Büyük göç, yetkin mühendisleri de götürüyor
Orhan Bursalı: Gidenlerle yoksullaşan bir ülke... Doğudan ülkeye göç edenlerle ise gelenlerle (Irak, Afganistan, Suriye vb.) ortalaması daha da aşağı çekilen ülke.
Resmi rakamlara göre geçen yıl 253 bin 640 yurttaş, ülkeyi terk etmiş ve başka ülkelere göç etmiş. Bunun iki katı da Türkiye’ye göç etmiş. Çoğu Irak vatandaşı.. Göç edenlerimizin yüzde 15.5’inin yaşı 25 29 arası. Yani, üniversitesini bitirmiş, iyi eğitim almış, yurtdışına gidince el üzerinde tutulacağını bilen, kendine güvenen bir kuşak. Türkiye’den umudunu kesmiş.
Göç edenler arasında şüphesiz ki paralı pullu, iş güç sahibi, daha yaşlı kesimler de var. Parasını pulunu dışarıya taşıyor, ev alıyor, iş kuruyor. Türkiye kendileri için artık fazla bir şey ifade etmiyor. Daha iyi yaşam koşulları, daha adaletli, daha liyakata önem veren bir ortam arayışı, özlemi...
Bu iktidarı ilgilendirmeyen, veya iktidarın yarattığı yaşanmaz, güvensiz, hırpani, haksız hukuksuz, adaletsiz, keyfi, kayırmacılığın en tepe noktalara yükselmiş olduğu, daha baştan iktidarın ahalisine yenik hayata başladığın ortamdan, daha çağdaş ülkelere büyük kaçıştır. Büyük bir kan kaybıdır.
En çok göç veren iller: İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa. Yani ülkenin kaymak kentleri.
Sanmayın bu yeni bir şey.. Tersine, uzun yıllardır süren bir göç dalgası. Geriye doğru 10 yıl ile çarparsanız, en az 2 milyona yakın yetişkin, enerjisi ve üretim kapasitesi yüksek insan gücümüzü kaybettik, süreç sürüyor.
Mühendislerin büyük göçü
Gidenlerle yoksullaşan bir ülke... Doğudan ülkeye göç edenlerle ise gelenlerle (Irak, Afganistan, Suriye vb.) ortalaması daha da aşağı çekilen ülke.
Gündeme fazla yansımayan bir haber daha var, bunlar ise ayrı bir kategori, ama ülkeden kaçışın hangi boyutlarda olduğunu göstermesi bakımından da ilginç: Aselsan, TAİ vb. gibi yetkin mühendislik ve savunma teknolojisi üreten kuruluşlardan çok sayıda deneyimli mühendisler de göçüyor?!
Olay bu yılın başlarında patladı, nedenler arasında şunlar varmış: Askerlik zorunluluğu, daha yüksek maaş, 5 yıllık çalışma sonucu vatandaşlık, haftada 45 yerine 38 saat çalışmak, 10 gün yerine 30 gün yıllık izin kullanmak, en az 4 katı maaş, lüks otomobil kullanma opsiyonları...
Şüphesiz bu kadar değil
Ülkeden umudunu kesmek ve bir gelecek görememek... Giden bir Aselsan mühendisi: “Para her şey değil.. sosyal devlet anlayışı, çocuklarımı büyüteceğim geleceği olan bir ülke olması, refah, insanların birbirine saygı ve sevgisi, sokakların temizliği bile maaştaki numaraların katbekat üstünde değerler. Kısacası hayat kalitesi diyebiliriz. Umarım Türkiye adına güzel günler gelir..”
100’e yakın yetişkin insan. Çoğu savunma sanayiinde çalışmış uzman. Hollanda’nın teknoloji şirketleri öncelikli tercihleri. Ayrıca çok ülke kapısını açıyor. Herhalde diğer Avrupa ülkelerine, hatta ABD’ye de göç edenler var.
Bir başladı mı arkası gelir.
İnsanlar sadece “para”ya değil, insani koşullara göçüyorlar.
Devletten birileri de “dış güçler yetişkin elemanlarımızı alarak ülkeye darbe vuruyor” demiyor mu, diyor tabii ki...
Gidenlerin yerlerini doldurmak zor. Bilgi birikimi gitti mi gider, yerini doldurmak için çırpınırsınız.
İşte yaratılan Türkiye...
Gerçek öteciliğin esirleri
Buna yalanlar da eşlik ediyor: Gerçek ötesi bir ülke!
Bu gerçek ötecilik, bugün sosyal medyada Cumhuriyet konusundaki pek çok paylaşımlarda da işliyor. Çoğu insan teslim alınmış durumda.
Cumhuriyet, geçmişin esiri olmayacak, ilkeleri doğrultusunda, geleceğin gazetesi olmak zorundadır.
Başlıca dava, ülkeyi uç noktalardan ve katılaşmışlıktan uzak, geleceğin çağdaş ülkesi olmasına katkılar yapmaktır.
Bugün ve gelecek için fikir, akıl, zenginlik, bu çerçevede renklilik...
Bunu ya yarattık ya yarattık.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları