Cumhuriyet ve Amiral Battı Gemisi... ‘Cumhuriyet’iniz var, size bir şey olmaz’

Orhan Bursalı: Aslında bu iyi bir şey değil şüphesiz. Türkiye’nin vicdanını temsiliyet gitti gidiyor.

Canınızı sıkmayayım yine FETÖ’den girişerek pazar pazar, bugün konum medya, Cumhuriyet ve okurlarını sevindirecek çok önemli birkaç haber var!
İlk sevindirici haber Yargıtay Başsavcısı ve tebliği... Cumhuriyet’in yargılanan yöneticileri, yazar-çizer ve çalışanları hakkında maddi delil yokluğundan beraatlarını talep ettiğini okuyunca, çıkmayan candan umut var oldum birden. 
Demek ki yargının alt kısmında “cezalandırma, mümkün olduğunca çok süreiçeride tutma, delilsiz-yargısız infaz etme mekanizması” çalışıyor; yukarıya yükseldikçe ise hukuk vicdan yasa devreye giriyor. Eğer gerçekten düzgün çalışırsa, yüksek yargının ülkeye katkısının büyük olacağına bir işaretti. Sevindirik olmayalım mı?!

Yakında alaşağı ederiz

İkinci Cumhuriyet haberi, Cumhuriyet gazetemiz ile Amiral Battı Gemisi’nin satış ilişkileri. İyi gazeteci ve yazarlardan kendini giderek arındıran, ve yeni aldığı bir tutucu iktidar mensubunun ise kendisini “Amiral Gemisi”ne geldiğini sandığı “iktidar müessesesi” ile Cumhuriyet arasındaki net satış farkı 6-7 bine indi. 
Bu gazete okurunun bayiden satın aldığı toplam sayı. Satış raporlarına baktığınızda, hepsi maşallah uçuyor. Başbayilerden büyük ölçekli toplu alımlarla, çalımlarından geçilmiyor. Sitelerin girişlerine bedava yığılıyor tomarlar. Birer “metro gazetesi”ne dönüştü yandaş medya.. Metro gazetesi, Avrupa’nın metropollerinde parasız dağıtılır. İlandan parasını kazanır. 
5 ay kadar önce Amiral Battı Gemisi’nin satışı 60 bin olarak bildirilmişti bana. Önceki gün farklı medya mensuplarıyla sohbette “artık 30 bin” dediler. Birden çok çok tarihi bir olay yaşadığımızı gördüm, Cumhuriyet’in altına düşmüştü!. 
Gazetede arkadaşlarla paylaştım haberi, dediler ki bir kaynaktan daha doğrulamaya git. Dün işin içinde ama “gazetesiz” bir yazar dostum “40 bin” dedi. Cumhuriyet bir hamle ile Amiral Gemisi’ni altına alacak.

İyi durum şüphesiz değil... 

Aslında bu iyi bir şey değil şüphesiz. Türkiye’nin vicdanını temsiliyet gitti gidiyor. Zaten iktidarın da tüm amacı bu vicdanı ortadan kaldırmak, bakın satın aldırttığı hepsi tükendi. Medyaya kıran girmiş durumda, iktidar kıranı! 
Önceki gün de Yavuz Oğhan (bidebunudinle) ve Zafer Arapgirli’nin (Seyr-i Sabah) programlarına Rusya’nın Sesi yönetimince son verildi. İkisi de başarılı gazetecilik yayınlarıydı. 
Bu iki program S-400’lere kurban edildi. Oğhan son olarak Davutoğlu ile söyleşi yapmıştı. Rusya, RTE’ye bir kıyak yapalım programları kaldıralım demiştir, veya Saray çevresinden bir talep gitmiştir. Onlar da, “pek tabii ki yoldaşlar, istediğiniz bu olsun” demişlerdir! Zaten ha oranın medyası ha buranın.. Putinleşme ve Erdoğanlaşma süreçleri işliyor.

Gelelim flaş habere! 

Çok iyi bir bilim insanımızla adada yemekte ve sohbetteyiz. ABD’de aman nazar değmesin, bilimsel çalışmalarıyla tanınıyor. 
Ülkeyi her gün izliyor... Sık sık umutsuzluğun batağına düşmüyor değil, Türkiye’deki önemli bir çoğunluk gibi. 
Bir toplantıda dünyaca ünlü dilbilimci, aktivist, eleştirmen, felsefeci ve Amerikan yönetimini sık sık protestosuyla tanınan Noam Chomsky ile tanışıyor. 
Sohbette “Aaa tabii Türkleri iyi bilirim” diyor Chomsky. (Zaten bir iki kez geldi gitti) Kötümserliği paylaşmıyor. O sırada Gezi protestosu olmuş, 2013.. Dünyanın gözleri Türkiye’de. 
“Bak” diyor Chomsky, “Türkler durdu durdu Gezi protestosunu çıkardı. Bubüyük bir olay.. Hem Gezi’niz var hem de Cumhuriyet gazeteniz. Bu ikisi var oldukça siz düzlüğe, demokrasiye çıkarsınız. Korkmayın ve umutsuzluğa kapılmayın...”
İyi pazarlar.. Gazetecilik asla ölmez. 
Cumhuriyet hele hiç!