loading
close
SON DAKİKALAR

Bu adam savaş çıkartacak, bir gelecek vizyonu

Orhan Bursalı
Tarih: 10.12.2017

Orhan Bursalı: ABD, mesela bölgenin iki önemli gücü Suudileri, Mısır’ı kanatları altına almasa ve onları bağlamasa, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklayabilir miydi?

Tabii Trump’tan bahsediyorum. Bağımsız olamamış, birbirlerini yemek, öldürmek, boğazını kesmek, bombalarla öldürmekle yüzyıllarını geçirmiş ve sonunda yoksul ve Batı’nın uşağı olarak kalmış İslam dünyasını, her fırsatta birbirine kırdırmanın sonu gelmeyecek gibi. 

Şu Kudüs meselesine bakın. 

ABD, mesela bölgenin iki önemli gücü Suudileri, Mısır’ı kanatları altına almasa ve onları bağlamasa, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklayabilir miydi? 

Bu epey bir süredir Trump ile Amerikalı Yahudilerin pişirdikleri bir yemek. Ve vaat, taa seçim öncesi kampanyaya kadar gidiyor. Üstüne üstlük Yahudi bir damat... Amerika’nın güçlü adalet sisteminin ağlarını Trump üzerinde adım adım ördüğü bir zamanda.. 

Yemeği Suudilerle birlikte pişirdiler. Trump bölgeye satacağı birkaç yüz milyar dolarlık silah anlaşmasını imzalarken Suudi kılıçlarından kurulan tak’ın altından Arap dansözleri gibi kalça kıvırtarak mı geçiyordu?
Bu sadece silah satışı değildi. Aynı zamanda Suudilerin Kudüs’ü de ABD = İsrail’e satış anlaşmasıydı.
Silah almak bir ülke bağımlılığıdır. Pat diye kesiverirler teslimatı. Bunun için daha baştan eğilir poponu dönersin bu kadar büyük anlaşmayı yaparken.
O kadarcık mı?

Sürekli savaş cehennemi 

Hayır tabii ki.. Bu silahlar ve Kudüs teslimatı, aynı zamanda, Ortadoğu’yu sürekli bir savaş cehennemi içinde tutmaya yönelikti. 

İran’a uzanan bir ateş yolu. Suudi - Trump ittifakı tam olarak şöyle: Washington - Riyad - Kudüs.
Trump, Obama’nın İran ile yaptığı nükleer silah anlaşmasını tanımadığını açıkladı. Cehennemin bu yeni komutanı, İran’a yeni ambargolardan bahsediyor. 

Trump, İran’ı, silahlandırdığı Suudilere hallettirmek niyetinde. Tabii bir niyetten bahsediyoruz. Gerçekleşme olasılığı düşük olabilir. Ama önemli olan, sürekli bir gerilim, silah harcaması, İslam ülkeleri arasında daha yüzyıllar sürecek olan parçalanma ve Batı’nın siyasi ve ekonomik köleliğinin sürmesi.

Avrupa Birliği Trump’a karşı 

Avrupa Birliği de Trump’ı yerin dibine gömecek bir beklenti içinde. Onu bilgisiz, bilge ruhu sıfır, dünyayı ateşe atmaya hazır biri olarak görüyorlar. Kudüs politikasını desteklemiyorlar.
Yani Trump ve politikası karşısında, güçlü bir dünya var aslında. 

Rusya, İran, Türkiye ve AB.. 

Daha iyi bir dünyanın taşları söyle döşenebilir.
Putin, AB ile gerilim değil, dostluk ve barış içinde çözüm yolunu benimserse..
İran ve Türkiye’nin kaderleri birleşiyor.
Bu iki ülke, İslam dünyasının yıldızları.
Türkiye Atatürk, laiklik ve demokrasi denemeleri sayesinde İslam dünyasından farklılaştı. Ne büyük bir şans!

İran ile gelecek kurma 

İran yönetimi, şüphesiz dini tahakküm ile toplumu bastırmasına rağmen, bunun bugünün dünyasında pek de mümkün olmayacağının farkında. En azından kadınlar öne doğru adımlar atıyor.
İran, geçmişten gelen kadim kültürünü ayağa kaldırma çabasında. Bilim ve teknoloji üretiminde hızla gelişiyor. Türkiye’de ayakta kalmanın ancak bilim ve teknoloji üretkenliği ile mümkün olabileceğinin derinden farkında oluyor. 

Bu iki ülke sırt sırta, omuz omuza, birbirlerini geleceğe yönelik destekleyerek önemli bir güç odağı olurlar.
Rekabet değil işbirliği, geçmiş değil gelecek, varolma refleksi..
Ve AB ile işbirliği... 

İran, Türkiye ve AB, daha iyi bir dünyanın mihveri olabilirler.
Türkiye, Avrupa’nın hukuk, demokrasi, insan hakları normlarını benimsediği ölçüde, Avrupa’dan Ortadoğu’ya uzanan köprünün asli elemanı olabilir.

Seçimlere doğru bir cehennem yolu mu?
 
Şüphesiz ki Türkiye için yukarıdaki iyi niyet düşüncelerinin, iç politikada bir karşılığı sıfır. İktidar, Türkiye’de vergi vermemek için MAN Adası’nda Cumhurbaşkanı’nın akraba-i taallükat şirketinin ortaya çıkmasının yarattığı olumsuzlukları ve Sarraf olayının yolsuzluklarını bertaraf etmenin yolunu, CHP’li belediyelere saldırmakta buldu.
Aslında bunun işaretini Cumhurbaşkanı vermişti. Kendi belediye başkanlarını istifaya zorlarken CHP’ye de sende benim yolumu izle, temizlik yap, yapmazsan biz yaparız, benzeri sözler etmişti. 

AKP’li belediyelerin yaptıkları arşı âlâya yükselirken, CHP’li belediyelere yüklenmek, seçimlere kadar uzanan sürede neler yaşayacağımızın da işaretleridir. 

İktidar bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde de yapmıştı. Hepsi aklandı.
Ama politika, CHP’yi ve seçmeni, istediği konularla uğraştırmak... Bakalım CHP ne yapacak?..

Orhan Bursalı - Cumhuriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları