COVID-19 üzerine bilimsel araştırma ve yayınları ‘devlet’ yapacak!!!
Orhan Bursalı: Şimdi sorabilirsiniz: Peki, Türkiye’den Sars-2 virüsü ve hastalığı üzerine bu uluslararası havuzda kaç makale var?
Evet, hangi araştırmaların yapılacağına “devlet” karar verecek. Abartmıyorum.. Ama önce konuya bir giriş yapayım.
Sars-2 virüsü ve yol açtığı COVID-19 salgın hastalığı üzerine dünyanın hemen her ülkesinden binlerce ciddi bilimsel araştırma yayımlanıyor. Tüm dünya hem virüsün kimliği - niteliği hem de hastalık üzerine bilgileri, bu araştırmalardan öğreniyor ve buna göre önlemler alıyor veya uygulamalara gidiyor. Aklınıza salgınlar ve virüsle ilgili ne geliyorsa, ne okuyorsanız, çevreye bilgi olarak ne söylüyor ve satıyorsanız! Kimi sonradan yanlış çıksa veya daha doğrusu yayımlansa bile!
Gayri resmi verilere göre, dünyada çeşitli dillerde yerel bilim dergilerinde ve internet arşivlerinde yayımlanan yaygın makalelerin sayısı 80 binler civarında...
Yağmur gibi yağıyor
Daha ciddi bilim arşivlerinde ve dergilerinde ise 7 bini aşkın yayından bahsediliyor. Araştırma makaleleri bir yağmur gibi yağıyor ve bir uzmanın mesela kendi alanında, diyelim ki virüsün virolojisi üzerine yazılan araştırma makalelerini izlemesi neredeyse imkânsız durumda.
Bunu uydurmuyorum, dünyanın sayılı bilim insanları itiraf ediyor! Bu amaçla araştırma makalelerini değerlendirmek için yeni algoritmalar geliştiriliyor ki makale okyanusunda kaybolmayasınız ve aradığınızı hızla bulasınız. Çok acil hızla yayımlandıkları ve hakem denetiminden geçmedikleri için tartışmalar sürse de bilim dünyasında hoşgörü var, çünkü çok acil bir durum. Bu makalelerin pek çoğunun sonra çöp olacağı da kesin.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyeleri dahil, ekranlarda gördüğünüz ve bu konularda konuşan hemen herkesin kaynağı, bu makalelerdeki “bilgiler” veya “veriler”. Herkese Bilim Teknoloji dergisi aylardır yeni koronavirüs ve hastalığı üzerine yayın yapıyor. Bilgi - veri derliyor can alıcı konularda ve yayımlıyor. Bunu büyük bir sorumluluk içinde gerçekleştiriyor. Şüphesiz bizim bilim insanlarımızın yazıları da var, fakat burada üretilmiş bilgi çok az. Bazı genel araştırma makalelerini HBT portalında açılan yeni bir sayfada okuyoruz.
Türkiye: 155 makale
Şimdi sorabilirsiniz: Peki, Türkiye’den Sars-2 virüsü ve hastalığı üzerine bu uluslararası havuzda kaç makale var? Prof. Özlem Kayım Yıldız yardımcı oldu, PubMed’de kayıtlı sonuçları bildirdi: 155 adet. Doğrusu epey bir makale sayısı ile karşılaştım, beklemiyordum. Çoğu Türkiye’den yapılan yayınlar, aralarında çokuluslu yazarlı makaleler de var. Yıldız, PubMad’de kayıtlı olmayanlar, yazılmış ama ama henüz yayımlanmamış olanlar da vardır, diye ekliyor.
Fakat şimdi Bakanlık, “benim onayım olmadan araştırma yapamazsınız” diyor. Düne kadar araştırmalara “Bakanlık onayı” yoktu, ama bugün var! Türkiye’de bir ilk yaşandı ve Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde “COVID-19 Bilimsel Araştırma Değerlendirme Komisyonu” kuruldu ve Türkiye’de yapılacak COVID-19 ile ilgili tüm araştırmalar, klinik dahil, etik kurul başvurusundan önce bu komisyona bildirilme zorunluluğu getirildi.
Bilim Akademisi (www.bilimakademisi. org), yapılacak araştırmaların bakanlığın onayına- bildirimine tabi kılınmasının sakıncalarını açıklayan bir bildiri yayımladı.
Her şey meçhul
Şu işe bakın: Başvuru sahibi, başvuru kabulü sonrası tüm taahhütleri imzalayacağı hususunda ayrıca bir taahhütte bulunmaya zorlanıyor. Ancak başvuru kabulü sonrasında nasıl bir ek taahhütte bulunulacağı meçhuldür.
Akademi soruyor: Bu değerlendirme komisyonu kimdir, yetkileri nedir, neye göre değerlendirme yapacaktır, neden reddedecek veya kabul edecektir belli değil.
Böylece bakanlık komisyonu, ülkemizdeki tüm bilimsel kuruluşların onaylarının vb. önüne geçmiş oldu. TÜBİTAK, üniversite etik kurulları vb. ne varsa. Üç veya beş bürokrat ve devletin atadığı insanların iki dudağı arasına sıkıştırıldı bilimsel araştırmalar: Hayır bu olmaz, ama şu olur, fakat şu şartlarımıza uyacaksın...
O şartlar nedir? Ülkenin ve siyasetin yüksek menfaatlarını gözetmek mi? Dünyada böyle bir şey yok. Bilimin yapıldığı hiçbir ülkede!
Bakanlık, zaten hastalıkla ilgili tüm verilerin üzerine oturdu, verileri araştırma dünyamıza açmıyor.
Şöyle mi diyor: Tüm veriler bana ait, siz de ancak araştırmaları benim istediğim şekilde yapabilirsiniz!
Bilimsel özgürlüğün üzerine çöken bir kararı iptal edin lütfen.
Araştırmaların önüne set çektiniz! 155 makaleyi görünce mi Bakanlık “benim bilgim dışında nasıl oluyor” mu dedi?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları