Bayram bayram mafya sorularının yeri ve zamanı mı?
Orhan Bursalı; Bir siyasetçi her zaman sinirlerine hâkim olmak, koltuğunun etiğine saygı göstermek zorundadır. Ancak bunların hiçbirisinin kalmadığı bir aşamaya girdi ülke yönetimi. Ancak büyük bir çaresizlik insanı bu hale düşürür.
İyi bayramlar diyeceğiz şüphesiz ki ama bir süredir bayramların da tadının tuzunun kaçtığını biliyoruz. Büyük çöküşün altında kalan on milyonlarca insan bir var oluş savaşı içinde.
MetroPoll’ün mayıs anketinde “Nasıl geçiniyorsunuz” sorusuna, “Şu anki geliriyle
- Yüzde 26.6: Temel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum;
- Yüzde 53.6: Sadece beslenme barınma gibi temel ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum;
- Yüzde 17.2: Tüm ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum” yanıtı verilmesi, içinde bulunduğumuz büyük yoksullaşmayı gözler önüne seriyor.
TÜİK’in yaptığı anket geniş anlamda hanehalklarının yüzde 27’sini yoksulluk sınırı altında gösteriyor.
Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ailelerin yüksekliğine bakar mısınız? Ve ülkenin zengin-yoksul ayrımının daha keskin uçurumlarla birbirinden nasıl ayrıldığını görüyor musunuz?
Tabii kısa çalışma ödeneği adı altında önce 1200 sonra 1500 TL’ye mahkûm edilen yüz binlerce insanın bu tabloda yeri nerede, bilmiyoruz.
Batırılan bir ülkenin son zamanlarda bir de siyaseten mafya bataklığının içinde boy göstermesi sürpriz olur mu, bu iflas etmiş bir siyasi programın vardığı nokta mıdır?
Mafyatik sorular
Sedat Peker isimli suç örgütü lideri, açıklamalarıyla ortalığı allak bullak etti. Neredeyse tüm bunların sorumlusu Cumhuriyet gazetesi imiş gibi, İçişleri Bakanı ve adamları gazetemize saldırdı... Bir siyasetçi her zaman sinirlerine hâkim olmak, koltuğunun etiğine saygı göstermek zorundadır. Ancak bunların hiçbirisinin kalmadığı bir aşamaya girdi ülke yönetimi. Ancak büyük bir çaresizlik insanı bu hale düşürür...
??? Seçimler öncesi mafya lideri Sedat Peker sağda solda, Rize’de iktidar lehine mitingler düzenler, muhalefete saldırır Barış Akademisyenleri’ne kan banyosu yaptıracağını bağırırken iktidar neredeydi? AKP’nin bir suç örgütü liderinin mitinglerine, muhalefete saldırmasına ihtiyacı mı vardı?
??? Neden o zaman Peker siyaset dışına itilmedi? Cumhurbaşkanı, “senin ne işin var siyasetle” demedi ve bir kenara itilmesini sağlamadı veya bir savcı çıkıp da soruşturma açmadı?
??? Bir suç örgütü lideri bunu yapıyorsa, belli ki siyasi ilişkiler ağı içindedir, bir şeyler almıştır veya bir şeyler almanın beklentisi içindedir.. Liderlerle çektirdiği fotoğraflar, AKP ile Sedat Peker arasında hangi ilişkileri kanıtlıyor? Sedat Peker’i AKP’nin, savcılık sabıkalarını da sıfırlayarak makbul bir işadamı elbisesi giydirmesinin anlamı nedir?
Ne kapatılmak isteniyor?
??? Dün Peker ile bu kadar sıcak ilişkiler içindeyken, ne oldu da birdenbire dışlandı? Acaba mafya dünyası içinde büyük bir çatışma mı var, Peker başkaları adına tasfiye mi ediliyor?
??? Peker’in açıklamaları neden araştırılmıyor? Neden Bakan bey, “Bir mafyanın söylediklerine mi kulak vereceğiz?” diyor, neyi kapatmak istiyor? Peker’in iddiaları Bakan’ı mı ilgilendirmeli öncelikle, cumhuriyet savcısını mı? Bakan bey bu açıklamasıyla cumhuriyet savcılarına da oturun oturduğunuz yerde mi diyor?
??? Cumhurbaşkanı Yüksek İstişare üyesi Cemil Çiçek, belli ki bağımsız ama eskinin sorumlu bir devlet adamı olarak, Peker’in iddialarının hepsinin savcılıkla araştırılmasını isterken, Bakan Soylu’yu yalanlamış ve açığa düşürmüş olmuyor mu?
??? Peker’in Mehmet Ağar’ın milletvekili oğlu ile ileri sürdüğü iddiasını yalanlamak, İçişleri Bakanlığı’nın görevleri arasında mı? Yoksa bu çok ciddi ve içinde cinayet olan iddiayı savcılığın araştırması gerekmiyor mu? Bakanlık ne zamandır, cinayet gibi olaylar için “Hayır, yok öyle bir şey” demenin anayasal ve hukuki görevini üstlenmiştir?
Bir bilirkişinin açıklaması
??? Eski MİT Yöneticisi Öneş’in, “Burada çok derin çıkar ilişkileri var. Hiçbir zaman siyaset böylesine kirlenmiş unsurlara sahip çıkmamıştı” açıklaması, aslında bir bilirkişi olarak, siyaset/devlet-mafya-ticaret ağını işaret etmiyor mu?
??? Peker’in ortaya attığı, Yalıkavak Marina’nın “Azeri işadamı” Mansimov’dan şantaj ve baskılarla alındığı, burada Mehmet Ağar’ın rol iddiasına Ağar, “Ben sahibi değil, yöneticiyim” açıklamasını yaptı. Ağar, “Yoksa mafya Marina’ya çökecekti biz olmasaydık” diyor.
Soru, bu hangi mafya? Kaç tane mafya marinayı ele geçirmek için çalıştı da sizler nasıl marinayı bu “mafyalardan kurtardınız?” Bu el değiştirmede başka mafyalar kullanıldı mı? Bu kurtarmanın şimdiki şirkete maliyeti neydi?
***
Daha pek çok soru var, ama bayram bayram canınızı sıkmayayım. Siz yine bunlara kulak asmayın, tebriklerimi kabul edin lütfen...
Çünkü bütün bunlar geçecek, Türkiye Cumhuriyeti ana temellerinin üzerinde yeniden yükselecek..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları