loading
close
SON DAKİKALAR

Ara Güler, klick... İşte o an!

Orhan Bursalı
Tarih: 21.10.2018
Kaynak: Cumhuriyet

Orhan Bursalı: Bir sokak çaprazında çektiği ahşap ev bile aslında insanı çağrıştırır. 60 yıllık hüzünlü bir İstanbul kronolojisi. Ara, 60 yılın ta kendisi, yoksa bu fotoğrafları çekemezdi! Olayla bütünleşmeden, olayı yaşamadan hiçbir fotoğrafını çekemezdi!

Hiç mizansen hazırlıyor mu fotoğraf çekerken? Hayır, diyor, bazen saatlerce bekliyorum, istediğim fotoğraf karesinin oluşması için. İnsanlar, vapurlar, balıkçılar, her neyse, istediğim çerçevede bir araya gelmesi gerek...
İşte, o an(!) ve click!
80 yaşını aşmış, insanlar onu hâlâ “fotoğrafçı” sanıyor, ama o bir gazeteci, “foto muhabiri” veya fotoğraf habercisi! Gerçi “fotoğraf sanatı”, “fotoğraf sanatçısı” nitelemelerine karşı çıkar. Haklıdır, sanatçı düş kurgular.
Ama Ara da o anki gerçeği, çekerken üzerine kattığı müthiş yorumla dondurur; bu yorum, yani fotoğraftaki hüzün, bakış, düşünce, onu “sanatçı” yapar. Bu anlamda da fotoğrafında bir “gizli kurgu” vardır! O anı belgeleyen “romantik realist” fotoğrafları, bir sanat şöleni gibidir. Çektiği fotoğraflardaki estetik tat ve bütünlük, bende bazen bir yontucu, bazen bir ressam ve sinema sanatçısı çağrışımı yapıyor. Bu anlamda, sanki görsel sanatların bütününü içeren bir ruhla karşı karşıyasınız.
Evet, sinema sanatçısı dedim! Fotoğraflarına bakıyorum, bir tanesini seçiyorum, karedeki her şey birden hareketleniyor; nesneler kare içinde sağa sola gidiyorlar, dışarı çıkıp içeri giriyorlar, gülüyorlar, el sallıyorlar; sevinç, hüzün, yalnızlık, çaresizlik, emek ve alınteri.. Doğa, kapı, ev, sahil, sokak, cami, insanlar, çarşı, ışık, kar, yağmur, anne çocuk...
Sonra birden Klick ve fotoğraf donuyor yeniden!
Ara’nın fotoğrafları böyle canlanıyor. “Dur, öyle bakıp geçme!” diyor ve fotoğraflarının arkasındaki o saklı canlı hayata katılmaya çağırıyor herkesi! Yeni yayımlanan üç yeni kitabında fotoğrafların hepsi Ara Güler fotoğraflarının büyüleyici estetiği ve anlatım zenginliği içinde.
“Ara Güler - Kumkapı Ermeni Balıkçıları” (www. arasyayincilik. com), 1952’de Jamanak’ta yayımladığı röportajı ve 56 fotoğrafı kapsıyor. Türkçe, Ermenice, İngilizce. Diyor ki “Ermeni balıkçılar, dediler ama aralarında Türk’ü de var Rum’u da..” Orası, o tarihte “Kumkapı Balıkçılar Köyü!” Tam bir köy! Tekneler, ağlar, Marmara’nın artık tükenen balıkları, tezgâhlar, insanlar, gecekondular, kahvehaneler, balıkçılar ve balıkçılar! Ve arkada o müthiş İstanbul silueti! Yüzlerce ağın tül gibi İstanbul’un “önünde” sarktığı bu görüntüler artık gezmişe ait bir anı...
“Dünkü rüzgâr kesildi, torikler voli voli dolaşmaya çıkmışlardır. Şimdi açıklara yollarını kesmeye gidiyoruz, hayde göreyim sizi tayfalar...”
Fotoğraflar bizi İstanbul’un merkezinde bilmediğimiz, ama artık kaybolmuş bir dünyasına götürüyor! Bugün ise bir anı olarak Kumkapı meyhaneleri ve Balık Hali kalmış geride!
Ara Güler - Fotocep, (www. fotografevi. com), bir cep albüm. Fotoğraflar için kısa notlar düşmüş Ara Güler. Bazen kendine, bazen fotoğrafa, bazen sanatına ve anlayışına ilişkin. Gerçekçiliğe romantizm kattığını belirtiyor, “romantik realist” ve “sosyal romantik” olarak isim takıyor fotoğraflarına. “Seni alıp da bir fotoğraf bir yere götürüyor mu? Sen niye bir Thomas Mann romanı okuyorsun, bir Picasso tablosuna bakıyorsun? Onun gibi bakacaksın fotoğrafa; sanat dediğim fotoğraftan bahsediyorum, röportaj fotoğrafından değil...”
Birer belge, anı, yaşanmışlık, tarihin saptanması, yırtık pantolon, düşük kasket, Yağ Meydanı’nda bekleyen işsizler, Galata Köprüsü üzerindeki sahlepçi, Diyarbakır Ulu Camii’de duvarda asılı Atatürk portresi altında Kuran kursu gören başları tülbentli kız çocukları...
“Ara Güler- İstanbul’u Dinliyorum, 1950- 2010”. (Kitap Yayınevi). “... Yer değildi ki zaten çektiğim. Hayatın parçasıydı çektiğim.” “İnsansız bir şey olmaz, insanları sevmeyen insan fotoğrafçı olamaz, insansız bir şey yok ki” diyor Ara Güler. Bir sokak çaprazında çektiği ahşap ev bile aslında insanı çağrıştırır. 60 yıllık hüzünlü bir İstanbul kronolojisi. Ara, 60 yılın ta kendisi, yoksa bu fotoğrafları çekemezdi! Olayla bütünleşmeden, olayı yaşamadan hiçbir fotoğrafını çekemezdi!

***

Hem evdeyiz hem Koço’da meyhanede! Ara Güler’i dinliyoruz. Bütün onurları almış bir kişi. Dünyanın en iyi fotoğrafçılarından biri olarak belgeli! “Yüzyılın fotoğrafçısı”, “Legion d’Honneur”, Bay “Master of Leice”, “Fahri Doktora”, “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”, “TBBM Üstün Hizmet Ödülü”.. Russell, Picasso, Churchill, Toynbee, Dali...
Koço’da Ara’yı gören bir Modalı, bir koşu evine gidiyor ve “Ermeni Balıkçıları” kitabını imzalatıyor! Anılar ve anılar... Yunanistan dönüşü Menderes’in rıhtımda fotoğrafını çekecek. Flaşın “lambası” çakmıyor... “Biraz bekleyin lütfen” diyor, bir koşu gazeteden yenilerini alıp dönüyor... Menderes ve zevat bekliyor, gülerek poz veriyorlar Ara Güler’e...
Klick...

***

Bu yazı 16 Ocak 2011 Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet’te yayımlanmıştı.
Yarın güncel bir Ara Güler estetiği üzerine: Karelerde kim var aslında?..

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları