Bir emperyalist gücün sürdürülemez toplumu ve iflası
Orhan Bursalı: Koronavirüs, kapitalist sistemin tüm çürümüşlüğünü ortaya çıkardı.
Kendi toplum yapınızda adaleti, dayanışmayı, ortak adaleti ve mümkün olan eşitliği, birlikteliği ve refahı paylaştırmıyorsanız ve toplumun bu temel unsurlarını sağlayamıyorsanız, yönetilemez bir durum eninde sonunda ortaya çıkar.
İşte şimdi yaşanan Amerikan Baharı’nın arkasında veya temelinde bunların hepsi var. Mesele salt ırk ayrımcılığı değil. Amerikan kapitalizminin iflası var tüm bunların ardında. Bu tür çöküşler birden olmaz. Uzun sürer, sancılı olur, git-geli bol olur. Eğer sürdürülemez toplumsal sistemi ayakta tutmada diretirse yönetim, eyaletler arası derin sorunlar bile çıkar.
Çürümüş bir sistem
Amerikan kapitalizmi çürümüştür.
Amerikan emperyalizmi de.
Koronavirüs, kapitalist sistemin tüm çürümüşlüğünü ortaya çıkardı.
ABD’li ekonomist Dr. Richard Wolff, “Sağlık sistemi koronadan önce de çökmüştü ve yoksul bölgelerde 500 hastane kapatılmıştı” diyor. İlginç bir şey daha söylüyor: Sistem fazla doktor eğitilmesine izin vermiyor. Doktorların ücretleri çok pahalı ve bunun ucuzlatılması istenmiyor. Almanya’da 1000 kişiye 4.3 doktor düşerken ABD’de 2.6 doktor düşüyor. Sağlık sistemi tamamen kâr odaklı çalışıyor.
Amerikan yönetimi, yılda yaklaşık 1000 insanı polislerine sokakta öldürterek şiddetle toplumu yönetebiliyor. ABD, her yönüyle tam bir şiddet toplumudur.
40 milyon insan sokakta
Herkese Bilim Teknoloji dergisi yazarı Bayram Ali Eşiyok, henüz yayımlanmayan bir yazısında ABD’de yaklaşık 27.5 milyon insanın sağlık sigortası bulunmuyor, yani nüfusun yüzde 8.5’inin.
“ABD’de 500 binin üzerinde insan (2019 yılına 567 bin 715 kişi) evsiz ve sokaklarda, 40 milyon insan ise yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşıyor. Hapishanelerde 2 milyonun üzerinde mahkûm bulunuyor.”
ABD, dünyada kişi başına en fazla sağlık harcaması yapan ülkelerin başında gelmesine rağmen, (10.586 ABD Doları), büyük sosyo- ekonomik eşitsizlikler nedeniyle, COVIT-19’dan en çok etkilenen ülke... ABD’de aynı zamanda kişi başına “cepten sağlık harcaması” da diğer gelişmiş ülkelerden fazla: 1.122 dolar, Almanya’da 738, Fransa’da 463 dolar…
Bin kişiye düşen yatak sayısı, ABD’de 2.8; Japonya’da ve Almanya’da 8.0…
Çürümüşlüğün süper zengini
Amazon’un patronu Bezos’u 150 milyar ABD Doları kişisel servetiyle bugün hızla ABD’nin bir numaralı süper zengini yapan ekonomik sistem (Wolf diyor ki: Depolarında yüz binlerce kişiyi saatte 10 dolara çalıştırıyor.), ancak ve ancak hastalıklı bir kapitalist yapının, eşitsizliğin ve çürümüşlüğün ürünü olabilir.
Bir virüs ekonomiyi çökertiyorsa, sistemin temelinde yanlışlık vardır.
Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi.
Wolff, Amerikan kapitalizmini yerden yere vururken, zenginlerin daha akıllı ve yetenekli olduğu yargısını da şöyle eleştiriyor: “Zenginlerin daha fazla iş yaptığı argümanı hep sahtedir. Burslarla gittiğim elit üniversitelerde, Harvard, Stanford, Yale’de birlikte okuduğum kişiler sınıfın en akıllısı olduklarından değil, paraları olduğundan oradaydılar.”
Ve bu sistemin kriz dönemlerinde tek bildiği şeyin, çöken ve ekonomiyi çökerten şirketlere durmadan para aktarmak olduğunu ekliyor.
Jandarmalık pahalı iş
Bugün Amerikan yönetiminin zenginliği dolara dayanıyor. Bakın, ülkesinin, toplumunun demiyorum. Yönetim basıyor doları, topluma ve dünyaya pompalıyor.
ABD uluslararası da kriz içinde.
Jandarmalığını ayakta tutma uğraşısı bu krizi daha da derinleştirecek.
Özellikle Çin ile girdiği çatışma, öyle gözüküyor ki sonunu getirecek ve bunun depremsel etkisi de Amerikan toplumundaki parçalanmalarda ve isyanlarda görülecek.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları