Tarih:
26.03.2017
Bu ‘anayasa’ ancak ‘diktatör’ yaratır, patlar çatlar, dikiş tutmaz
Orhan Bursalı: Türkiye’de dayatılan başkanlık sistemi ancak ağır diktatörlükler yaratır. Türkiye bu elbiseyi giyemez, giydirirlerse çatlar patlar, dikiş tutmaz...
Dünyada başkanlık sistemlerini okuyorum. Doluya koyuyorum olmuyor boşa koyuyorum dolmuyor, bize yerli ve milli diye yutturulan ancak basitinden Latin Amerika başkanlık sistemlerinin en ucubesini, en diktatörlüğe elverişlisini, en demokrasi karşıtını nasıl bulup buluşturdular ve bu ülkeye giydirmeye çalışıyorlar, hayret bir şey diyorum, ama şaşmıyorum...Üstelik her maddesini tepeden tırnağa yanlış, adeta demokrasinin şahı bu ülkeye geliyor yalanıyla reklamını yapıyorlar ya, pes ki pes...
Bu anayasa değişikliği ancak diktatör yaratır, kimsenin şüphesi olmasın.
İster RTE olsun ister bir başkası, mesela Kılıçdaroğlu... Bu yetkilerle demokratik davranması asla mümkün değil. İlhan Kesici ne demişti: Oylanacak bu öneri evliyaları azdırır! Demokratik insanları bile baştan çıkarır, ulan elime bu fırsat geçti dedirtir, sözde ülkenin yararına gibi davrandırır, ama ülkenin ve tüm insanların ve tüm kurumların canına okutur!
15 yıl başımızda bir adam düşünün
Ama ilk başkan adayı olarak, bu anayasa taslağını tamamen kendine biçen ve 3 dönem, tam 15 yıl daha bu ülkenin başında durma düşleri kuran Cumhurbaşkanı, düşünce yapısı, yasa ve anayasalara uymaması ile; eline silah almamış, ateş etmemiş, bir terör örgütü üyeliği sıfır gazetecileri henüz yargılama bile başlamadan, iddianameleri bile hazırlanmadan terör örgütü üyeliğiyle durmadan suçlamaları ile, daha baştan daha derin problemler yaratacağı konusunda bu ülkenin yarısından fazlası hemfikir..
Hem de kendisini daha düne kadar diktatör heveslisi olarak suçlayan Bahçeli’nin kendisine yolu açmasıyla: Özgür Mumcu yazdı: “Erdoğan kendi kişisel kariyer hedefleri tek adam olmak, diktatörlüğe kaymak için taşıdığı makamın imkânlarını edep ve hayâya sığmayacak ölçüde ucuzlatmıştır.” Bu sözler üzerine kitap yazılacaktır yarın. Kimlerin tarihine?
Laf çok, biz işe bakalım, dönelim Latin Amerika’ya...
Şili de başkanlık ama Türkiye’ye beş basar
Hem de kendisini daha düne kadar diktatör heveslisi olarak suçlayan Bahçeli’nin kendisine yolu açmasıyla: Özgür Mumcu yazdı: “Erdoğan kendi kişisel kariyer hedefleri tek adam olmak, diktatörlüğe kaymak için taşıdığı makamın imkânlarını edep ve hayâya sığmayacak ölçüde ucuzlatmıştır.” Bu sözler üzerine kitap yazılacaktır yarın. Kimlerin tarihine?
Laf çok, biz işe bakalım, dönelim Latin Amerika’ya...
Şili de başkanlık ama Türkiye’ye beş basar
Birileri ekranlarda ötüyor: “Tüm başkanlık sistemlerinin diktatör ve geri kalmış ülkeler olduğu doğru değil... Bakın mesela Şili... Başkan ne güzel ülkenin tüm standartlarını yükseltmiş, Şili önde gelen ülkeler arasında...”
Ben de açtım “Dört Kıtada Başkanlık Sistemi” kitabını (İlyas Doğan, Serdar Ünver, Astana Yayınları). Şili yönetim sistemini açtım hemen... Tabii kullanışlı elemanların dizboyu yalanlarının sıra sıra... Evet Şili’de, Türkiye ile kıyaslanamayacak bir hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı var. Medya özgür! Ve dolayısıyla, hukuk ve özgürlüklerde ve diğer pek çok standartlarda Türkiye’yi katlayıp bir kenara koymuş bir Şili var!
Bakın şimdi: Şili Türkiye’ye istenen
Yönetim Sistemi Başkanlık Geçmek istiyor
Başkanlık süresi 4 yıl 5 yıl
En fazla kaç dönem 1 yıl 2+1
Bağımsız basın Var Yok
Medyaya baskı Yok Var
Akademik özgürlük Var Yok
Toplanma özgürlüğü. Var Var da yok da
Bağımsız yargı Var Yok
İnternette yasaklar Yok Var
Yaygın yolsuzluk Yok Var
Başkanlık ve Meclis
seçimleri ayna anda mı Hayır Evet
Ayrıca Senato var, 8 yılda bir seçiliyor (ve 3 yargıç atıyor), Meclis 4 yılda bir seçiliyor. Başkan var ama ABD’deki gibi olmasa da kuvvetler ayrılığı var. Meclis kabine üyelerine güvensizlik oyu verebilir. Türkiye’de veremez. Başkanı dengeleme ve frenleme sistemleri var. Şili’de gazeteci mahkûmiyeti yok. (Şili İncelemesi - Gizem Güner Yaşar)
Özgürlükler ve hukukun üstünlüğü çok iyi
Ben de açtım “Dört Kıtada Başkanlık Sistemi” kitabını (İlyas Doğan, Serdar Ünver, Astana Yayınları). Şili yönetim sistemini açtım hemen... Tabii kullanışlı elemanların dizboyu yalanlarının sıra sıra... Evet Şili’de, Türkiye ile kıyaslanamayacak bir hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı var. Medya özgür! Ve dolayısıyla, hukuk ve özgürlüklerde ve diğer pek çok standartlarda Türkiye’yi katlayıp bir kenara koymuş bir Şili var!
Bakın şimdi: Şili Türkiye’ye istenen
Yönetim Sistemi Başkanlık Geçmek istiyor
Başkanlık süresi 4 yıl 5 yıl
En fazla kaç dönem 1 yıl 2+1
Bağımsız basın Var Yok
Medyaya baskı Yok Var
Akademik özgürlük Var Yok
Toplanma özgürlüğü. Var Var da yok da
Bağımsız yargı Var Yok
İnternette yasaklar Yok Var
Yaygın yolsuzluk Yok Var
Başkanlık ve Meclis
seçimleri ayna anda mı Hayır Evet
Ayrıca Senato var, 8 yılda bir seçiliyor (ve 3 yargıç atıyor), Meclis 4 yılda bir seçiliyor. Başkan var ama ABD’deki gibi olmasa da kuvvetler ayrılığı var. Meclis kabine üyelerine güvensizlik oyu verebilir. Türkiye’de veremez. Başkanı dengeleme ve frenleme sistemleri var. Şili’de gazeteci mahkûmiyeti yok. (Şili İncelemesi - Gizem Güner Yaşar)
Özgürlükler ve hukukun üstünlüğü çok iyi
Bunların sonucu Şili medya özgürlüğünde 180 ülke arasında 31. sırada. Türkiye ise 151. sırada! Mutluluk raporunda 24. sırada, Türkiye 78. Şili özgür ülkeler arasında, Türkiye özgür olmayan ülke konumunda. Dünya Adalet Projesi’nde hukukun üstünlüğünde 102 ülke arasında 26. sırada. Türkiye 80.
Bizimkiler, Başkanlık Sistemleri arasında en kötüsünü seçip Türkiye’ye gitirmeye çalışıyorlar. En kötü Latin Amerika başkanlık ve diktatörlük sistemlerini araştırdılar. Mesela Şili’ye değil, en kötüsünden Meksika’ya gitti Cumhurbaşkanı ve adamları! Ve Şili’nin adam başına düşen milli geliri 13 bin doların üstünde.
Türkiye’de dayatılan başkanlık sistemi ancak ağır diktatörlükler yaratır. Türkiye bu elbiseyi giyemez, giydirirlerse çatlar patlar, dikiş tutmaz... Ve sonunda yırtar atar... Yazmadı demeyin!
Bizimkiler, Başkanlık Sistemleri arasında en kötüsünü seçip Türkiye’ye gitirmeye çalışıyorlar. En kötü Latin Amerika başkanlık ve diktatörlük sistemlerini araştırdılar. Mesela Şili’ye değil, en kötüsünden Meksika’ya gitti Cumhurbaşkanı ve adamları! Ve Şili’nin adam başına düşen milli geliri 13 bin doların üstünde.
Türkiye’de dayatılan başkanlık sistemi ancak ağır diktatörlükler yaratır. Türkiye bu elbiseyi giyemez, giydirirlerse çatlar patlar, dikiş tutmaz... Ve sonunda yırtar atar... Yazmadı demeyin!
Orhan Bursalı- Cumhuriyret
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
DİĞER YAZILARI