Afganistan 50 yıl içinde yandı bitti kül oldu
Orhan Bursalı: Karşımızda bir millet olamamış, her bir etnik parçanın “millet olma” öyküsünün kendi içinde saklı olduğu, tüm etnik parçaların birbiriyle yok edici kanlı öykülere sahip olduğu, çok farklı çıkarların asla uzlaşamayacağı bir tarihsel yapı bulunuyor.
Tabii ki Afganistan’dan söz ediyorum. Bugüne uzanan kısa tarihinin kronolojisine bakarsanız hem Rusya hem ABD ve çeşitli devletlerin sürekli savaş ve müdahaleleri ile kabileler ve bölgeler halinde yaşayan etnik yapıların birbiriyle savaşlarıyla geçmiş, çok geriye gitmeden, 50 yıllık bir tarihle karşılaşırsınız.
Bugün Taliban adında köktendincilerin Kâbil’i ele geçirmeleri, ABD ve müttefiklerinin ülkeyi terk etmeleriyle sonuçlanmış görünüyor. Ama Afgan tarihi bugünün de bir ara sonuç olduğunu söyler size. Afganistan’ı kimin yöneteceği sorusu şimdilik bir yanıt bulmuş ama esas yanıt geleceğe havale edilmiştir.
MİLLET OLAMAMA
Karşımızda bir millet olamamış, her bir etnik parçanın “millet olma” öyküsünün kendi içinde saklı olduğu, tüm etnik parçaların birbiriyle yok edici kanlı öykülere sahip olduğu, çok farklı çıkarların asla uzlaşamayacağı bir tarihsel yapı bulunuyor.
Özdemir İnce, etnik parçaların komşu ülkelerdeki ana yapılarıyla birleşmeleri ve bütünleşmeleri halinde sorunun kesin çözülebileceği görüşünü paylaştı. O kadar değil tabii çünkü Afganistan bölgesinde uygarlığın tarihi çok eskidir, bugün Afgan ismi en büyük etnik gurup Peştunları anlatır (yüzde 42), gerçi dilleri ve ırki yakınlıkları İran iledir. Tacikler var yüzde 27, Hazaralar yüzde 10, Özbekler yüzde 9 ile Afganistan’ı tamamlarlar. 9 bin yıllık yerleşik bir yaşam var Afganistan’da, insan yerleşimi de 50 bin yıl önceye gittiği tarihsel kaynaklarda belirtilir. Geçmiş coğrafya ve insanlık gelişimi tarihi, etnisitelerden daha güçlüdür!
Büyük İskender’in bile istilasına uğramış, Persler yönetmiş vb. Ama Afganistan İslamın altın çağında bilim ve düşüncenin parladığı Belh vb. gibi uygarlık kentlerine beşiklik etmiştir. Bunu sonra yazacağım. Zerdüştlük de Budizm de Hinduizm de Afganistan’da çok güçlü yapılar oluşturdu. Gazneli Mahmut Afgan Türküdür. Düşünün, İngilizler Afganistan ile üç büyük savaş sürdürdüler.
Yani Afganistan ve Afgan (Abgan, Avagana) tarihsel olarak varlar, bu ülkenin nasıl olacağı ve sonrasında nasıl yönetileceği geleceğin sorusudur.
50 YILIN BAŞLANGICI
Bugünün hikâyesinin kökleri, aslında “ilerici” diye nitelendirilen Muhammed Davut Han’a karşı, o zamanki Sovyet yanlısı Marksist eğilimli Demokratik Halk Partisi’nin askeri darbe yapmasına kadar gider. Çeşitli grupların isyanını bastırmak için Sovyetler davet edildi tabii bugünkü Talibanların o zamanki kökü İslam Mücahitleriyle süren 9 yıllık savaş, 1988’de bitiyor; on binlerce ölüm. Sadece Sovyetler’in kaybı 14 bin 453 ölü, 451 uçak.
Peki, bu mücahitlerin arkasında kim vardı? Şüphesiz ki başta ABD (Suudiler, Pakistan, hatta Çin). Soğuk Savaş zamanları ve Sovyetler ile ABD her alanda karşı karşıyalar. Afganlar da kurban uluslardan biri.
Yönetim Taliban’a geçti ama 2001’de Afganistan’ı mesken tutan El Kaide’nin İkiz Kulelere saldırısı ile başlayan 20 yıllık yeni süreçte, bu kez ABD Afganistan’ı işgale girişti. Taliban yeniden kırlara, Pakistan’daki yuvalarına vb. geri çekildi. Bugün ABD’nin büyük yenilgisi ile bir zamanlar büyüttüğü Taliban ikinci kez iktidar oldu.
Aralarındaki büyük aşkın geleceğini bilmiyoruz henüz.
Batılıların yaratmaya çalıştığı “demokratik” ülke hayal oldu.
Irak’ı da “demokratik”leştireceklerdi!
Dahası Suriye’yi de!
YEŞİL KUŞAK’TA TALİBAN’LA BİRLİKTELİK
Afganistan’ın doğal seyri diye bir şey var mıydı? Sovyet müdahalesinden önce de köktendinciler ile savaş vardı. Sovyet iktidarı, bu savaşı uluslararasılaştırdı.
ABD’nin Afganistan’a müdahalesinin bizi ilgilendiren başka bir yönü daha vardı: Sovyetlere karşı Yeşil Kuşak inşası.
Yeşil Kuşak’tan kasıt, ABD yönlendirmesi altındaki Müslüman ülkelerinden Sovyetler’e karşı bir savaş hattı kurulması.
Türkiye’de Amerikancıların 12 Eylül 1980 askeri darbesi, tabii ki öncesinden bu darbenin hazırlanmasında ülkeyi kaotik yapıya taşıma için toplumsal kanlı çatışmalara büyük katkısı, bu Yeşil Kuşak inşasının bir parçasıydı.
Ülkemizde devlete ve siyasi yapıya “din tüccarlarının” eklenmeye başlanmasının şerefi, Amerikanın aleti Evren vb’ye aittir.
Bu açıdan Evrengiller ile Taliban arasında ortak bir çizgi vardır.
Bu ortak çizgi belirli belirsiz bir şekilde AKP ile de rahatça ilişkilendirilebilir.
Ne ilgisi var demeyin, her ülkenin yapısına uygun bir din tüccarı siyaset...
Fakat tabii ki Türkiye’nin müthiş laik ve demokratik özgürlüklere ana bağlantısı belirleyicidir ve Talibancı çizgilere de gelecek inşa edemez, izin vermez.
***
Özetle Afganistan aslında 50 yıl içinde yandı bitti..
Fakat bugünkü arkaikliğin temsilcileri ile geleceğe bakan Afganların dilek ve iradesi arasındaki çatışmasından, nasıl bir ülke oluşacağı sorusunun yanıtı geleceği taşınmıştır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları