loading
close
SON DAKİKALAR

Ankara yanlış kapıyı çalıyor...

Orhan Bursalı
Tarih: 25.07.2019
Kaynak: Orhan Bursalı-Cumhuriyet

Orhan Bursalı: ABD’nin İran, İsrail ve Ortadoğu politikası, Suriye’de var oluşunu zorunlu kılıyor.

Dün ABD’nin Suriye temsilcisi hükümetle görüşmeler yaptı. Suriye’de “güvenlik bölgesi” konusunda ABD’yi ikna etmeye çalışıyor hükümet. Neyse ki anlaşamadılar. Zaten anlaşma beklemek büyük bir hatadır. ABD, Suriye’nin kuzeyinde bir “Amerikan koridoru” (Mehmet Ali Güller’in tanımıyla) kurmak çabasında. 
Amerikalıların isteği orada kendi denetiminde bir egemenlik alanı kurmak. Oradan çekilmesi güç ve zor. Türkiye’nin istekleri doğrultusunda bir çözümün bulunabileceği hayalini kim taşıyorsa, yazık ki yazık. Sadece Amerikancıların gönlünde olabilir böyle bir hayal. 
Bu hayal şuraya kadar da gidiyor onlarda: Amerika orada kalsın, kaldıkça Türkiye’nin girdiği Suriye topraklarında da “kalma olasılığı” artar ve gelişir. 
Bu şüphesiz ki “ilhakçı”, “fetihçi” bir arzu, iktidar çevrelerinde. Arkasında ise “orası bizim Osmanlı bakiyemiz değil mi, boşuna mı Suriye’ye girdik, para ve kan akıttık” politikası yatar. 
8 yıl önce temeli atılan bu politika henüz terk edilmiş değil. 
ABD, Suriye’nin birliğinden değil, parçalanmasından yana.

Hayaller ve gerçekler 

Bu konuda aslında Ankara da ABD ile dirsek teması içinde! 
Son haftalarda şu haberler geldi: ABD, Şam’a karşı Özgür Suriye Ordusu’nu eğitmek, silahlandırmak için harekete geçti. Bu ordu Ankara’nın da Şam’a karşı kullandığı tehdit edici bir silah. Ama geleceği olmayan ve olmayacak bir araç. 
ABD, Suriye’den askerlerini çekecekti, çekmedi. Şimdi ise Rusya, askerlerini çekerse yerine paralı Amerikan askerlerini yerleştirecek diyor. 
ABD’nin İran, İsrail ve Ortadoğu politikası, Suriye’de var oluşunu zorunlu kılıyor. 
Bu nedenle Suriye’nin en azından kuzeyinin parçalanmış olarak kalması gerekli. Bu aynı zamanda Rusya’nın Suriye’deki varlığını dengelemek için de gerekli ABD’ye. Bu çerçevede PKK / PYD vazgeçilmezi.. 
Türkiye Suriye sınırındaki terör belasının Türkiye’ye sızmasını önlemek için “güvenlik alanı” istiyor. Ve bu pazarlığı ABD ile yapıyor. Yani ABD’den PKK ve PYD’siz bir güvenlik alanı gibi, bir imkânsızı istiyor.

Şam’ın birliği kurtarıcıdır 

Suriye sınırındaki güvenlik meselesini çözeceği adres Suriye’nin yasal hükümeti Şam. 
Ankara’nın politikası, ABD’nin Suriye’yi parçalı tutmak politikasına yarar. 
Oysa teröre karşı Türkiye’nin güvenliğini ancak Şam’ın topraklarını kurtarması ve ülkesinin birliğini kurması ile sağlarız. 
Ve güvenlik meselesini ancak Şam ile çözeriz. 
Ağustos başında Rusya ve İran ile Astana süreci toplantısı var. 
Ankara iki arada bir derede.. Sırat köprüsü üzerinde denge politikası izleyerek sorunu çözebileceğini kimse sanmasın. Son zamanlarda bu politikanın ülkemizin çıkarlarını koruduğu yönünde inançlar artıyor.

Denge politikası geçerli mi?

Ama burada iki önemli konu var bu yazıda hep üzerinde durduğumuz.
İlki Suriye’nin birliği, toprak bütünlüğü.. 
İkincisi ise güney sınırımızın güvenliği. 
Bu iki parametrede bir “denge” politikası güdemezsiniz. 
Gütmeye kalkar, ABD’yi kullanabileceğinizi sanırsanız, Suriye savaşını uzatır, parçalanmışlığına katkıda bulunur ve en önemlisi de sınırımızda güvenliği sürdürürsünüz.
“Pençe operasyonları”nı bütüne yayamazsınız, bir noktada Amerikan duvarına çarparsınız. 
Peki, politika yapın... Ama bu politikanın bir yönü, ağırlık tarafı olmak zorunda. 
Bölgenin şartları ve ülkemizin çıkarları bunu gerektiriyor.

 

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları