‘Ana politikalarıma karşı çıkanlar kodese’
Orhan Bursalı; Ve savcılar da “halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlaması”nı devreye sokarak medyayı ve mülteci haberlerini yasaklamaya çalışıyor. Göz korkutmaca: Atarız içeri!
Sığınmacılar, mülteciler, kaçaklar ve toplumda bu konuda oluşan duyarlılık konusunda yayın yapan Aykırı, Muhalif gibi dijital medya yöneticileri topyekûn operasyonla gözaltına alındılar ve sekizi tutuklandı. Murat Ağırel’in savcılık soruları üzerine yaptığı paylaşımlarından öğreniyoruz ki iktidar, bu sığınmacı veya kaçakların karıştıkları olayların, yedikleri haltların haber yapılmasından rahatsız...
Bir savcının durup dururken gel bakalım bu haberleri neden sık sık veriyorsun gibi komik bir duruma düşerek soruşturma açması beklenemez. Aynı haberleri iktidar yanlısı TV kanalları ve medyası da vermiş... Eee o halde?
Saray hurafeleri işin içine karışıyor. Mülteci politikalarının aynı şekilde devam edeceğini Birleşmiş Milletler konuşmalarında ilan eden cumhurbaşkanı bir yana... Saray medyasının mümtaz yazarları devrede... Sayılarının kaçaklarla 10 milyonu aştığına ilişkin iddialar olan mülteciler için “Biz bir milletiz” gibi pespaye, zırva kampanyalar açılıyor...
Demek Saray mülteci/sığınmacı haberlerinden derin rahatsız.
Ve savcılar da “halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlaması”nı devreye sokarak medyayı ve mülteci haberlerini yasaklamaya çalışıyor. Göz korkutmaca: Atarız içeri!
‘SUS, OTUR YERİNE’
Evet Saray’ın istediği bu. Çünkü mülteciler Saray’ın ana politikalarından biri.
Mültecileri, kaçakları, sığınmacıları hem oy deposu olarak görüyor (vatandaş yapma politikası ile) hem ucuz-köle işgücü olarak işverenlere peşkeş çekiyor; Türk işçilerin emek ücretlerini kırıyor ve onları işsiz bırakıyor hem de toplumun kültürel bileşimini dağıtıyor. “Biz bir milletiz” kampanyasına bakın! Düne kadar ümmetiz diyorlardı, şimdi millet olduk!
Saray, ana politikalarına kimsenin dokunmasını, toplumda tartışılmasını istemiyor.
Bir adım geri gidelim: Kanal İstanbul’un Montrö Antlaşması’nı tartışmaya açacağını, bunun ülke için derin sakıncalarını bir açıklama ile dile getiren vatansever amiraller hakkında da dava açmışlardı: Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için örgüt kurmak! Nisan 2021’de yapılan açıklamaya savcılık Aralık 2021’de 12’şer yıla kadar hapis cezası verilmesi için 103 Amirali tam bir yıl süründürmüş, sonunda Aralık 2022’de suç unsuru oluşmamış kararı ile mahkeme hepsini beraat ettirmişti.
İfade özgürlüğü mü? O da ne ki!
‘SİNİR UÇLARIMA DOKUNANI YAKARIM’
Milletvekili seçilen Can Atalay’ı neden hapiste tutuyorlar? Saray’ın bitmeyen kâbusu Gezi davasında yine Saray’ın isteği üzerine cezalı olduğu için (diğer mahkûm edilenleri unutmadan). Bu çerçevede TELE1 ve Merdan Yanardağ’ı da unutmadan listeye ekleyelim! Tabii Barış Pehlivan’ı da...
Saray’ın temel konularda sinir uçlarına dokunuldu mu, derhal talimatlar yola çıkıyor, soluğu adliye “saray”larında, mahkeme önlerinde ve hapishanelerde alıyorsun.
Neymiş efendim, tüm tek adam rejimlerinde söylendiği gibi “bağımsız yargı” var efendim, onların kararlarına karışamayız! Sen ne hakla içişlerimize yargımıza karışır laf edersin!
Şimdi de “Mültecilerime dokunma! Bak...”
***
Dört okur notu, Feedback üzerine:
“Dijital dünyanın ‘feedback’ özelliğini çoğunlukla ‘şikâyet bildirimi’ anlamıyla kullandım. Feedforward bence feedback almış kimselerin sonraki işlerinde ‘feedback’ olayını değerlendirmesidir. Kanaatime göre feedback olmasa feedforward olamaz. Bugün sizlerden feedforward sözcüğünü öğrendim.”
“Kanımca ikisini birlikte yapmak lazım. Biri diğerinin basamağı. Hiçbir şey önceki karardan bağımsız değildir. Geri besleme ders çıkarmayı ve dersi önümüzdeki süreçte uygulamayı mümkün kılmıyorsa yapmaya da gerek yoktur.”
“Batılı ve teknolojiye ağırlık veren ülkelerde ‘feed forward’ daha bir ağırlık kazanacaktır. Feedback’in anlamını bile tam bilmeyen bir toplum olarak şimdi de yine tam anlamını bilmeden ‘feed forward’ı kullanırsak buna şaşmamak gerek.”
“Elektronikte ‘feed forward’ kullanılan bir terimdir. Bir işaret (dalga) elde etmek osilatör ile mümkün, osilatör ise kontrollü (non linear) bir feed forward sistemidir. Osilatörün non linear olmasının nedeni, dalga sınırları aşıp gitmesin diye. Operasyon bölgesinin uçlarına yaklaşınca feed forward’ı azaltırsınız, dalganın uçları yuvarlanır.”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları