Tarih:
13.03.2014
Tuz Gölü’nün Tuzu Bile Koktu!
Necedet Pamir; Ukrayna’da neo-nazileri de kapsayan bir yamalı yapı egemen. De ki Rusya’ya zarar olsun diye kestiler?
Ukrayna, hem Rusya hem AB ve ABD için stratejik önemde. Halen yaşanan “iç” karışıklık, temelde bundan kaynaklanıyor. Avrupa, 2013’te Rusya’dan 167 milyar metreküp gaz aldı. Bunun yarısı Ukrayna üzerinden geçiyor. Ukrayna da tükettiği gazın % 60’ını Rusya’dan alıyor.ABD ve AB, Ukrayna’yı Rusya yörüngesinden çıkarma çabasında. Rusya için stratejik önemdeki Karadeniz Filosu, Ukrayna sınırları içindeki Kırım’da konuşlanmış durumda. Rusya’nın bu bitmeyen satrançta en önemli kozu petrol ve özellikle doğal gaz ihracatı.
Hem AB hem Ukrayna, yüksek oranda Rus gazına bağımlı.
Gelelim bize: Türkiye tükettiği enerjinin % 31’ini gazla karşılıyor. Bunun % 98’i ithalatla karşılanıyor. Rusya’ya bağımlılığımız % 58! Rusya’dan ithalatımızın yarıya yakını Ukrayna üzerinden (Batı Hattı). Her kış, “acaba gaz akışı kesilir mi?” korkusu sarar ülkemizi. Defalarca da kesildi. Kriz büyüdükçe, kaygılar artıyor.
Enerji Bakanı, Gazprom'la görüştüklerini ve “gaz kesintisinin olası görülmediğini; bir sıkıntı öngörmediklerini” söyledi. Sonra da ekledi: “Ukrayna ile alakalı bir olumsuzluk halinde Türkiye bundan etkilenir.” Konu o zaten! Ukrayna’da neo-nazileri de kapsayan bir yamalı yapı egemen. De ki Rusya’ya zarar olsun diye kestiler?
Gazın % 18’i ise İran’dan alınıyor. Onlarla da tahkim süreci yaşanıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, elektrik üretimimizin % 44’ü doğal gazla karşılandığından, olası gaz kesintisi, hemen elektrik sektörünü de tehdit ediyor. Aslında tehdit bize; yani tüketiciye. Enerji güvenliğimiz, enerji politikasını alış verişten ibaret gören bu anlayış sayesinde hep bıçak sırtında!
Bir gaz kesintisi halinde, devreye alınabilecek gaz depomuz son derece yetersiz (2,9 milyar metreküp). Tüketimin % 6’sı. Ukrayna’nın ise tüketiminin % 49’u! Bizimkiler neyle meşgul? Ticaretle!
Tuz Gölü’nün altına depo 15 yıldır yapılamadı. Neden mi? İhale 2 kez yolsuzluk iddiasıyla iptal edildi. AKP’nin atadığı çok sayıda bürokrat, onlarca yıl hapis cezası aldı; karar Yargıtay aşamasında. Özel şirket aktörleri de gene bildik; bazıları önceki dönemden yadigar figüranlar!
Tuz Gölü İhalesi yenilendi. İşe başlandı. 2020’de tamamlanması öngörülüyor. Eklenecek depo kapasitesi 1 milyar metreküp. O tarihte beklenen tüketim ise 76 milyar metreküp! Yani yeni depo kapasitemiz tüketimin gene % 5’ini karşılayabilir. Ama ne gam? “Alış veriş olsun.”.
Bir yandan da BOTAŞ’ın kontratları özel sektöre devrediliyor. Ukrayna üzerinden gelen ve başta İstanbul olmak üzere Marmara’yı besleyen BATI Hattı’ndan alınan 14 milyar metreküplük Rus gazının 10 milyar metreküpü özel sektöre devredildi; geri kalanı da bu sene sunulacak! Rus gazını Avrupa’dan daha pahalıya alıyoruz. İşin ilginci, kontrat devralan özel şirketler, Rus gazınının bin metreküpünü BOTAŞ’tan 120 dolar daha ucuza alıyorlar. Ama gazla çalışan santrallere ve sanayi kuruluşlarına 120 dolar ucuza vermiyorlar! Yani kontrat devrinin halka faydası yok! Faydası, ARADAKİ FARKI KİM ALIYORSA ONA! İşin diğer yanı ise şu: AKP yönetimindeki BOTAŞ, bunca yılın müşterisiyken, gazı pahalı alıyor; yani “basiretli ve müdebbir tüccar gibi davranamıyor”. Zira BOTAŞ ta tek adamın kontrolünde!
Kontrat devri yapılan şirketlere göz atınca, gene “tanıdık” ve “becerikli” isimler var. Niye şaşırmadınız?
Depo için neden Tuz Gölü seçildi derseniz, belki “pis kokuları engeller” diyedir.
AMA TUZ GÖLÜ’NÜN TÜM TUZU DA BASTIRAMAZ KOKUYU. NAFİLE!
Necdet Pamir - Karşı
Necdet Pamir - Karşı
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları