Belediye başkan adayları nasıl seçilmeli, yanlışlar nerede?

Orhan Bursalı: Parti yerelde neler istediğini, başarı kriterlerini belirlemek zorundadır.

CHP’de kaynama var. Aday olmak isteyenler, başkanlıklarının devamını isteyenler, atanmayınca küsenler ve istifa ederek seçmende bir karşılığı olmayan tabela partilerinden adaylığını koyanlar.. Parti Başkanı’nın tercihleri, Merkez Yönetim Kurulu’nun tercihleri, parti il yönetimlerinin ve üyelerinin tercihleri, Parti Meclisi’nin tercihleri ve halkın tercihleri... 
Belediye başkan adayını seçmek için ne kadar çok değişken var farkındasınız. Bütün bu belirleyici güce ve etkiye sahip olanların tercih ve isteklerinin uyumlulaştırılması zor oluyor, çatışmalar çıkıyor.. Hele hele uç noktada tercihler tüy dikiyor... 
Böylece kamuoyunun diline düşen, kendi adaylarını seçemeyen bir parti laflarından tutun da.. İktidarın da aç kurtları hazır. 
1) Peki neden bu kargaşa, yanlışlık nerede? 
2) Kim belediye başkanı olacak veya olmalı? Seçimler nasıl yapılmalı? Sorun nerede?

Bilimsel ölçüt yetersizliği 

Evet, diyeceksiniz ki bu işin bilimle ne ilişkisi var.. Siyaset duygularla, ihtiyaçlarla, gönüllerle yakın ilişki içindedir şüphesiz, ama siyaset yapmanın da ölçütleri vardır, ölçüt deyince de gündeme bilim girer, yani gerçekleri olguları mümkün olduğunca duygu, talep ve gönülle birleştiren siyaset. 
Siyaset ölçülebilirliğe ve sonuç almaya dayalı olmak zorunda. 
CHP şunu yaptı mı: Önce belediyelerde CHP yönetimi belediye başkanlığını alınca orada neler gerçekleştirmeyi hedefliyor? 
Yani bu şu demek: Bini aşkın belediyenin sorunlarının, neler yapılabileceklerinin saptanması... Çok iyi bir yerel inceleme.. 
Yerel belediyelerde neler yapılması gerektiğinin listelenmesi.. Mutlak önceliklerin belirlenmesi.. Ve temiz, düzgün, dürüst, sevilen adayların ortaya çıkması.. Yerel yönetim, aynı zamanda ve daha çok CHP merkezinin sorunudur.

Başarı kriterin var mı?

Parti yerelde neler istediğini, başarı kriterlerini belirlemek zorundadır. 
Mesela geçen dönem seçilmiş belediyeleri değerlendirmek için partinin elinde bir ölçüt var mı? Neler aşılarak gerçekleştirilmiş, neler yapılmamış, belediye yönetimlerinin 5 yıllık yönetimlerini yerel halk, rakip partilere oy veren seçmen nasıl değerlendiriyor?.. Ciddi memnuniyet anketi.. Yeniden seçilmesi olasılığı veya değiştirilme isteği... 
Bütün bunlar çok ciddi çalışma gerektirir.
Yerel, büyük bir iktidardır ve genel iktidarın önemli ölçüde ön basamağı görevini görür. 
Muhalefette olan bir partinin zamanı boldur, bütün bunlara zaman ayırabilir.. Merkez, tökezleyen belediyelere yardım da, yerele genel çıkartma da yapabilir. Dönem sonu çok geçtir artık. 
Maksat bağcı dövmek değil, partinin tüm üzümleri yemesidir.

A kişisi mi B kişisi mi? 

Nesnel ölçütler ve geçmiş yönetim değerlendirmeleri elinde olmayan partide kavga da küslük de istifa da büyük çekişmeler de olur. 
Çünkü ölçüt yerini insan tercihi alır. O olsun bu olsun o olmasın! Ölçütler olmayınca parti içindeki hizip dinamikleri de kendi adaylarını dayatır, rest çeker. Tüm bunlar aslında parti liderliği için de söz konusudur. Başarısız bulduğunun nedenlerini açıklayıp ikna edici olmalı... 
Ama nesnel ölçütler olmayınca öznel tercihler; hizip ve kişisel ve grup yararları ön plana çıkar. O zaman parti içinde öznel isteklerin kapışmasını seyrederiz. 
Oysa sadece her şeyde parti yararları öne çıkmalı.. 
Bir belediye adaylığına a veya b kişisinin atanması büyük önem taşımayabilir.. Parti için önemli olan yerel için saptananların başarıyla yerine getirilmesidir.
Ama böyle olmayınca a ve b kişisi kavgasına dönüşür durum. Uzaktan bu görüntüde partinin tüzel kişiliği zarar görür ve parti liderliğinin de duruma hâkimiyeti tartışmanın göbeğine oturur.