Demokrasicilik üzerine fantastik öneriler

Orhan Bursalı: Benzeri bahaneler uydurabilir, mesela İmamoğlu’nu, Yavaş’ı ve başkalarını da koltuklarından eder ve yerlerine kayyımlar atayabilirsiniz.

Üç büyük ilimizin daha dün seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine yine kayyımların atanması, seçim sisteminin, millet iradesinin, demokrasicilik oyunu derekesine indirildiğinin yeniden onaylanması sayılabilir. 
Yolda çeviren çevirene..
“Duydunuz mu Orhan Bey...” 
“Ne diyorsunuz?” 
“İmamoğlu’nu da görevden alır mı bunlar..” 
Yasaları tanımamak, hukuku çiğnemek ve yok saymak istiyorsanız, bunun en kolay gerçekleştiği ülkede yaşıyoruz. 
Avrupa’da bir benzerimiz var mı bilmiyorum; bu konuda birincilik kürsüsünde bu iktidar ve başının oturduğunu ve bu durumdan da büyük bir onur duyduklarını ve zevk aldıklarını söyleyebilirsiniz. 
Anayasayı doğrudan çiğneyebilirsiniz. 
Çiğnerken de anayasanın bazı maddelerine göre hareket ettiğinizi söylersiniz, olur biter..
Böylece anayasaya uygun davrandığınızı ilan edersiniz. “Anayasanın falan maddesine göre..” dediniz mi akan sular durur.. Ülkeyi yönetim hayatınız nasılsa anayasaya, yasalara uygunluk kılıfı - bahaneleri hazırlamakla geçiyor.. 
Cumhuriyet’e, Sözcü’ye daha pek çok kuruma saldırmak ve onlarca gazeteciyi, insanı, öğretim üyesini içeri atmak ve yargılamak için uydurduğunuz bahaneler gibi.

Niyetinizi açık etmiştiniz 

“Seçilirlerse onları yeniden görevden alırız..” demiştiniz. 
Yüksek Seçim Kurulu’nun belediye başkanlığına adaylıklarında bir sakınca görmediği insanlar seçilince, hakkında açılmış kovuşturma ve soruşturmaları gerekçe olarak gösteriyorsunuz. 
Bakıyoruz gerekçelerinize, 2016’dan kalma iddialar ve yeniden seçilirlerse görevden almaya hazırlık olarak da 2019’da mahkemelerinizin hazır ve nazır açtığı soruşturmaları sıralıyorsunuz. 
Elle tutulur bir deliliniz olmadığı için de, “seçildikten sonra halkın ihtiyaçlarınıkarşılayacaklarına, belediyenin imkânlarını terör örgütüne yönlendirecekşekilde bakanlığımıza gelen ihbar ve şikâyetler” cümlesini kuruyor ve yasal olmayan şüpheleri ileri sürüyorsunuz.. 
İktidar hukuk dışı davranıyor.. Tam da Saray’da “Yargı Açılışı” (yoksa başka sıfat mı uydursam...) sahneye konacağı ve müthiş hukukun üstünlüğü nutuklarının atılacağının arifesinde.
Yazık olacak yapılacak konuşmalara!

Çıplak olsun her şey 

Benzeri bahaneler uydurabilir, mesela İmamoğlu’nu, Yavaş’ı ve başkalarını da koltuklarından eder ve yerlerine kayyımlar atayabilirsiniz.
Bahane hazır: “Başkanını içeri attığımız, Mardin - Diyarbakır ve Van’da istemediğimiz kişileri belediye başkanlıklarına seçen HDP’nin seçmenleri illegal oy kullanmış, İmamoğlu ve Yavaş’ın da belediye başkanı seçilmelerine yardımcı olmuşlardır.. Bu açıkça seçimlere terör faaliyetini bulaştırmanın kanıtıdır..” 
Valla ben bile inanacağım neredeyse! 
Türkiye’de parti kapatmak yasak! Aaa, ne önemi var, Başkanı tutuklar, belediye başkanlarına dünyayı dar eder, üyelerini içeri atar ve fiilen çalışamaz, iş yapmaz hale getiririm.. Bundan daha âlâ yasaklama mı olur! 
Şunu da öneririm: HDP’nin tüm milletvekillerini, Kürt seçmenlerin terörist faaliyetleri sonucu seçildiklerini ilan edin ve hepsini Meclis kapısı önüne, zindanlara koyun. 
Dahası var: Belediye başkanlarını HDP’den seçen tüm illerde, seçim sonuçlarının seçmenlerin illegal faaliyetleri sonucu gerçekleştiğini ve yeni bir durum ortaya çıkana kadar tüm bu illerde seçimlerin ikinci bir emre kadar yasaklandığını açıklayın... 
Bu da yetmez, milyonlarca HDP seçmeni için de bir iyilik düşünürsünüz artık. Hayallerinizin gidebileceği yeri kestiremiyorum.

Bölücülüğün daniskası 

Bu ülkenin milyonlarca yurttaşını, bu kararınızla, aslında fiilen vatandaşlıktan çıkarıyorsunuz. 
Oy kullanma hakkını ellerinden alıyorsunuz, yasaklıyorsunuz.
Fiilen ikinci - üçüncü sınıf insan düzeyine indiriyorsunuz. Yaşar ne yaşar ne yaşamaz.. 
İktidarınıza nefreti tepe noktasına çıkarıyorsunuz. 
Birleştirici değil parçalayıcı davranıyorsunuz. 
PKK’nin terörist faaliyetlerine hizmet ediyor, gerekçe veriyorsunuz: “İşte görüyorsunuz, ülkede bir siyasi partinin yasal faaliyetine bile izin vermeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız..” 
Bu ülkeye lütfen bir iyilik yapın ve bu kararları iptal edin.. Kürtler bu ülkenin, vatanın bütünlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır ve anayasal haklarını istedikleri gibi kullanmaktan alıkonamazlar...