loading
close
SON DAKİKALAR

Belediyelerle milletin ümüğü sıkılacak ve yurtdışı yerleşikler konusu

Orhan Bursalı
Tarih: 25.07.2024
Kaynak: Orhan Bursalı - Cumhuriyet

Orhan Bursalı; AKP’nin yerel seçimlerden önce “Bizi seçerseniz hizmet var, seçmezseniz yok” açıklamalarının şimdi hayata geçirilmesini görüyoruz. Yani CHP nezdinde halkı cezalandırma aşamasındayız. Bu konuyu pazara yazacağım.

Burası Türkiye, gündem çok hızlı değişiyor ve siyaset sertleşiyor. İktidar CHP’li belediyelerin boğazını sıkarak yaşayamaz, hizmet edemez duruma getirme dönemine geçiyor. AKP’li belediyelerin bıraktığı milyarlarca borcu, CHP’li belediyelerin borcu sanıyor. AKP’nin yerel seçimlerden önce “Bizi seçerseniz hizmet var, seçmezseniz yok” açıklamalarının şimdi hayata geçirilmesini görüyoruz. Yani CHP nezdinde halkı cezalandırma aşamasındayız. Bu konuyu pazara yazacağım.

Şu gurbetçiler tartışmasını okurlar sürdürüyor. Birkaç mektup paylaşacağım.

Cem Muşkara:

Kangren olmuş bir yaraya dokunmuşsunuz, işin garabeti bunu kesip atamıyoruz da. Şu anda belki birçok gurbetçinin hâlâ ülkede aile bağları var ama menfaat bağları yok. Aile bağlarının büyük kesimi de kırsal kesimden; döviz kazanıp ülkemizde TL harcamak avantajına sahipler. Buradaki akrabasına 100 Avro gönderse o akraba ihya olur! Hiçbir zaman TL’nin değer kazanması işlerine gelmez. Bu sebeple AKP gibi kötü yönetimleri severler.

Muzaffer Oğuz:

Yurtdışındaki yurttaşlarımza haksızlık yapmak istemem ancak ülkemizde yaşamayan insanların birçok acıyı sıkıntıyı bizler kadar içselleştiremedikleri bir gerçek; keşke onlarda ülkelerini bırakıp yaban ellere gitmek zorunda kalmasalardı. Onlara yurtdışında yaşarken anavatanlarındaki gerçekleri maalesef anlatamıyoruz. Aynı benzerlik yurtiçinde de geçerli.

Fikret Yüksel:

Sayın Bursalı okuyucunuza sorun lütfen. Yurtdışında yaşayan Türklerin yılda kaç defa anavatana geldiklerini ve kaçının vatanında mülk vs. aldıklarını dolayısıyla milli gelire ne kadar katkıda bulunduklarını, ne kadar vergi ödediklerini. Bunlar araştırılmış mıdır?

Hep yurtdışında ikamet edenlerin daha çok iktidar partisine oy verdikleri söyleniyor. Ama bunun diğer partilerin eksiklikleri olduğunu gören ve sözü edilen partileri sorgulayanı şimdiye kadar basında görmedim.

Kırk altı yıldır yurtdışında yaşıyorum. Bu sürede en azından ebeveynlerimi düzenli olarak maddi anlamlı destekledim. Onlar da anavatanımda yaptıkları harcamalarla ekonomiye katkıda bulundular. Benim durumumda olan eminim yüz binlerce vatandaşımız var. Ama gaye nedir? Yurtdışında yaşayanları başkalaştırmak mı?

Bir okur:

Dışişleri Bakanlığı’ndan emekliyim. Toplam 11 yıl Almanya’da görev yaptım. İki yıl merkezde yurtdışı Türklerle ilgili genel müdür yardımcılığı görevim var. Bu görev sırasında da yurtdışında yerleşik vatandaşlara oy hakkı tanınmamasını savundum. Siyasal erke kabul ettiremedik. Bir ekleme de yapmak istiyorum: Gurbetçilerin Türkiye’deki seçimlerde oy kullanmaları ülkede yaşayanların aleyhine sonuçlar yarattığı gibi Türkiye’deki siyasi bölünmelerin gurbetçilerin arasına taşınmasına da yol açmakta asıl kendi ortak sorunları üzerinde sağlamaları gereken birlik ve beraberliği de bozmaktadır.

Pardus’a ne oldu?

Pardus’un geçmiş hikâyesi şöyle: “Fatih Projesi” fikrini 2007’de ortaya attı, içinde ODTÜ mezunlarının ağırlıklı olduğu birkaç genç. Henüz devletin herhangi bir kurumunun haberi yoktu böyle bir projeden, nihayet devlete bu fikirlerini duyurduklarında, Fethullahçılar fikir sahibi gençleri devre dışı bırakıp projeyi sahiplendi, hemen sonrasında TÜBİTAK “Bunu artık biz geliştireceğiz” dedi ve Pardus’a el koydu; yani o vakte kadar açık kaynak kodlu ve özgür bir dağıtım olan Pardus’u devletleştirdiler. İşte o zaman, “Pardus’un gelişmesini istemiyorlar; işi Microsoft’a falan paslayacaklar herhalde” diye dedikodular zaten yayılmıştı; aslında devletleştirerek Pardus’un fişini çektiler.

Fethullahçıların ne mal olduğu anlaşılıp devletten uzaklaştırıldıklarında ise Pardus için artık çok geç kalınmıştı.

***

154 kişilik MHP/Bahçeli hesap sorulacaklar listesinde olan birisi olarak çok merak ettim: Bahçeli dün 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü’nü kutlayan bir “eylemde” bulundu mu? Bulunduysa çok ayıp etmiş. Liste tam bir fişleme. Savcıların harekete geçmesi gerekir. Ama nerede...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları