 2013’te olmuş 55,9 milyar dolar. 6 katından fazla artmış! 

Azaltacaksınız öyle mi? 12 senedir azalta azalta bir hal olmuşsunuz!

“Reform Programı”nın 4. Maddesi’nde de “Yerli kaynaklara dayalı enerji üretim programı”nı yerleştirmişler! 

Yalandan kim ölmüş?

Yerli kaynaklar hangileri? Petrolün % 92’si, doğal gazın % 98’i ithal ediliyor. Son yıllarda, büyük bir “başarıyla”, kömür ithalatına da hız verdi bu ekip… Elektrik üretiminde kullanılan kömürün de yaklaşık yarısını ithal ediyoruz. 2013’te 27 milyon tona yakın kömür ithal edip, yaklaşık 3,5 milyar dolar ödenmiş.

Demek ki yerli kaynak denince; yerli linyit, hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal, biyoyakıt ve enerji verimliliğini dikkate almamız gerekiyor.

Vaatleri neydi? "2018 yılında enerji üretiminde yerli kaynak payını yüzde 35'e çıkarmayı planlıyoruz" buyurmuş Davutoğlu Ahmet bey… Ama bir zahmet bakmamış mı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) verilerine? 

Türkiye’deki santrallerin mevcut kurulu gücü 68 bin megawatt (MW)’ın az üzerinde… bunun yaklaşık % 31’i (21 bin 191 MW) doğal gaz santrali… Bilmem Davutoğlu’nun haberi var mı? Doğal gazın % 98’i ithalatla temin ediliyor. EPDK’nın, mevcut 21 bin 191 MW’lık doğal gaz santrallerine İLAVE olarak verdiği veya işlemlerini tamamlamak üzere olduğu yeni doğal gaz santrallerinin toplam kurulu gücü ne kadar biliyor mu? Biz söyleyelim: 29 bin MW! İthal kaynak payını böyle mi azaltıp, yerli kaynak payını arttıracak? Buna bir de YENİ ithal kömür santralleri için verilmiş/verilmekte olan 15 bin MW’lık kapasiteyi ekleyin. Böyle mi azalacak ithalat? Davutoğlu’na bir “sır” vereceğim. İthal kömür, yerli bir kaynak değil; adından anlaşılacağı gibi, ithal ediliyor! Tıpkı doğal gaz gibi… Böyle mi artacak yerli kaynak payı? “SIFIR SORUN” diyerek, tüm komşularla, hatta komşu olmayanlarla bile “papaz olmayı” abisiyle birlikte becerdiğine göre, artma azalma konusunda da sonucun ne olacağı, şimdiden belli!

5. maddeye yerleştirdikleri “enerji verimliliğini geliştirmeye” hiç girmeyelim! Enerji verimliliği değerlerimiz, OECD’den çok düşük oranda ve son yıllardaki “gelişimimiz, OECD gelişiminden düşük. Mevcut verimlilik değerleri konusunda sağlıklı istatistikleri yok ki, hangi baz seviyeden, hangi hedefe gidileceği belli ve inandırıcı olsun. Genel geçer, herkesin hoşuna gidecek, bol laf saltası yapıp, “yersen” diye halkın ağzına tıkıştırıyorlar. Palavradan hedefler uydurup, yükü de konuttaki tüketiciye bindirmeye çalışıyorlar. Televizyonlarda içi boş “Enerji Hanım” ya da “EN-VER” vb. programlarla, sözüm ona enerji tasarrufunu teşvik ediyorlar. Enerji tasarrufu ile enerji verimliliğinin birebir aynı şeyler olmadığını bile bildiklerini sanmıyorum. İlber (Ortaylı) hoca bunların hepsini sınıfta bırakırdı. Bizim çocukluğumuzda, arkadaşlarımıza isimleri üzerinden tekerlemelerle takılırdık. Biri de “ENVER/TAVUKLARA YEM VER” şeklindeydi. Bunların işi “tavuklara yem vermek”… Artık kim tavuk ya da “yem” nedir, nasıl yenir? Onu da siz bilin!

Reform Programı’ymış… “Dönüşüm”müş. Hadi canım siz de!

Necdet Pamir

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları