296 milyar dolarlık değeri es geçen ülke
Orhan Bursalı; Türkiye dijital dönüşüm ve teknoloji atılımı için gerekli yetkinliğe sahip işgücünü bulamıyor.
Türkiye hızla bir yol ayrımına akıyor 14 Mayıs’a doğru. Ülkenin tüm kaynaklarını kontrol eden, zenginliklerini istediği insanlara, şirketlere, kurumlara, cemaatlere dağıtan, büyük bir borçlanma, yoksulluk ve çöküş yaratan bir döneme devam mı tamam mı, ayrımı bu.
Öte yanda ise ülkeyi bu durumdan kurtarmak, bu makus talihini yenmek için elbirliği, işbirliği, akıl birliği yapan, ülkenin nitelikle kadrolarıyla, gerçekleşebilir programlarla geleceği kurmaya soyunmuş bir muhalefet var.
Büyük siyasi gerilim içinde geçen bayramın üçüncü gününde, güzel günler gelecek diyerek bayramınızı kutluyorum; pazar yazılarını bilime ayırmaya devam. Konumuz, ekonominin yüksek katma değer ve yüksek teknoloji üretmekten, dijital ekonomiden uzak bir ülke. Bugünkü durumun nedeni.
EYLEME ÇAĞRI
Bir rapor yayımlandı, “Yüksek Teknoloji İçin Eylem Çağrısı”, Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği ve TÜSİAD işbirliği ile. Her iki kurumun başkanları, Levent Kızıltan ve Orhan Turan bizzat raporu tartıştılar, soruları yanıtladılar. Şimdi okur olarak “bu kaçıncı çağrı?” diyebilirsiniz. Bilim dünyası ve kurumların raporları, ülkeyi yönetenlerde yaprak kımıldatıyor mu?
Fakat şu soru da haklıdır: İş dünyası elini taşın altına koyup bizzat kendi dönüşümlerini ne kadar gerçekleştiriyor, niye ülkenin ihracatında yüksek teknoloji ürünleri yıllardır yüzde 3’e takılı kaldı, ilk 500 şirketin Ar-Ge harcamaları, yenilikçi hamleleri neden düşük düzeyde?
Yani hem ülke yönetimi hem şirketler temelinde söz var ama sonuç yok, diyebiliriz.
SİYASİ YOL GÖSTERME OLMAYINCA
Fakat yine de yüksek teknolojik ve yenilikçi bir ülke yaratmak, birinci derecede hükümetlerin işi. Onlar hedefe odaklı bir yüksek teknoloji-yenilikçi ekonomi politikalarının arkalarında durmadıkları, bu konuyu sadece TÜBİTAK’ın destekleme fonlarına bıraktıkları sürece, ülke yerinde saymaya mahkûm.
Türkiye ikinci yüzyılına girerken madde madde eylem çağrısı yapan raporda bazı saptamalar şöyle:
Ülke ekonomisinin dijitalleşmesinin toplam ekonomi içindeki payı 50 milyar dolar civarında: Ekonomimizin sadece yüzde 6’sı. Oysa dünyada 38 trilyon dolarlık bir dijital ekonomi var. ABD’nin payı 15, Çin’in 7, AB’nin de burada payı 6 trilyon dolar. Ve yüksek katma değer ve büyük gelirler buradan üretiliyor. Onların yanında ülkemizin varlığı bile söz konusu değil.
Türkiye’nin dijital dünya ekonomisindeki payı yok derecede: Yüzde 0.1. Türkiye bu alanda bir atılım gerçekleştirebilirse, ekonominin verimliliği zirve yapacak ve yılda 269 milyar dolarlık bir potansiyel zenginlik yaratacak.
ALTYAPILAR YETERSİZ
Dijital ekonomi için altyapı yetersizlikleri had safhada. 5G iletişim yok. Mobil indirme hızında dünyada 70. sıradayız. Sabit geniş bant hızında 107. sırada. Gelişmiş dünya ile aramızda dijital uçurum var. Yenilikçiliği destekleyecek fonlar zayıf ve yetersiz.
Türkiye dijital dönüşüm ve teknoloji atılımı için gerekli yetkinliğe sahip işgücünü bulamıyor.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) alanında istihdam OECD ülkeleri arasında en az. BİT yoğun mesleklerdeki işgücünün istihdama oranı OECD ülkeleri arasında sonuncuyuz.. BİT alanında mezunlarımız toplam mezunların yüzde 6’sı.
Avrupa teknik yetkinlik karşılaştırmasında 33’üncüyüz (Polonya 4., Çekya 2.) Bu yetersizlikler nedeniyle, yazılım sektörünün ihracatımız içindeki payı komik: 0.5.
Rapor, dünyanın yüksek teknoloji ve dijital ekonomiyle ulaşacağı korkunç gelirlere işaret ediyor ve ülkemiz için 18 maddelik bir eylem çağrısı yapıyor. Raporu inceleyin: (https://tusiad.org/tr/yayinlar/raporlar/item/11278-turkiye-nin-2-yuzyilinda-yuksek-teknoloji-icin-eylem-cagrisi). Herkese Bilim Teknoloji dergisi bu sayısında bu rapora geniş yer veriyor.
Geleceğimiz burada ama mesela geniş bant internet yerine geniş yollar yapmakla övünen iktidarımız var.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları